Merhabalar değerli zümrelerim,
Kaç gündür yazayım diyorum, sonra vazgeçiyorum. Ama bugün de aynı türden mesajları okuyunca dayanamayıp yazdım.
Bu yazacaklarımı hepiniz çok iyi biliyorsunuz eminim, naçizane sadece hatırlatmak istedim. Yaşadıklarımız öğretmenlik gibi kutsal bir görevin bizlere yüklediği sorumluluğun bilinciyle kendimize dert edindirip çabalatıyor, çırpındırıyor hatta uykularımız kaçırıyor, uyuyabilirsek de rüyalarımıza giriyor dostlarım, öyle değil mi?
Değerli öğretmenlerim, bir çoğumuz öğrencilerin okuma ve yazmalarından dolayı sıkıntı yaşıyor ve düzeltmek için çırpınıyoruz. Hiç okuyamayanlar, heceleyenler, yavaş okuyanlar, yazamayanlar, bir derste bir cümle yazanlar, eksik harf veya düzensiz yazanlar... bu listeyi uzatabiliriz.
Hepimiz bu sıkıntılara çareler aramak için uğraşıyoruz, araştırıyoruz. Ama unutmayınız çare size uzakta değil hemen yanınızda duruyor. Minik kuzuları seven bir kalp ( ki olmadığından şüphem kesinlikle yok) ve sabır. Evet sabır. En büyük ilaç bu bence.
Malumunuz uyum süreciyle daha önce 1. dönemde bitirdiğimiz okuma yazma öğrenme süreci nisana kadar sarktı. Öğrenilenleri pekiştirdiğimiz 2. dönemin yarısına kadar uzadı ve tam pekiştirme sağlanmadan yaz tatiline girdik. Program ve kitapların değişmemesi nedeniyle de bu yıl eski sistemin şartlarıyla karşı karşıya kaldık, ne yapacağımızı şaşırdık. Kitaplara göre gitmek istiyoruz ama öğrencilerimiz henüz o kıvama gelmediler. Bu program ve kitaplar değişince mutlaka rahatlama olacak ama biz şu anda sistemin mağduriyetini yaşıyoruz. Ama tekrar söylüyorum çözümü çok zor değil.
Ayrıca şunu da unutmamak gerekiyor. Tatil daha yeni bitti ve henüz 2. haftadayız. Çocuklara zaman tanımamız gerekiyor. 1-2 ay sonra hepiniz bana hak vereceksiniz eminim. Bu çocuklar makine değil ki. Makinelerin bile bir ısınma süresi vardır. Güzel yurdumun soğuk diyarlarında çalışanlar çok iyi bilir, araçları çalıştırdıktan sonra hemen hareket etmez, biraz ısınmasını bekleyip öyle hareket ederiz. Bir örnek daha vereceğim ama lütfen yanlış anlamayınız durumu en iyi izah edecek örnek olduğunu düşündüğüm için vermek zorundayım. Eskiden köylerde traktör çıkmadan önce tarlaları öküzlerle sürerlerdi. Rahmetli dedemin yaptıklarını ve merakla sorduğum sorunun cevabını hiç unutmam. Öküzleri ilk gün çifte koşmaz sadece tarlada yürütür döner, ertesi gün sadece bir-iki çizi sürüp bırakır daha ertesi gün beş-on çizi derken tam gün çalıştırması bir haftayı bulurdu. Merakla nedenini sorduğumda “ Yavrum, bu hayvanlar kış boyu yattı, eğer ilk günden çifte koşarsam hamlar daha sonra da çalışamazlar” demişti. “Hamlama”nın ne olduğunu o zaman öğrenmiştim. Teşbihte hata olmazmış lütfen yanlış anlamayınız, çocukları hamlatmayınız, onlara zaman tanıyınız. Tatilden yeni çıktılar ve sistem mağdurları zavallıcıklar. Sabrederek hedefimize rahatlıkla ulaşabiliriz hayırlısıyla.
* Yazmada problemi olanlara bol bol kısa dikte çalışmaları yaptırarak,
* Yazısı çok bozuksa diğer defterlerinin yanında kılavuz çizgili defter de kullanarak çalışmalar yaparak,
*Unutanlara harfleri tekrar yeni öğretiyormuş gibi ama hızlandırılmış bir şekilde öğreterek,
*Yavaş veya heceleyerek okuyanlara kısa metinler ve hikayeler okutarak,
bir-iki ay içinde normal çalışmalara geçebilirsiniz. Diyeceksiniz ki sınıfta her türden öğrenci var nasıl yapacağız? Bu da siz değerli öğretmenlerimin teneffüs ve diğer öğrencilerin resim, oyun zamanlarında kendi zamanından fedakarlıkta bulunması ile olur.
Unutmayınız şu anda 7-8 hatta üniversitede okuyan öğrencilere de okuma-yazmayı sizler öğrettiniz. En güzel eserleriniz ortadayken kendinizi üzmeyip mutlu olunuz, kendinizle gurur duyunuz. Profesörler, bilim adamları, doktorlar, mühendisler... annelerinden böyle doğmadı. Onların da öğretmenleri vardı. Onlara da okuma yazmayı sizin gibi değerli meslektaşlarımız öğretti. Şu anda sınıfınızdaki şekerler de büyüyüp onlar gibi olacaklar inşallah. Merak etmeyiniz.
Sabır ve zaman bize çok şey kazandıracak dostlarım. Özür dilerim çok uzun oldu biliyorum ama epeydir birikmişti.
Her şeyin gönlünüzce olmasını dileyerek selamlarımı sunuyor ve siz değerli öğretmenlerimin karşısında saygıyla eğiliyorum.