benim 21 öğrencimin en fazla 12 tanesi geldi hafta boyunca. nedense ben uyum çalışmalarını özellikle köy hayatının yaygın olduğu yerlerde verimli bulmuyorum. herkesin" hocam çay var nasıl gelelim. pazartesi temelli ineceğiz" diye bahanesi var. ne yapsın insanlar,geçimlerini çaydan kazanıyolar. çaydan gelen parayla çocuk okutuyolar. haliyle çay bitmeden okula gelmeleri de zor.
gelen öğrencilerimle ilk gün çok güzel bir şekilde tanıştık. onlara minik hediye paketleri hazırlamıştım. içlerinde bir kalem,bir çikolata ve boyuna asmak için ipli kalpler vardı. kalplere hemen isimlerini yazdım. kendime de kocaman br kalp hazırlamıştım,ona da kendi adımı yazıp,bu da benim kalbim; içinizde en çalışkanlar,kurallara uyanlar kalbime çabucak girebilir dedim. ilk gün velilerle pek muhattap olamadım. daha çok öğrencilerin gönlünü fethetmeye yönelikti ilk günüm. okulu gezdik,bahçede oyun oynadık,tanıştık... 3 tane ağlayan öğrenci vardı. velileri sınıf kapısının önüne aldım ve kapı açık sohbet ettik çocuklarla. sonra kapıyı biraz biraz kapattım ve ağlayanlar farketmedi bile.çoğunlukla uyum haftası programına göre gittim.
1.tane öğrencim etkinliklere katılmıyor,tahtaya kalkmak istemiyor ama eline kağıt kalemi verdiğimde döktürüyor. umarım onu da en kısa zamanda fethederim. işin kötüsü ikizi var ve o da ona bakarak içinden geldiği gibi davranamıyor
çizgi çalışmalarına da pek girmedim çünkü herşey pazartesi baştan yaşanacak
evde de yolumu gözleyen bir bebeğim var. çok yorucu bir yıl olacak ama çok da keyifli olacağına inanmak istiyorum.