2. Sınıf Öğretmenleri Günlüğü (2009-2010)

Çevrimdışı rseckin55

  • Uzman Üye
  • *****
  • 386
  • 449
  • 386
  • 449
# 05 Ara 2009 01:18:12
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Sözleşmeli olarak çalışıyorum; tercih sayfamda okulum bana gözükmüyor. Bu gidişle zümreden ayrılacağım  :'(

İnşallah dileğiniz olur öğretmenim. Hayırlısını nasip etsin Mevla'm...

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
hayat bilgisindeki konuları nasıl buluyorsunuz?batu yayınları ama gerideyim sanırım grup çalışması konusundaydım hayat bilgisi derslerini program ne derse o şekilde mi işliyorsunuz? batu yayınları kitap

Kitaplar diğerlerine göre biraz daha iyi ama Hayat Bilgisi'nde de zaman problemi yaşıyoruz. Gerçi önceden uzun sürüyordu sınıfa çıkıp, masa örtülerini serme, kitapları açma, yoklama falan derken 15 dakikayı geçiyordu. Şükürler olsun bu süreyi artık maksimum 7-8 dakikaya kadar düşürdüm.

Çevrimdışı gökbayrak42

  • Aktif Üye
  • **
  • 21
  • 34
  • 21
  • 34
# 05 Ara 2009 09:38:22
Günaydın arkadaşlar, gününüz aydın yarınlarınız mutlu olsun. Sınıflarda başarılı bir yıl geçirmeniz dileğiyle. Soruşturmasız ve problemsiz günler sizlerin olsun.

Çevrimdışı irrfan

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 58
  • 82
  • 58
  • 82
# 05 Ara 2009 09:54:20
merhaba sevgili zümrelerim benim sizlerle paylaşmak istediğim bir sorunum var sınıfımda bir öğrencim okuma yazma bilmiyor.geçen sene zar zor heceleyerek iki -üç harfli kelimeleri okuyordu bu sene ilerletir ümidiyle 2. sınıfa geçirdim ama hiç ilerlemiyor. nasıl ilgilenebileceğimi de bilemiyorum. Tavsiyeleriniz olursa sevinirim...

Çevrimdışı bikes

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.749
  • 2.886
  • 1.749
  • 2.886
# 05 Ara 2009 11:30:27
hocam bende de var öyle birinci sınıflarla beraber işliyorum onla

Çevrimdışı m.demirbilek

  • Uzman Üye
  • *****
  • 773
  • 1.443
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 773
  • 1.443
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 05 Ara 2009 11:45:30
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
hocam bende de var öyle birinci sınıflarla beraber işliyorum onla
hocam maşallah her şeye bir cevap vermişsiniz

Çevrimdışı maviş59

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 85
  • 202
  • 85
  • 202
# 05 Ara 2009 12:03:54
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
merhaba sevgili zümrelerim benim sizlerle paylaşmak istediğim bir sorunum var sınıfımda bir öğrencim okuma yazma bilmiyor.geçen sene zar zor heceleyerek iki -üç harfli kelimeleri okuyordu bu sene ilerletir ümidiyle 2. sınıfa geçirdim ama hiç ilerlemiyor. nasıl ilgilenebileceğimi de bilemiyorum. Tavsiyeleriniz olursa sevinirim...
irfan öğretmenim, şu anda yapabileceğiniz;öğrencinizi hece kitabıyla çalıştırmak...şu anki seviyesine göre iki ya da üç harfli hecelerden başlayarak ve her gün ona özel ödev hazırlayarak sorunu çözebilirsiniz.diğer öğrencileriniz etkinlik yaparken onu yanınıza alıp ilgilenebilirsiniz.
ödül de işe yarayacaktır,okumayı öğrendiğinde bir hediye vereceğinizi söylerseniz hırslanacaktır:)

Çevrimdışı irrfan

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 58
  • 82
  • 58
  • 82
# 05 Ara 2009 12:23:28
maviş59 öğretmenim çok teşekür ederim inşallah dediklerinizi uygulamaya  çalışacağım

Çevrimdışı aspurce1977

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 324
  • 477
  • 324
  • 477
# 05 Ara 2009 13:34:44
Tşk. Nİhal21 öğretmenim.

Çevrimdışı adnan3564

  • Uzman Üye
  • *****
  • 376
  • 652
  • 376
  • 652
# 05 Ara 2009 14:07:40
Dün siteden aldığım matematik sınavını sınıfımda uyguladım. 23 öğrencimden 1 kişi 40 aldı.5kişi 100  aldı.Sonuçlar beni sevindirdi. Sınıfta anlamıyormuş gibi bakan öğrencilerim, sınavda iyi notlar aldılar.

Çevrimdışı gülen yüz:)

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 83
  • 174
  • 83
  • 174
# 05 Ara 2009 14:57:40
SİTEDE BULDUĞUM OYUNLAR DAN SEÇMELER



UYKUCU HOROZ
Tüm çocuklar yumurta olup, yere otururlar. Uyur gibidirler ve gözlerini açmazlar. Öğretmen tek tek başlarına dokunur. Başına dokunulan çocuk, sessizce kalkar ve öğretmenin peşinden gelir. Son çocuk kalana kadar, öğretmen çocukların başlarına dokunarak kaldırır. Sona kalan çocuğun etrafında sessizce halka olunur. Ve birden, “uykucu horoz, uykucu horoz kalk artık!” diye bağırırlar. Uykucu horoz arkadaşlarını yakalamaya çalışır.

MİKROP
Sayışmacayla seçilen çocuk mikrop olur. Arkadaşlarına dokunarak onlara hastalık bulaştırmaya çalışır. Diğerleri de mikroptan kaçmaya çalışırlar. Hastalık kapan çocuk, hasta rolü yaparak yere oturur. En sona kalan çocuk diğer oyunda mikrop rolünü alır.

Matematik dersinde bize yardımcı olabilecek bir sınıf içi oyun var, onu oynuyoruz.

Oyunun amacı, sayıları tanımak, dikkatlerini arttırmak, bir de tabi ki eğlenmek:

Oyunun adı "var-yok" oyunu. Sınıf mevcudu kadar tahtaya rakamlar yazıyorsunuz. Kendinizi de eklerseniz daha çok zevk alıyorlar. Herkese bir numara veriyorsunuz, sırayla. Rastgele bir numara seçiyorsunuz, örneğin, 5 burda 12 yok. 12 hemen ayağa kalkıp 12 burda 3 yok, 3 ayağa kalkıp 3 burda 8 yok vs... şeklinde devam ediyorsunuz. Sayısını söyleyemeyen, yanlış söyleyen, söylemekte zorlananlar oyun dışı oluyor. Oyun dışı kalanı yuvarlak içine alıyorsunuz veya sayısını siliyorsunuz.

Nihayetinde bir kişi kalana kadar devam ediyorsunuz.

Elma Armut Portakal Oyunu
sııf Üç Gruba Ayrılır Elma Dersen Elma Grubu KalKar Armut Dersen Armut Grubu Yanılan Yanar en Son Oyuncusu Kalan Grup Kazanır

İSTOP OYUNU
Belli bir alan belirlenir ve sınıftaki tüm öğrenciler bir araya toplanır. İçlerinden birisine bir top verilir. Top verilen çocuk topu havaya atar ve bir arkadaşının ismini söyler. ismi söylenen çocuk topu yakalar ve İSTOP der. Kendisi de dahil hiç kimse kıpırdamaz. Dom dendiğinde kıpırdayan ve belirlenen alanın dışına çıkan oyundan çıkartılır. Topu yakalayan çocuk bir arkadaşını elindeki topla vurur. Vurulan öğrenci dışarı çıkartılır. Topu atan çocuk topu eline alır ve yeniden biraraya toplanılır. Topu başka bir arkadaşının ismini söyleyerek havaya atar. oyun böyle devam eder. Sona kalan öğrenci oyunu kazanır.

EN HIZLI KİM GETİRECEK

Sınıftan 2-3 grup öğrenci seçin. Her grup 4-5 kişi olabilir. Sınıfta olabilecek birkaç eşya isimleri yazılı kağıtları gruplara verin.Arayacakları eşyalar örneğin  kırmızı toka,silgili kalem,cetvel,sulu boya olsun.Bunları en kısa zamanda tamamlayan grup yarışmayı kazanır.

- GÜNAYDIN ( BENİMLE GELME ) :
Öğrenciler bir halka üzerinde, yüzleri merkeze dönük olarak durur. Bir ebe halkanın dışındadır. Halkanın etrafında koşarken hafifçe bir arkadaşına dokunarak, "Benimle gelme." der. İki oyuncu ters istikamette koşarlar. Karşılaştıkları zaman birbirlerini eğilerek selamlarlar ve "Günaydın" derler ve boş kalan yeri kapmak için koşularına devam ederler. Boş yeri kapamayan öğrenci ebe olur ve oyunu tekrarlar.

ESİR ALMA VE VERME :
Oyuncular karşılıklı iki sıra olur. Aralarında 7-8 metre mesafe vardır. Her sıra sağdan numara sayar. A sıranın bir numarası karşıya gider. O sıranın önünden geçerken bir kişinin herhangi bir yerine dokunur ve yakalanmadan kendi sırasına doğru kaçar. Kendisine dokunulan oyuncu bunu öbür sıranın hizasına kadar kovalamaya başlar. Eğer oyuncuyu yakalarsa, yakalanan oyuncu B sırasına esir olarak gider, o sıranın en sonuna eklenir. Dokunulmadan kaçarsa B sırasındaki kovalayan oyuncu esir olur ve A sırasının en sonuna eklenir. Belli bir süre sonra hangi sıra daha fazla ise o taraf oyunu kazanır.

SENİ TUTABİLİR MİYİM ? :
Bir öğrenci lider olur ve çizginin üzerinde durur. Diğerleri sarı, kırmızı, siyah, beyaz renklerini alırlar. Renk ismi alanlar liderden 4-5 metre mesafede dağınık olarak dururlar. Çocuklar seslenir ; "Ali seni tutabilir miyiz ?" Lider ;"Eğer beyazsanız ?" der. Beyazlar Ali'yi ( Yani lideri ) tutmak için koşarlar. Hangisi önce Ali'ye dokunursa o lider olur ve oyuna böylece devam edilir
ÜÇ AYI :
Oyunculardan biri çocuk ayı, diğeri anne ayı, öteki baba ayı olur. Bahçenin bir köşesine gider, sırtlarını arkadaşlarına dönerler. Diğerleri bahçenin başka bir ucundan başlayarak ayılara yaklaşırlar. İçlerinden bir sorar ;
- Evde kim var ?
- Çocuk ayı.
Başka biri sorar ;
- Evde kim var ?
- Anne ayı.
Ve başka biri sorar ;
- Başka kimse yok mu ?
- Baba ayı var.
Bunun üzerine üç ayı arkadaşlarını kovalamaya, diğerleri de kaçmaya başlar. Yakalanan öğrenci olduğu yere oturur. Son üç kişi kalana kadar oyuna devam edilir. Sonraki oyunun ayıları bunlar olurlar.

AYNA OYUNU :
Bir çocuk "ayna" olur. Başka bir çocuk da karşısına geçer, ayna olan çocuğun yaptığı devinimleri öykünerek aynısını yapar. Güldürücü devinimler çocukların daha çok hoşuna gider. Nasıl devinimler yapılacağı konusunda çocuk özgür bırakılmalıdır. İstenirse, bir çocuk ayna olduğunda, tüm çocuklar karşısına geçip onun devinimlerini öykünmeyle yaparlar
**********************************

hafıza oyunu ismi ise AYŞE'NİN VALİZİ...
Örneğin;Aşye tatile çıkarken valizine elma koydu diyip oyunu başlatıyorum. bir sonraki öğrenci ayşe tatile çıkarken valizine diye başlayıp benim söylediğim nesneyide söylüyo ve kendide bir tane ekliyo oyun bu şekilde sürüyo.eksik yada sırasını değiştirerek söyleyen çıkıyo oyundan.
''Ayşe tatile çıkarken valizine elma,kazak koydu...
Sonraki öğrenci:
''Ayşe tatile çıkarken valizine elma, kazak ,dosya koydu....
Böyle valiz kabarıp duruyo onlarda hafızalarını yoruyo.

ORKESTRA ŞEFİ:
 
bir öğrenci ebe olup sınıf dışına çıkacak. bir öğrenci şef olarak sınıfı yönetecek. sınıfça şefin yaptığı değişik hareketlerin aynısı yapılacak... örneğin alkışlama, parmak şıklatma, kafa kaşıma, yanak okşama v.b .  ebe şefin kim olduğunu 3 kerede bilmeye çalışacak. bulursa şef ebe olur. bulamazsa ebe cezalandırılır.


YAKUP DEDİ Kİ:
 5-6 kişilik öğrenci grubuyla oynanabilir. öğretmen çeşitli yönergelerle grubu yönlendirecek. ama her yönergenin başına "yakup dedi ki" sözlerini ekleyecek. arada bir bu sözleri eklemeden yönerge verecek, o zaman yönergeyi uygulayan yanacak.
    örneğin yakup dedi ki zıpla... yakup dedi ki çömel...v.b.   başına " yakup dedi ki" eklemediğimiz halde çocuklar yönergeyi uygularsa yanarlar. tek kişi kalana kadar oyun devam eder.

Oyunun Adı:Annem Pazara Gitti
Oyun Yeri:Sınıf
Oyun Süresi:5-10 dk
Oyunun Amacı: Kelime hazinesini geliştirmek
Oyunun Açıklaması: Öğretmen çocuklardan birine ''Annem pazara gitti.Elma aldı ''der.Çocuk 'E' harfiyle başlayan bir başka meyve yada sebze adı söylemek zorundadır.Örneğin ''Annem pazara gitti.Erik aldı''gibi..'E' harfi ile başlayan sebze veya meyve ismi bulunamadığında harf değiştirilerek oyuna devam edilir 

Oyunun adı: İnsan yüzü çiz
Oyun Yeri:sınıf
Oyun süresi: 5-10 dk
Oyunun amacı: duyu organlarını geliştirmek
Oyunun açıklanması:Tahtaya içi boş olan büyük bir insan başı çizilir.Bir öğrenci seçilir,tahtanın önüne getirilerek gözleri bağlanır.eline bir kalem-tebeşir verilir ve insan yüzünü yerleştirmesi istenir.(gözleri,burnu,ağzı,kulakları,saçları) .en güzel yerleştiren çocuk birinci olur


karga Kartal
sınıf İki Gruba Ayrılır.kargalar Ve Kartalar Olmak Üzere.ortaya Biz Çizgi Çizilir Ve Sırt Sırta Verirler.öğretmen Kargalar Derse Kartallar Kaçar Belirlenen Yere Kadar Koşarlar Ve Kargalar Onları Yakalamaya Çalışırlar .işaretlenen Yere Kadar Gelen Kartallar Artık Güvendedir. Kartallar Dendiğinde Bu Sefer Kargalar Kaçar Kartallar Onları Yakalamaya Çalışır .yakalananlar Kendi Gruplarına Alınır Oyuna Diğer Takımda Devam Ederler.           
 
 
SIKI SIKI SARILALIM :
Bütün öğrenciler dağınık olarak bahçede dolaşmaya başlarlar. Bir yandan da öğretmenin vereceği komutu izlerler. Öğretmen düdüğü çalar ve aynı anda kollarından birini havaya kaldırarak parmaklarıyla herhangi bir sayı gösterir. ( 1,2,3,4 veya 5 ) Düdük sesini duyan öğrenciler öğretmenin hangi sayıyı gösterdiğine bakarak bu sayıyı tamamlamak üzere arkadaşlarına sıkı sıkı sarılır. Bir süre sonra öğretmen oluşan grupları kontrol eder, sayıyı tamamlayamayan veya tek kalan öğrencileri eler ve oyuna devam edilir. (1 sayısı işaret edildiğinde öğrenciler tek başlarına hazır olda beklerler.)

SAYINI BİL
Her çocuğa bir sayı verilir. Öğretmen kaç derse o sayıya bağlı çocuk ayağa kalkıp oturur. Geç kalırsa sevimli bir ceza verilir ya da birden ona kadar sayar.

ENERJİN VAR MI?
Müzik eşliğinde çocuklar tüm enerjilerini harcamak istermişçesine hareket ederler. Kural bir an bile durmamaktır. En sona kadar dayanabilen çocuk alkışlanır ve günün en enerjik çocuğu seçilir.

NESİ VAR?
Ebe bir nesneyi aklından tutar. Çocuklar “nesi var?” dedikçe ebe tuttuğu nesnenin renginden, şeklinden, boyutundan, kullanım şeklinden, kullanım alanından vs. ipucu verir. Çocuklardan hangisi nesneyi bilirse diğer oyunda ebe olur.

EŞLİ GÜLMEME
Sınıf, ikişerli gruplara ayrılır. Eşler yüz yüze gözlerini birbirlerinden ayırmadan bakarlar. Amaç hiç gülmeden en sona kalabilmektir. Gülen çiftler oyundan çıkarlar.

CÜMLE TAMAMLAMA
“Cümle tamamlama” oyunu için sandalyelere oturulur. Öğretmen cümleyi başlatır. Cümlenin sonunu çocukların diledikleri şekilde tamamlayabilecekleri belirtilir. (Kırmızı bayrağımı çok....., Atatürk düşmanları....Atatürk çalışmayı......vb. gibi).

KURT BABA: Çocuklar halka olurlar. Bir kişi kurt babadır ve halkanın ortasında çömelik vaziyette oturur. Çocuklar şarkıyı söyleyerek halkada dönerler:
“Ormanda dolaşırken, Kurt Baba’ya rastladım ben
Kurt baba Kurt baba ne yapıyorsun?”
Kurt baba bir eylem yanıtı verir. Üçüncü kez sorulduğunda “sizi yiyeceğim!” der ve çocukları kovalamaya başlar. Yakalanan Kurt baba olur. Oyun bu şekilde sürer


Telgraf Oyunu
Oyunda önce bir sözcük seçilir ve her oyuncu, her biri seçilen sözcüğün harfleriyle başlayan sözcüklerden oluşan bir telgraf yazmak zorundadır. Örneğin "BOYACI" sözcüğü ile "Bütün Oyuncular Yarın Artık Cem'i Isırabilirler" gibi bir telgraf oluşturulabilir. Telgrafı yazmak için beş dakika süre verilir ve en komiğini yazan oyuncu ödüllendirilir. "Sözcük Uydurmaca" oyunu, bir sözcük seçimiyle başlar. Sonra belli bir süre içinde, seçilen bu sözcüğün harfleriyle olabildiğince çok yeni sözcük türetilir. En çok sözcük türeten oyuncu başarılı olur

SÖZCÜK OYUNLARI
"Gezginin Masalları Oyunu"nda ilk oyuncu yanındakine "Duyduğuma göre A....'ya geziye gidiyormuşsun. Orada ne yapacaksın?" diye sorar. Yanındaki oyuncunun, sözcükleri "A" harfiyle başlayan bir yanıt vermesi gerekir. Örneğin, "Anneme çiçek alacağım" gibi. Bundan sonra ikinci oyuncu, üçüncüye aynı soruyu "B" ile başlayan bir yer söyleyerek sorar ve oyun böylece sürer. "Ünlüler Oyunu"nda, oyunu yöneten bir harf söyler. Amaç, o harfle başlayan bilim adamı, devlet adamı, sanatçı, sporcu gibi ünlü kişilerin adlarını sıralamaktır. Örneğin "A" ile başlayan Atatürk, Aristo, Andersen, Arşimed gibi. En çok ad yazan oyunu kazanır. "Hece Oyunu"nda ilk oyuncu bir sözcük söyler. Yanındaki bu sözcüğün son hecesiyle başlayan yeni bir sözcük türetir. Örneğin "reklam"dan sonra "lamba". Bundan sonraki oyuncu "başak" dedikten sonra, yanındaki oyuncunun "şak" hecesiyle başlayan bir sözcük bulması gerekir. Bulamayan kişi oyundan çıkar. Sona kalan oyuncu oyunu kazanır. "Hortlak" oyununda her oyuncu, özel adlar dışında bir sözcük oluşturmak için sırayla alfabeden bir harf söyler. Ama sözcüğün kendisinde bitmesini engellemeye çalışır. İlk oyuncu "s", ikinci "i", üçüncü "n", dördüncü "e" diyebilir. Beşinci eğer "k" derse, sözcük tamamlanmış (sinek) olur ve beşinci oyuncu bir “can” kaybeder. Oyunda üç can kaybeden oyuncu "hortlak" olur. Üç harfli bir sözcük için ceza uygulanmaza. "Dedektif Oyunu"nda, bir şapkanın içine oyuncu sayısı kadar katlanmış kâğıtlar koyulur. İki kâğıttan birine "Katil", öbürüne de "Dedektif" yazılır. Bu ikisi dışında kâğıtların tümü boş bırakılır. Her oyuncu şapkanın içindeki kâğıtlardan birer tane çeker. Dedektifi çeken oyuncu kimliğini açıklar. Tüm ışıklar söndürülür ve oyuncular evin içine dağılırlar. Bir süre sonra "Katil" kendine bir kurban seçer ve ona sarılır. Kurban "Katil var!" diye bağırarak kendini yere atar. Katilden başka herkes olduğu yerde kalır. Katil yerini değiştirebilir. Bundan sonra ışıklar açılır ve dedektif sorguya başlar. Sorgu sırasında katil dışındaki oyuncular doğruyu söylemek zorundadır. Katil ise istediği kadar yalan söyleyebilir. Dedektifin katili bulabilmesi için iki hakkı vardır, bulamazsa katil serbest kalır.


BELLEK OYUNLARI
"Teyzem Çarşıya Gitti" oyununda ilk oyuncu "Teyzem çarşıya gitti ve... (A harfi ile başlayan bir nesne) aldı" der. İkinci oyuncu bu cümleyi tekrarlayıp, A harfi ile başlayan yeni bir nesnenin adını söyler. Oyuncuların "Teyzem çarşıya gitti ve bir ananas, bir atkı, bir ayakkabı, bir anahtar, ... aldı" gibi önceden söylenen nesneleri anımsaması ve her seferinde yeni bir nesne adı söylemesi gerekir. Sözcük bulamayan ya da geciken oyundan çıkar. "Babam Çin'den Geldi" oyununda, oyunu başlatan oyuncu "Babam Çin'den geldi" dedikten sonra, yanındaki "Ne getirdi?" diye sorar. Yanıt "Bisiklet"se, tüm oyuncular sözde pedal çevirmeye başlar. İkinci oyuncu da, "Babam Çin'den geldi" der ve "Ne getirdi?" sorusuna, örneğin "Yelpaze" yanıtı verdikten sonra, oyuncular pedal çevirmeyi sürdürürken, bir yandan da yelpazelenmeye başlar. Oyun bunun gibi, hareketle anlatılabilecek yanıtlarla sürer

ÇAĞRIŞIM OYUNU
Oyununda oyunculardan biri aklına ilk gelen sözcüğü (örneğin, deniz) söyler. Sonraki oyuncu bu sözcüğün çağrıştırdığı bir başka sözcüğü söyler (örneğin, balık). Oyun bu şekilde birbirini çağrıştıran sözcüklerle sürer ve böylece bir sözcükler zinciri oluşur. İlgisiz sözcük söyleyen kişi oyun dışı kalır. Her oyuncu üçer sözcük söyledikten sonra oyun durur ve zincirin hiçbir halkasını atlamadan geriye doğru, yeniden "deniz" sözcüğüne ulaşmaya çalışılır.
Bellek Oyununda, içinde 20 değişik nesne bulunan bir tepsi, herkese bir dakika süreyle gösterilir. Seçilen nesnelerin kolay akılda kalacak türden olmamasına dikkat edilir. Tepsi ortadan kaldırıldıktan sonra, her oyuncu aklında kalan nesnelerin adlarını yazar. Nesnelerin çoğunu hatırlayan kişi oyunu kazanır.
"Tadını Anlama" oyununda, yarım düzine kadar bardak değişik içeceklerle doldurulur. Oyuncuların gözleri bağlanır ve yalnızca tadına bakarak bardaklardaki içeceklerin ne olduğunu anlamaları istenir.
Ne Kokuyor? da buna benzer bir oyundur. Fincan tabaklarına adaçayı, nane, kekik, tütün gibi şeyler koyulur. Her tabağın üzeri bir bez parçasıyla örtülür. Oyuna katılanlar kokularından tabaktakilerin ne olduğunu anlamaya çalışır.
Ses Algılamada, oyuncuların gözü bağlanır. Oyuncular, tahta bir yüzeye yüksekten bırakılan nesnelerin çıkardığı sesten ne olduğunu anlamaya çalışırlar.

CEZALAR
Bazı oyunların sonunda, gülmek ve eğlenmek amacıyla oyunu kaybeden kişilere cezalar verilir. Bu cezalar zamanla değişebilir ve yenileri ortaya çıkabilir. Belli başlı cezalar aşağıda sıralanmıştır:

■ Ayna ol: Cezalı arkadaşların önüne gidilir, onlar ne yaparsa taklit edilir.
■ Tek elinle bir paketi sarıp iple bağla.
■ Odanın bir köşesinde şarkı söyle, öteki köşesinde dans et, üçüncüsünde ağla ve dördüncüsünde gül.
■ Alfabeyi tersten oku.
■ Bir tekerleme söyle.
■ Bir elmanın kabuğunu hiç koparmadan soy.
■ Tek ayak durarak ayakkabını çıkar, giy.
■ Dört ayak yürü.
■ Öyle bir soru sor ki, tek cevabı "Evet" olsun.


İYİ EĞLENCELER

Çevrimdışı gülen yüz:)

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 83
  • 174
  • 83
  • 174
# 05 Ara 2009 15:03:18
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
İnşallah dileğiniz olur öğretmenim. Hayırlısını nasip etsin Mevla'm...

Kitaplar diğerlerine göre biraz daha iyi ama Hayat Bilgisi'nde de zaman problemi yaşıyoruz. Gerçi önceden uzun sürüyordu sınıfa çıkıp, masa örtülerini serme, kitapları açma, yoklama falan derken 15 dakikayı geçiyordu. Şükürler olsun bu süreyi artık maksimum 7-8 dakikaya kadar düşürdüm.

Hocam biz de Hayat Bilgisin de çok gerideydik.İlk saat olan dersimi 3. saate aldım.İlk 2 ders Türkçe yapıyoruz.Böylece yerleşme için zaman kaybı Türkçe dersinden oluyor.Tavsiye ederim.ilk saat öğrenciler yaptıkları ödevleri göstermek için de sabırsızlanıyor.O yüzden de zaman kaybı oluyor

Çevrimdışı gülen yüz:)

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 83
  • 174
  • 83
  • 174
# 05 Ara 2009 15:41:43
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bugün:

Hayat Bilgisi'nden "duygu tablosu" konusunu, Matematik'ten "eldeli toplama", Türkçe'den "Bayramlarımız" konusunu işledik. Konulardan epey geride kalmışız, durum onu gösteriyor.

Beden Eğitimi dersinde Yakar top oynadık.

Sizler neler yaptınız arkadaşlar.

hayat bilgisinde benim eşsiz yuvam
Türkçe Dünya Çocukları
Matematikte toplamada verilmeyeni bulma
görsel sanatlar da çoraptan kukla yaptık
Beden Eğitiminde Basket topu ile yarış yaptık
(iki gruba ayrıldılar başla komutu ile basket topu başlarının  üstünden arkada ki arkadaşına vererek devam ediyor  en son öğrenci koşarak öne geçiyor ilk başlayan tekrar öne  geçmesi ile son buluyor.İlk geçen birinci oluyor.Çocukların çabukluk, el kaslarının gelişmesi, basket topuna alışma,Basket topunu kavrayarak tutma gibi gelişimini sağlıyor.
aynı yarışı ayaklarını açarak bacak içinden arkadaşına uzatarak da yaptırdım.

Hafta içi dil bilgisi zıt anlamlı,eş anlanlamlı,eş sesli yarışması yaptırdım.(Dünya çocukları konusun da sadece zıt anlamlılar için yaptırın diyordu)
zıt anlamlılar da çok iyiler eş anlamlılar da orta, eş seslilerde çok kötüler ya hep unutmuşlar ama çok eğlendiler.Bulamadıkları zaman Harf sayısı kadar çizgi çekip ilk harfi yazıyorum bulmak için nasıl uğraşıyorlar

sbs sınavımız belli oldu.En iyisi 60 soru da 39 net
il içinde 299 olmuş.Okul da 3. oldu diğerleri 31-30-28-28-27-27-25-1917-13-5
5 yapan 9 soru işaretlemiş.:(
iki kişi de ben kodlamalarla uğraşırken kodladıkları kağıdı eve götürmüşler. :?
ilk sınavımızdı 2 saat o kadar çok yoruldum ki kodlamayı bilmiyorlar.Hepsine anlatmak çok zor oldu.Önce isim soyad  kodlamışım bir kaç kişiyi sil tekrar yap.
ilk sınava göre nasıl sizce.

Çevrimdışı yaseynus

  • Uzman Üye
  • *****
  • 436
  • 1.065
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 436
  • 1.065
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 05 Ara 2009 15:58:21
Arkadaşlar ne kadar şanslısınız. Neredeyse her türlü imkanınız var. Benim ise okulumda bir tane projeksiyon aleti var o da boş bir sınıfa konmuş. Orasıda buz gibi oluyor doğru düzgün sunuları izleyemiyoruz.Ders kitaplarını bile halen tamamlamaya çalışıyoruz. Panolarım ise önceki yıllarda halıfleksten duvara yapıştırılarak yapılmış. Toplu iğne bile zor batıyor. Ellerimiz delik deşik oluyor. Velilerim ise ilgisiz. Verdiğim ödevler yarım yamalak yapılıyor kontrol edilmiyor. Sobayla ısınıyoruz ve çoğu zaman duman altı oluyoruz. Eğitimi doğru düzgün yapamıyoruz. Hergün okula büyük bir hevesle, hazırlıkla gidiyorum ve hüsrana uğruyorum . Ne zaman öğretmenliğimin tadına varacağım  :-[ . Konularda da istediğim gibi ilerliyemiyorum. Tekrar yapmadıkları için konular hep unutuluyor. Sürekli geriye dönük konu işliyorum. :-[  :-[

Çevrimiçi devasu

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.876
  • 6.503
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.876
  • 6.503
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 05 Ara 2009 17:51:44
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Arkadaşlar ne kadar şanslısınız. Neredeyse her türlü imkanınız var. Benim ise okulumda bir tane projeksiyon aleti var o da boş bir sınıfa konmuş. Orasıda buz gibi oluyor doğru düzgün sunuları izleyemiyoruz.Ders kitaplarını bile halen tamamlamaya çalışıyoruz. Panolarım ise önceki yıllarda halıfleksten duvara yapıştırılarak yapılmış. Toplu iğne bile zor batıyor. Ellerimiz delik deşik oluyor. Velilerim ise ilgisiz. Verdiğim ödevler yarım yamalak yapılıyor kontrol edilmiyor. Sobayla ısınıyoruz ve çoğu zaman duman altı oluyoruz. Eğitimi doğru düzgün yapamıyoruz. Hergün okula büyük bir hevesle, hazırlıkla gidiyorum ve hüsrana uğruyorum . Ne zaman öğretmenliğimin tadına varacağım  :-[ . Konularda da istediğim gibi ilerliyemiyorum. Tekrar yapmadıkları için konular hep unutuluyor. Sürekli geriye dönük konu işliyorum. :-[  :-[

Hiçbir şey sizi yıldırmasın öğretmenim. Hepimiz aynı zor şartları yaşadık.
 İlgisiz ve okula oyalama yeri olarak bakan  veliler, uygun olmayan çevre şartları, okula sırf evden uzaklaştırılmak mantığıyla gönderilen öğrenciler, eksik araç gereçler vs… vs.. Bununla birlikte sınıfa denetim için gelen birinin “neden yok?” soruları.  Her konuda faturası öğretmene çıkan hatta eğitimle ilgisi olmayan durumlar.
Belki biraz moraliniz bozuk olabilir sınıf koşullarından dolayı ama merkez okullarda bile panosuz, soğuk, projeksiyonu olmayan okullar mevcut.
Tekrar yapmak öğrencileri sıkabilir, anlamıyormuş gibi görünebilirler ben ilerlemenizi öneririm. İleriki konularda öğrencilerden cevap aldığınızı göreceksiniz.
İyi çalışmalar diliyorum size öğretmenim.

Çevrimdışı yaseynus

  • Uzman Üye
  • *****
  • 436
  • 1.065
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 436
  • 1.065
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 05 Ara 2009 18:10:03
Teşekkür ederim devasu öğretmenim. Yazdıklarınızda moral buldum. Bu sıkıntılar sadece küçük bir parçaydı. Şartlarımız gerçekten çok zor. Ama herşeye rağmen öğrencilerimi çok seviyorum. Her öğretmen gibi benimde istediğim sadece emeklerimin karşılığını görebilmek.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK