12 Mart İstiklal Marşımızın Kabulü

Çevrimdışı hacersarkoy

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 50
  • 107
  • 50
  • 107
# 03 Mar 2010 00:41:35
m.gezer38 öğretmenim tam ihtiyacım olan tiyatro çalışmasıydı sonsuz teşekkürler...Gerçekten Allah milletimize bir daha İstiklal Marşını yazdırmasın

Çevrimdışı babil76

  • Uzman Üye
  • *****
  • 693
  • 1.347
  • 693
  • 1.347
# 03 Mar 2010 00:51:16
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
bir adam çıktı,ismini vermeyim şimdi..İstiklal Marşını Mehmet Akif Ersoy'un yazmadığını,tarikat tarafından yazıldığını söyledi.Ciddi ciddi kitabında da tezini savunmuştu..Nasıl gülmüştüm,acaba inanan olmuş mudur o adama?
Merhum Akif mukaddesatçıydı lafı oraya götürmek istiyordur ismi mefhum zat...
Eğer bu kadar güzel bir marşı bahsi geçen kişi/gurup yazsa da gocunmazdım doğrusu.

Çevrimdışı hacersarkoy

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 50
  • 107
  • 50
  • 107
# 03 Mar 2010 00:59:19
Sebocan öğretmenim emeğinize sağlık...önümüzdeki hafta türkçe dersinde İstiklal marşını kıta kıta açıklamayı planlamıştım çünkü çocuklar okuyorlar ama çoğu kelimeleri anlamıyorlar ve gerektiği gibi duygulu okuyamıyorlar diye düşünüyorum.Bu açıklamalar çok işime yarayacak tekrar teşekkürler...

Çevrimdışı huseyinyesilot

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 11.880
  • 147.716
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 11.880
  • 147.716
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 03 Mar 2010 01:08:21
Mehmet Akif Gerçekten Çok değerli bir şair.Allah nur  içinde yatırsın.Onun da  dediği gibi "Allah bir daha bu ülkeye İstiklal Marşı yazdırmasın".

Çevrimdışı gurbuz00

  • B Grubu
  • 910
  • 541
  • 910
  • 541
# 03 Mar 2010 16:40:35
istiklal marşı şiir olarak çok güzel ama
müziksel olarak bunu söylemeyeceğim
sebebi şöyleki:
o zaman beste için bir plağa iki kayıt yapılması isteniyor
zeki bey bunu istemiyor
onun için daha ağır çalıyor ve kendi bestesini plağa doldurarak diğer besteye yer bırakmıyor

Çevrimdışı vayvaylı01

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 240
  • 81
  • 240
  • 81
# 03 Mar 2010 18:21:32
elinde istiklal marşının kabulü ile ilgili kutlama programı olan varsa rica etsem paylaşabilir mi?

Çevrimdışı yvural

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.999
  • 11.180
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 3.999
  • 11.180
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 03 Mar 2010 18:26:39
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
istiklal marşı şiir olarak çok güzel ama
müziksel olarak bunu söylemeyeceğim
sebebi şöyleki:
o zaman beste için bir plağa iki kayıt yapılması isteniyor
zeki bey bunu istemiyor
onun için daha ağır çalıyor ve kendi bestesini plağa doldurarak diğer besteye yer bırakmıyor
Hocam belki alışkanlıktandır bilemiyorum fakat bana göre müziksel olarakta çok etkileyici.Ne zaman dinlesen kendimi kaptırıyorum.

Çevrimdışı sanalizasyon

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.265
  • 17.223
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.265
  • 17.223
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 03 Mar 2010 18:28:45
düşüncenize saygı duyarak diyorum ki;
belki de şarkı değil marş olduğundan böyledir hocam ...

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
istiklal marşı şiir olarak çok güzel ama
müziksel olarak bunu söylemeyeceğim
sebebi şöyleki:
o zaman beste için bir plağa iki kayıt yapılması isteniyor
zeki bey bunu istemiyor
onun için daha ağır çalıyor ve kendi bestesini plağa doldurarak diğer besteye yer bırakmıyor

Çevrimdışı gurbuz00

  • B Grubu
  • 910
  • 541
  • 910
  • 541
# 04 Mar 2010 07:57:40
biraz uzun ama okumaya değerrr...


İstiklâl Marşı’mızın besteleniş hikayesi

Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin de bir milli marşı olmalıydı. Daha Cumhuriyet kurulmadan İstiklâl Savaşı sırasında, Garp Cephesi Komutanlığı’ndan bu arzu doğmuştu. Durum, sonradan Maârif Vekili olan Hamdullah Suphi’ye havale edildi. Böylece Türk milli marşı olarak "İstiklâl Marşı" adı ile yaptırılacak marşın hazırlıklarına girildi. Beste ve güfte için beşer yüz lira armağan kararlaştırılarak genelge ve mektuplarla bütün yurda duyuruldu.

Önce şiir seçilip sonra beste yarışması açılacaktı. Şiir yarışmasına yurdun dört bir yanından tam 724 şiir gönderildi. Komisyon bunlardan yedisini seçerek bastırdı ve meclis üyelerine dağıttı.

Atatürk’ün başkanlığında TBMM’nin 12.03.1921 günkü celsesinde Mehmet Akif Ersoy’un şiiri defalarca okutturularak alkışlar arasında milli marş olarak bestelenmek üzere seçildi.

Beste yarışması ise güfte kadar ilgi görmedi. Bu da memleketin o zamanki musiki durumunu yansıtmaktadır. Beste yarışmasına ancak 24 besteci katılmıştı. Bunlardan bazıları şunlardır:

Ahmet Cemalettin Çinkılıç, Ahmet Yekta Madran, Ali Rifat Çağatay, Asım Bey, Bedri Zabaç, Hasan Basri Çantay, H. Saadettin Arel, İsmail Hakkı Bey, İsmail Zühdü, Kazım Uz, Lemi Atlı, Mehmet Baha Pars, Mustafa Sunar, Rauf Yekta, Saadettin Kaynak, Zati Arca, Zeki Üngör.

Güfte yarışması sonuçlandırıldıktan sonra Anadolu’daki savaş iyice kızıştığı sıralarda beste yarışması ilgisini tabii olarak kaybetmiştir. Buna rağmen muhiti olan bestekârlar faaliyetten geri durmamışlar ve kendi bestelerini yaymaya uğraşmışlardır.

O sıralarda Edirne’de müzik öğretmeni bulunan Ahmet Yekta Madran, kendi marşını Edirne ve havalisinde yaymaya ve söyletmeye başlamıştır. İzmir’de müzik öğretmeni bulunan İsmail Zühdü de kendi marşını İzmir ve havalisi ile Eskişehir’de yaymakta idi. Ankara’da da Zeki Üngör’ün marşı söylenmekte olup İstanbul’da ise iki marş söylenip yayınlanmaktaydı. Bunlar da İstanbul tarafında bir çok mekteplerde öğretmenlik yapan Zati Arca’nın, Kadıköy tarafında ise Ali Rifat Çağatay’ın bestesi söylenmekteydi.

Bu durum birkaç yıl böylece devam etmiş ve 1924’te Ankara’da maârif vekaletinde toplanan bir kurul, Ali Rifat Çağatay’ın marşını resmi marş olarak kabul ederek ilgili kurullar ile bütün okullara bildirmiştir. Bu marş, 1924’ten 1930 yıllarına kadar söylenip çalındıktan sonra 1930 sıralarında yeni bir emirle Riyaseti Cumhur Orkestrası şefi Zeki Üngör’ün bestesi milli marş bestesi olarak kabul edilmiştir. Zeki Üngör, İstiklâl Marşı’nın besteleniş hikayesini şöyle anlatmıştır:
"İstiklâl savaşının devam ettiği sıralarda ben, Muzika-i Humayun muallimi idim. Yani doğrudan doğruya Saray’a ve Vahdettin’e bağlıydık. Bando, Fasıl Takımı ve Orkestra benim emrimde idi.

Şişli’de Uğurlu Han’ın 4 numarasında oturuyordum. Kurtuluş ordusu süvarilerinin İzmir’e girdiklerinden iki veya üç gün sonra evimde, Talim-Terbiye Heyeti azası ve terbiye mütehassısı dostum Haydar merhumla oturuyorduk. Kapı çalındı. İlkokul öğretmeni İhsan merhum geldi. Büyük bir heyecan içinde, süvarilerin İzmir’e girişlerini anlatmaya başladı. Hepimiz coşmuştuk. Hemen kalkıp piyano başına geçtim. Ve derhal içimde doğan parçayı çalmaya koyuldum.

İlk etapta marşın giriş kısmındaki akoru oluşturdum. Bu şekilde iki, üç mezür yaptım. Arkadaşlarım: "Aman dediler, bu çok güzel bir şey olacak." Bunun üzerine İhsan’a İzmir’in kurtuluşunu ve büyük zaferi bütün teferruatı ile anlatmasını rica ettim. O anlattı, ben çaldım. Böylece kısa zamanda eserin taslağı ortaya çıktı. Ertesi gün de çalıştım. İki gün sonra beste bitti. Götürüp arkadaşlara gösterdim. Çok beğendiler. Bunun üzerine bu müziği milli marş olarak takdime karar verdim. Kıymeti hakkında daha kat’i bir fikir edinmek maksadıyla da besteyi Viyana Konservatuarı direktörüne gönderdim. On gün sonra direktörden gelen mektupta, eserin çok orijinal bulunduğu ve melodisinin Türk milletinin ihtişamına yakışacak şekilde olduğu belirtilerek tebrik ediliyordum.

Bu mektup geldikten on beş gün sonra beni Ankara’dan çağırdılar, gittim. Bana Muzika-i Humayun’u bütün kadrosu ile Ankara’ya nakletmek vazifesi verildi. Bunun üzerine tekrar İstanbul’a döndüm. Ve Ankara’ya ilk olarak başlarında piyanist Sabri’nin bulunduğu beş kişilik bir heyet yolladım. Vahdettin henüz padişah olduğu için bu işleri gizli yapıyorduk. Bir ay sonra da kimseye bir şey söylemeden Ankara’ya gittim. Ve hemen İstanbul’daki arkadaşları bir telgrafla çağırdım. Üç gün sonra geldiler. Böylece milli marşı bu heyete ilk defa Ankara’da verilen o baloda Atatürk’ün huzurunda çaldık. İşte milli marş böyle bestelendi.”

Bestekarın bu anlatışından, eseri önce sözsüz olarak bestelediği ve daha sonra Mehmet Akif’in şiirini besteye giydirdiği anlaşılmaktadır. Bu sebepten meydana gelen prozodi hataları, eser hakkında sonradan yapılan tenkitlerin başlıcası olmuştur. Bestekar yukarıdaki beyanatının bir yerinde her ne kadar, "Bu müziği milli marş olarak takdime karar verdim" diyorsa da, eserdeki ses sahasını halk tabakasını nazara almadan kullanması bestenin milli marş olarak bestelenmediğini meydana çıkarmaktadır. Marştaki bu teknik hatalardan başka ses ritminden ağır çalınıp söylenmesinde bestekarın kusuru başta gelmektedir. Besteci bu durumu şöyle anlatmıştır:

“Ben İstiklal Marşı’nı bestelerken kulaklarımda İzmir’e koşan atlıların dörtnal sesleri vardı. Eserin başında metronomu (1 dörtlük=80) olan bir eser hiçbir vakit cenaze marşına benzemez.

Plaklardaki ağır tempolu çalınışı ise; "Sahibi’nin Sesi" stüdyosunda orkestra ile plağa çaldığımız zaman teknisyenler, bunun çok süratli bir marş olduğunu ve dolayısıyla plağın ancak yarısını doldurduğunu söylediler. Bu sebeple plağın aynı yüzüne bir marş daha çalmamızı rica ettiler. Ben böyle bir teklifi kabul edemezdim. O anda aklıma bir şey geldi: "Marşı biraz ağır çalalım, böylece plak dolar. Sonra çalınırken gramofon biraz hızlıya ayarlanır, olur biter" dedim. Bu fikir pek münasip görüldü ve dediğim gibi yapıldı. Fakat bilahare böyle bir fikir vermekle hata ettiğimizi anladım. Çünkü marş çalınırken gramofonun hızlıya ayarlanması icap ettiğini kim bilebilirdi?”

Görüldüğü gibi tam bir alaturka davranışla İstiklal Marşımızın en can alacak noktası; ritmi, ölü doğrulmuştu.

Plak yayıldıktan sonra ağır ritim de hafızalara yerleşti ve besteci ölümüne kadar bu ağır ritmi yürüğe götürmeye uğraştı durdu.

Ayrıca, marşın Türk temlerini ifade etmediği ve hatta “Karmen Silva” isimli bir operetten alındığı da iddia edilmiştir.

Daha sonra marşın değiştirilmesi tezi ortaya atılarak yetkili yetkisiz türlü şahıslar tarafından türlü fikirler ileri sürülmüşse de değiştirilmesi fikri tutmamıştır.

Bu konudaki makul olan umumi kanaat; her ne kadar yeniden daha iyisini yapmak imkansız değilse de eskisinin artık tarih olmuşluğu hakikati nazara alınarak, bunun üzerinde gerekli rötuşlarla mevcudu onarmaktır.

Çevrimdışı gurbuz00

  • B Grubu
  • 910
  • 541
  • 910
  • 541
# 04 Mar 2010 09:38:29
“Ben İstiklal Marşı’nı bestelerken kulaklarımda İzmir’e koşan atlıların dörtnal sesleri vardı. Eserin başında metronomu (1 dörtlük=80) olan bir eser hiçbir vakit cenaze marşına benzemez.

Plaklardaki ağır tempolu çalınışı ise; "Sahibi’nin Sesi" stüdyosunda orkestra ile plağa çaldığımız zaman teknisyenler, bunun çok süratli bir marş olduğunu ve dolayısıyla plağın ancak yarısını doldurduğunu söylediler. Bu sebeple plağın aynı yüzüne bir marş daha çalmamızı rica ettiler. Ben böyle bir teklifi kabul edemezdim. O anda aklıma bir şey geldi: "Marşı biraz ağır çalalım, böylece plak dolar. Sonra çalınırken gramofon biraz hızlıya ayarlanır, olur biter" dedim. Bu fikir pek münasip görüldü ve dediğim gibi yapıldı. Fakat bilahare böyle bir fikir vermekle hata ettiğimizi anladım. Çünkü marş çalınırken gramofonun hızlıya ayarlanması icap ettiğini kim bilebilirdi?”

yapılan yanlışlığı hala yaşıyoruz

Çevrimdışı alperen46

  • Uzman Üye
  • *****
  • 402
  • 300
  • 402
  • 300
# 04 Mar 2010 10:00:38
her yıl en güzel etkinliklerle kutlayıp  İstiklal  Marşı  bilinci kazandırmak için çabalıyoruz,  bu haftalar  böyle geçiyor  ya  sonrası.....

Çevrimdışı yenibetşe

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.338
  • 3.551
  • 3.338
  • 3.551
# 04 Mar 2010 10:01:26
Dünyanın en güzel ve en anlamlı milli marşı.10 kıtayı okuyunca milli mücadele günlerini yaşamış gibi oluyoruz.

Çevrimdışı melek1986

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.161
  • 3.171
  • Müdür Yetkili
  • 2.161
  • 3.171
  • Müdür Yetkili
# 04 Mar 2010 22:28:36
biz de okulda praogram yapacağız ama birinci sınıflara neler yaptırabiliriz fikir var mı ???

Çevrimdışı seldayaren

  • Yeni Üye
  • 2
  • 0
  • 2
  • 0
# 06 Mar 2010 02:10:56
kizim 1sinifa gidiyor ISTIKLAL MARSI 10 kitasini okuyacak.ezberledi.ben fon muzigii ayarladim ve arkadan resimler buldum.fakat birde dekor icin ne yapabilirim lutfen yardim edin.tesekkurler...

Çevrimdışı kocero6664

  • Uzman Üye
  • *****
  • 277
  • 782
  • 277
  • 782
# 06 Mar 2010 08:26:26
Kolay gelsin

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK