Veli olarak düşündüğümüzde kendi çocuğu yada bir yakının çocuğu olunca öğretmen tercih eder. Cevremizde gordugum 100 öğretmenden 98 i öğretmen tercih eder. Hatta öyle durumlarla karşılaştım ki öğretmenler kurulunda şiddetli tartışmalar geçer. Kura kura diye baş ağrıtır. Sonra defalarca şahit oldum. Kendi çocuğunu müdüre gelip müdür bey şu arkadaşa yazarsan memnun olurum.diyenlere rastladım. Yada tercih edilen arkadaşına müdürle aram yok benim cocugu alabilirmisin diyenleri gördüm. Demekki kendi çocuğumuz olunca iş degisiyor. Ha bazi kendi kurallari yuzunden cocugunun gelecegini inadi ugruna yakan arkadaşlarımı da gördüm. Al bu sınıftan dediğimizde almadı. Temel olmadığı için ortaokulu ve liseyi ite kaka bitirmesine şahit olduk. Ama helal olsun karşıyım dedi. O öğretmende okuttu. Çocuğunun geleceğini harcasa bile. Müfettiş bir veli bile kulaklarımla duydum. Kendi çocuğum olunca kurallarımdan vaz geçmek zorunda kaldım. Öğretmen tercih etmek zorunda kaldım. Çünkü diyor öyle öğretmenlere şahit oluyoruz ki biricik evladını ve onun geleceğini nasıl vurdumduymaz birisine emanet edelim dedi. Evet veli olarak çocuğumuz yan gelip yatan bile ıyi öğretmen istiyor. Ha o öğretmenler kendinin çok iyi öğretmen olduğuna inanıyor. Değiştiremezsiniz. Bu veli acısından baktığımızda böyle. Öğretmen acısında baktığımızda tercih edilmemek zor. Kabul edilemez bir durum. Bir okula yeni tayin çıkan öğretmen bu durumda oldukça dezavantajlı.Hic bir öğretmen kendini yetersiz görmediği için meslekteki gelişim her öğretmen için aynı değildir. Şu anda karmaşık bir durumla karşı karşıyayız. Veli olunca öğretmen seçeriz. Öğretmen olunca tercih edilmiyorsak genelimiz kura isteriz. Özeti bu...
Ben bu sene 18 tane 1.sınıf şubesi olan okulda zümre başkanıydım. Müdürle oturduk konuştuk. Doğru olanın kura olduğunu belirttik. Aksi durumlarda birçok sıkıntı çıkacağını söyledik ama yapamadı, velileri engelleyemedi açıkçası ve kapısında veliler kuyruk oluyordu. Bir kural koymassan ve uygulayamassan orada düzen olmaz. Tercih edilmeyen öğretmenler kura ister demişsiniz, aslında tam tersi. Tercih edilmeyen sesini filan çıkarmıyor, kaderine razı zaten. Kaliteli öğretmenler çıkacak problemleri daha iyi kavradığı için kurayı en çok savunan onlar oluyor. Aslında kurayı savunmayanı ben görmedim. Nasıl böyle bir mantığa sahip olabilir eğitimci çözemiyorum. Kendi çocuğun açısından da baksan, adaletli bir kura sonucu hangi öğretmene düşerse düşsün onda devam etmesi gerekir. Ben başka sınıflardaki velilerle de sürekli konuşurdum. Öğretmenlerle yaşadıkları sıkıntılar sadece iletişim problemi. Mesleğini sevmeyen, işine odaklanmayan öğretmen binde birdir. Ona da zaten gerekli uyarılar yapılıyor idare tarafından. Onun dışında her öğretmen farklı bir sanatçıdır. Her yiğidin yoğurt yiğişi de farklıdır. Herkeste bunun farkındaydı. O benden iyi, şu daha çok tercih edilmiş, şu edilmemiş modunda değildik. Hepimiz farklı anlatım tarzlarına sahiptik ve velilere de bunu ifade ediyorduk. Veli de seni çözüyor bir süre sonra. Milli eğitim yaptığı uygulamada, isteyen düz yazı isteyen bitişik-eğik okutsun dediyse, öğretmen de kendi tarzını ortaya koyuyor sınıfta. Öğretmenleri neye göre değerlendireceksin, böyle bir ölçüt yok. Kimse okuldan sonra da limon satmıyor. Herkes mesleğine odaklı. Okuldan sonra da veli görüşmeleri başlar. Öğretmene hayat okuldan ibaret kısaca. Herkesin odaklandığı öğrencisinin başarısıdır. Bir öğrencisi geriyse rahat uyuyamaz o öğretmen. Bazıları çok etkinlik yaptırıyormuş, çok kurs veriyormuş gibi görünüyor, aslında bununla böbürlenen tiplerin çoğu eğitim kökenli değil, farklı okul mezunları çıkıyor, ben onu gördüm. Ne müfredattaki harf sırasını bilir ne plandaki konuları bilir, ne teknolojiyi kullanır. Bizim milleti evine çağırıp 2 çay ikram et, birazda dedikodu yap en sevilen öğretmen oldun işte. Açıkçası ben gemisini yürüten kaptan tiplerinden sıkıldım. Biraz tavır koy, veliye çocuğunla daha fazla ilgilen de, taviz verme, hemen kötü öğretmene dönüyorsun. Ben performansa karşıydım ama madem seçilenlerin bir farkı var, onu da görelim o zaman. Genel kültür, teknoloji, eğitim donanımını ölçecek kapsamlı bir sınav istiyorum artık. Alınan puanlarda okulun girişine asılsın. Sonra veli seçsin özgürce. O zaman
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] hocamın da mutlu olacağını düşünüyorum. Herkes kendini en iyi öğretmen sanmaz böylece