Sebocan Öğretmenim çalışmalarınız çok güzel olmuş.Emeğinize sağlık.Yalnız bişey kafama takıldı eşseslilerle ilgili çalışmanızda göz kelimesini de almışsınız diğer anlamı yan anlam olarak geçiyor eşsesli değil diye biliyorum diğer arkadaşlar da bir yorum getirir sanırım..
Tulay37 öğretmenim haklı olabilirsiniz. Etkinlikte yan anlamıylalmışım.
Teşekkür ederim.
Ben çocuklara şu şekilde aktarmıştım;
1- Bugün benim
gözüm çok ağrıyor.
2- Şu bahçede iki
göz evim olsaydı.
Bu konuda bizi aydınlatacak arkadaş varsa çok memnun olurum.
Tulay37 öğretmenim sizin mesajınızdan sonra minik bir araştırma yaptım. Şu bilgilere ulaştım;
Göz anlamları:1 . Görme organı, basar.
2 . Bazı deyimlerde, görme ve bakma:
"Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin."- .
3 . Oda:
"Şu fakir mahallede bir göz evim olsaydı / Nasıl sevinç içinde çıkardım şu yokuşu"- Z. O. Saba.
4 . Bakış, görüş:
"Bu sefer alacaklı gözüyle baktım."- .
5 . Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak:
"Asıl felaket bu pınara sırt çevirmek, bu pınarın gözlerine taş tıkamak değil de ne olurdu?"- T. Buğra.
6 . Delik, boşluk:
"İğnenin gözü."- .
"Köprünün gözleri karış karış kazılmıştır."- S. F. Abasıyanık.
7 . Çekmece:
"Masanın gözleri."- .
8 . Terazi kefesi.
9 . Nazar:
"İnsanı gözle yiyip bitirirler."- Ö. Seyfettin.
10 . Sevgi, ilgi, gönül bağlantısı:
"Gözden düşmek. Göze girmek."- .
11 . Ağacın tomurcuk veren yerlerinden her biri:
"Göz aşısı."- .
12 . Bölüm, hane:
"Dama tahtasında altmış dört göz vardır."- .
13 . Bazı yaraların uç bölümü:
"Çıbanın gözü."- .