Arkadaşım bunlar peygamber efendimizin gösterdiği mucizeler mi acaba? Bu konuda beni ve tüm forum takip edenlerini aydınlatabilir misiniz?
İlletsiz, sebepsiz hiç bir hâdise yoktur. Her hâdiseden evvel, onu meydana getiren bir sebep vardır. Tesâdüf denilen şeylerin bile henüz keşfedilemeyen bir illeti vardır.
Mûcize ise alışılmış olan şeye benzemeyen, ondan farklı olan bir hâdisedir. Alışılmışın değişmesidir. Bu durumda tabiî ki onu değiştiren bir sebep vardır. Bu sebep, arada vâsıta olan ve hakîkî sebebin tesir yollarından biri olan aracı illetlerden (sünnetullahtan) biri değilse mutlakâ illeti ûlânın (ilk ve hakîkî sebebin) yani Yaratıcının kendisidir.
HER PORTAKALIN DİĞERİNDEN FARKLI OLMASI DA MÛCİZEDİR
Hep aynı şekilde görmeye alışmış olduğumuz bir cinsin fertleri içinde de aslında birer mucize vardır. Zîrâ yeni doğan her varlığın, hemcinslerinden farklı yönleri vardır. Onun bu ayırıcı vasıfları, alışılmışın hâricine çıkması sebebiyle aslında bize mucizenin bir nümûnesini takdim eder.
Meselâ portakal meyvesinin tek tek fertlerine baktığımızda her birinin diğerinden farklı olduğunu görürüz. Bu farklılıkların her biri aslında bir mucizedir. Hep aynı şekilde görmeye alıştığımız varlık ve hâdiselerin ilk başlangıçları da insanlar alışıncaya kadar aslında birer mucize idi ve son bulmaları da birer mucize olacaktır.
O hâlde bizim hayatımız iki mûcize arasında yer almaktadır ve bu esnâda da zaman zaman mûcizeler yaşanmaktadır.
VAHİY VE NÜBÜVVET BAŞLI BAŞINA BİR MUCİZEDİR
İşte Rasûlullah (s.a.v) Efendimizin hayatında da pek büyük mûcizeler gerçekleşmiştir. Müsteşriklerin yolunu takip eden bazı kimseler, zaman zaman, Rasûlullah (s.a.v) Efendimizin mûcizelerden tamamen uzak bir hayat yaşadığını iddiâ edebiliyorlar.
Onu Dehâ, Kahraman, Kumandan gibi sıfatlarla takdim ederek nübüvvetini unutturmak istiyorlar. Hâlbuki Efendimiz (s.a.v), her şeyden evvel nebî idi ve peygamberlerin en mühim vasfı da mûcize göstermeleridir. Allah Rasûlü (s.a.v) Efendimizin de sahih ve mütevâtir senedlerle gelen pek çok mûcizesi mevcuttur.
Vahiy ve nübüvvet zâten başlı başına bir mûcizedir. İsrâ ve Mirâc da Kurânı Kerîmde ve sahîh hadislerde haber verilen mûcizelerden biridir.
Rasûlullah (s.a.v) Efendimizin en büyük mûcizesi olan Kurânı Kerîmden başka o günkü insanların müşâhade ettiği mûcizelerden bir kısmı şöyledir:
PEYGAMBERİMİZİN (S.A.V) ABDEST SUYU MUCİZESİ
Enes bin Mâlik (radıyallâhu anh) şöyle buyurur:
Ben Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Efendimizi şu hâlde gördüm: İkindi namazı yaklaşmıştı. İnsanlar abdest almak için su aradılar, fakat bulamadılar. Rasûlullah (s.a.v) Efendimize (bir kap içinde tek kişiye yetecek kadar) abdest suyu getirildi.
Rasûlullah Efendimiz (s.a.v), su kabının içine mübarek elini koydular ve insanlara ondan abdest almalarını söylediler. Oradaki sahâbîlerin en sonuncusuna kadar hepsi abdest alıncaya kadar Efendimiz (s.a.v)in parmaklarının altından su kaynadığını gördüm. (Buhârî, Vudû, 32, Menâkıb, 25)
Bu hâdise, Medînenin pazar yeri olan Zevrâda vâki olmuştur. Orada bulunan ashâbı kirâm 300 kişi kadardı. (Buhârî, Menâkıb, 25; Müslim, Fedâil, 6)
alıntı-altınoluk dergisi