2. Sınıf Öğretmenlerinin Günlüğü

Tatiliniz nasıl geçiyor sevgili zümrelerim.

4 günlük İzmir tatilinden sonra evimde kar yağışını izleyerek, komşularımla sabah kahveleri içerek geçiriyorum.  Bunları yaşamakta güzel ama iyiki öğretmen olmuşum şimdiden çocuklarımı özledimmm...

bir haftası gecti bile.fakat ben burnumun ucunu bile dısarı çıkaramadım daha.bebeğimle oynayayım evi derliyip toplayayım derken hiçbişey bitmeden hafta bitti bile.havada bir guzelki.yarın tatile baslama zamanı işler nasılsa bitmeyecek

Sıcacık evimizde ve dışarda hiç durmadan yağan kar ile mükemmel geçiyor.Dinlenmek güzelmiş

Dinelenmek nasıl bir şey ah birde ben dinelnebilsem gecenin yarısı bitmiş saat 02.49 nerdeyse sabah olacak çalışmaya devam.

  Öğrenme konusunda paylaşacağım konu pek iç açıcı bir şey değil belki.Esir askerler üzerinde uygulanmış.Ülke ismi konusunda(dış ülkelerden biri) emin değilim.beyin yıkama ya da beyne bilgi yükleme diyelim:
 Beyni yıkanacak kişi çok karanlık,ses almayan bir ortama alınır.Bütün duyulardan alınabilecekler kısıtlanır.Belirli bir süre zarfında kişiye yiyecek,içecek verilmez.Koku,ses gibi algılar kısıtlanır.Kişi bir süre sonra artık bir görüntü görmeye,ses duymaya karşı çok istekli hale gelir.
 Kişi burdan alınır alınmaz görüntü,ses vb.yollarla yükleme başlar.Denek o anda bunlara çok ihtiyaç duyduğundan tüm bilgileri çok isteyerek alır ve bunları benimser.
 Bu olay zorla güdülemenin korkunçluğunu göstermektedir.
 Kötü bir örnek ama kişinin bilgiyi almayı isteme duygusunu anlatmak için yazdım.
 
 

  Bu konudaki diğer paylaşımım kalıcı öğrenme üzerine:
 (Özellikle mesleğe yeni başlayan arkadaşlar için)
 Herkesin bildiği gibi duyu organlarına gelen iletiler beyne iletilir.Bu öğrenme esnasında olursa eğer,ne kadar çok duyu organı kullanılırsa öğrenme o kadar pekiştirilmiş olur.
 Önce gelen ileti beyinde nokta gibi bir iz yapar,ya da kaydolur diyelim.Bu iz silik ya da koyu olabilir.Eğer silikse ya da beyin onu silmek istiyorsa beyindeki geri dönüşüm kutusuna alınır.Geri dönüşüm kutusundakiler tamamen silinmezler.Öğrencilerimizin aldığı her bilgi beyinde kaydolacaktır.Bu çok silik de olabilir.Sonra bir bakarız ki ummadığımız anda öğrenme gerçekleşmiş.
 Peki beş duyuyu tamamen kullanabilir miyiz?Şöyle bir örnek olabilir.Öğrenci yarım elmaya dokunur,onu koklar,diğer yarım elmayla çarpıştırıp hafif de olsa sesini duyabilir,sonra onu afiyetle yiyebilir.
 Bu beyinde iz bırakacaktır.Daha sonra yarım elma görseliyle hatırlanacak,hatırlayamayanlara öğretmenimiz ve hatırlayan diğer öğrenciler tarafından zevkle hatırlatılacaktır.
 Bir süre görseller ve anlatımla konu pekiştirlirse öğrenme kalıcı olur.Ancak telaşa kapılırsak ya da öğrenme tamamlandı dersek beyindeki iz silikleşecektir.

 Şimdi de kalıcı öğrenme ile ilgili bir ders işlenişi tasarlayalım:
 Öğrencinin dikkatini toparlayamadık.Saatleri kavrayamıyor.Beş duyuyu kullanalım.
 Örnek geliştirilebilir.Benim örneğim çubuk krakerin bir çubuğu yelkovan,bir parçası da akrep olsun.Bunu koklatabiliriz.Ses çıkarttırarak sesini duyurabiliriz.Saat başlarını gösterebiliriz.Sonra 'Saat dokuzun yelkovanını yiyelim,akrebini yiyelim'diyebiliriz.Faydası çok olur mu bilmem ama bir bakış açısı benimki...
 Bunu çok küçük bir 'işkence' ile başlatabilir miyiz?Hadi işkence olmasın da öğrenecek çocuk biraz aç olsun(bu sayfadaki ilk mesajım).
 Bazı konular imkan meselesi ancak düşünürsek daha ekonomik yollar bulunabilir.

Sınıf yönetimi için aşağıdaki linke bakmanızı öneririm.
Tabi bir de int.’ten ‘Sınıf Yönetimi Örnek Olaylar’a bakabilir sınıfımıza uyarlayabilirsek iyi olur.
(Kaynak: [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )

 Otizmli öğrenci için bir arkadaşını görevlendirmeniz en doğru davranış.Eğer bu öğrenciyle iletişime geçemiyorlarsa kesişim kümelerini kullanabiliriz:Öğrencinin hoşlandığı aktiviteler belirlenir.İletişim için okulda,sınıfta uygulanabilecek olanlar uygulanır.Daha sonra kısa oyunlarla desteklenebilir.Her zaman hatırlamalıyız ki bunlar zaman alacaktır.Sabırla,sakince devam ettirmeliyiz.

  Belki uyguluyorsunuzdur; bu da ek bir öneri olsun:Her gün ya da belirli aralıklarla çocukları telefonla arayalım.Annesi açtığı zaman ‘Rahatsız ettim ………’i telefona isteyecektim.
 …....  merhaba(iyi günler,iyi akşamlar) nasılsın?
 Ödevlerini yapabildin mi?
…………………
 Konuşma kısa sürecektir.Bize katkısı ise büyüktür.
 -Veli işbirliği artar.
 - Öğrencinin evine gidemesek de kısa bir ziyaret gibi ilgili olduğumuzu belirtme şansımız olur.
 -Sınıfta disiplin için belki bize yardımcı olur.

 Eğer sizi tam olarak benimsemeyen veli var ise bir kesişim kümesi düşünün.Ortak bir paydayı teneffüsün iki dakikasında paylaşsak bile velinin gözünde ‘Öğretmen bizden biri’ algısı oluşabilir.Bu çocuğa yansır.Biz de bepli öğrenci ilgilenme şansımızı artırırız.(tabii ki bize pek sıcak bakmayan,sürekli kendini ön plana çıkarmak isteyen veli de çıkabilir.)
 EĞER VELİYİ UTANDIRABİLİYORSAK UTANDIRMA YOLUNU SEÇELİM.

 Fırsat buldukça iletişimle ilgili bilgilere bakabilirsiniz.(Akıl vermiş gibi olmayayım.Belki çok iyi değilim.Önemli olan iyi bir model olabilmek.Yoksa hepimizin eksiği var.)

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
 
  Fazla araştırıp bilgi bulmaktansa bir tane bulup onu uygulamak daha doğru olacaktır.
 
 Ritmik sayma konusunda naçizane tavsiyem görselleri kullanmaya çalışın.Çocuk 1 elmanın resminin yanında, 2 elma resmini ya da şeklini gördükten sonra 3 elma olduğunu görsel olarak görmesi gerekir.Ezbere kaçmayalım.Gerekirse görsel sanatları,serbest etkinlikleri bu tip öğrenciler için değerlendirelim:Taşlarla saydırma(başka bir araç da olabilir),şekillerle saydırma işlemlerinden sonra kavrayacaktır.Hatta ısrarla öğrenmeyenlere leblebi ile azar azar vererek de saydırma yaptırılabilir.Geriye ritmik sayarken leblebi yiyebilirler.
 ‘ Matematiğin amacı bilgiler arası bağı güçlendirip çözüm yollarını hızlı bulmaya yöneliktir.Türev,integral,limit bilen değil matematiği günlük hayatta çözüm yolu olarak kullanabilenler iyi matematikçilerdir.’
 

4 sayfacık geçmiş sadeceee Ben de nasıl okurum acaba diyordummm....Demekki zümrelerim bol boool dinleniyor.İşte bu güzel haber.Herkese kaldığı yerden mutlu tatillerine devam etmelerini diliyorummm....Hoşçakalııın . ))

  Toplamada verilmeyen toplananı bulma:
  İşlemi küçük sayılar seçerek yapalım:
  3 nesneyi alalım.Öğrenciler sadece ikisini görsün.Sonra diğer nesneyi getirelim.Toplama işlemini yapalım.
  Şimdi şu soruyu sorabiliriz:
  2 kalemin(farklı daha canlı birçok örnek bulunabilir.)yanına kaç kalem koyunca 3 kalem oldu?
  İşlem olarak yine küçük sayılardan başlayarak  4'e kaç eklersem 6 eder diye sorulabilir?
  Araç,gereçler yiyecek,ders araç gereçleri olabildiği gibi yakın çevrede çok kullanılan araç gereçler de olabilir.
 Anlamakta güçlük çeken öğrencilerin farklı sorunları olabilir.
 Sınıf ortamı müsaitse iyi bilen birkaç öğrenci arkadaşının yanına giderek çözümü uygun bir dille anlattıktan sonra bir ödül alabilir(aferin,yıldız,...)
 Toplama işlemi yapıldıktan sonra herhangi bir toplanan sayı ya da nesneyi silip geri dönebiliriz.Bu işlemi birkaç kere yaptıktan sonra anlayanlar çoğalacaktır.
  Hazır bulunuşluk düzeyi de önemlidir.Telaşa kapılmadan zamana yayarak gidebiliriz.Önemli olan kazanıma odaklanmak...Bu yüzden başlangıçta sayılar küçük seçilmeli.

  Onluk bozarak çıkarma:
  Önce 10 parmağımızla toplamı 10 olan sayılar;1 parmak kapatılıp 9+1=10, 2 parmak kapatılıp 8+2=10,3 parmak kapatılıp 7+3=10,...
   Şimdi beşerli boncuk sırasının yanına,birazcık uzağa bir boncuk daha çizelim,11 olsun.
 2 tanesini çizgiyle ayırıp 2+9=11
 3 tanesini çizgiyle ayırıp 3+8=11
 4................
 5................
 
    Tabii ki boncuklar bir küme içinde çizgiyle gösterilip eksilen kavramı    verilebilir.Çizginin bulunması da eksilen kavramını ad vermeden ifade eder.
 Sonra sırasıyla toplamı 12 olan rakamlarla
 toplamı 13 olan rakamlarla,
 ............ 14 ....... ..............,
 ............ 15
              16
              17
              18                 devam ettirilir.
 
 

Arkadaşlar bu konuda naçizane birkaç kelime de ben söyleyeyim. Matematiğin bazı olmazsa olmaz kurallarını - Her ne kadar ezbere karşı çıkılsa da- çocuk ezberlemeli. Meselâ; çıkarma işleminde "eksilen, çıkan ve Kalan(fark)ı muhakkak bilmeli. Ben şöyle bir uygulama yapmıştım. ( Fasülyelerle) Ali bana üç tane elma (sayılar daha büyük olabilir) verir misin? Masanın üzerine koy. Sonra Mehmet sen de saymadan önündeki elmalardan bir miktar getirip masanın üzerıne bırak. Şimdi Ali'nin verdiklerini biliyor, Mehmet'in verdiklerini bilmiyoruz. Bulalım mı? Toplam kaç oldu sayıyoruz. "Aliciğim sen verdiklerini bir al bakalım. Çocukler bu kalan elmalar Mehmetin getirdiği elmalar degil mi? Buşekilde kavratmaya çalıştım bayağı da işe yaradı. NOT: Aynısı çıkarma işleminde uygulanabilir. İstek olursa onu da yazabilirim.

Arkadaşlar bu konuda naçizane birkaç kelime de ben söyleyeyim. Matematiğin bazı olmazsa olmaz kurallarını - Her ne kadar ezbere karşı çıkılsa da- çocuk ezberlemeli. Meselâ; çıkarma işleminde "eksilen, çıkan ve Kalan(fark)ı muhakkak bilmeli. Ben şöyle bir uygulama yapmıştım. ( Fasülyelerle) Ali bana üç tane elma (sayılar daha büyük olabilir) verir misin? Masanın üzerine koy. Sonra Mehmet sen de saymadan önündeki elmalardan bir miktar getirip masanın üzerıne bırak. Şimdi Ali'nin verdiklerini biliyor, Mehmet'in verdiklerini bilmiyoruz. Bulalım mı? Toplam kaç oldu sayıyoruz. "Aliciğim sen verdiklerini bir al bakalım. Çocukler bu kalan elmalar Mehmetin getirdiği elmalar degil mi? Buşekilde kavratmaya çalıştım bayağı da işe yaradı. NOT: Aynısı çıkarma işleminde uygulanabilir. İstek olursa onu da yazabilirim.

zümrem anlattığın güzel bir örnek önce somutlaştırırsan çocuklar daha iyi kavrıyor bence önce somutlaştırıp zihinde kavratıp sonra yazılı işleme geçmeliyiz zümremde çıkarma işlemindeki örneğinide anlatabilirmisiniz

tatil bitti neredeyse.. 1 hafta kaldı ve herkes evde mahsur kaldı sanırım :S

Tatilime henüz başlayabiliyorum yoğunluklardan dolayı. Tüm zümrelerime ve elbette kendime iyi tatiller diliyorum:))

Nasıl tatil anlamadım. Kardan evde mahsur kaldım.

Aynı şekilde(fasülyelerle). Bu arada ÇIKAN'ı, EKSİLEN'i, KALAN'ı bulmak için değişik yollar deniyoruz. (Çıkanı bulmak için)Masanın üzerine bir miktar elma (bu arada nesneler gerçek olabilir de (Bozuk para elma, portakal,ceviz, fındık v.b. Ben iki kilo elma ile yapmıştım. bilenlere elmayı yemeleri için veriyordum.) koyarız. Ben tahtaya arkamı dönüyorum(Ali) birazını alıyor. Geri dönüyorum. Buradaki elmalar AZALMIŞ, kim aldı, kaç tane aldın(Aldığırı söylemiyor). Bulalım mı çocuklar Ali'nin aldığı elmaları. Burada kaç elma vardı? Ne kadar elma kalmış? Demekk ki şu kadar elmamız alınmış. Biliyorsunuz değerli zümrelerim coğrafi şartlara göre çevresinde bulunan nesnelerle yaparsak daha iyi algılıyorlar. Faydalı olacağını ümit ederim.
 

(Eksileni bulmak için) Yine öğrencilere masanın üzerine (sayısını bilmediğimiz) fındıkları bırakırız (ALİ) bir miktarını alır. "Çocuklar bana ne kadar fındık getirmiştiniz?" "Bilmiyoruz öğretmenim" Bulalım mı? Masanın üzerinde ne kadar kalmış(sayarız),Ali sen ne kadarını aldın?. Çocuklar Ali aldığını yerine koyarsa EKSİLEN sayımızı bulur muyuz.NOT: Bu işlemi oyun şeklinde Kumbaradaki paralarla, Boya kalemleriyle ve günlük hayatta kullandığı bütün eşyalarla yapabiliriz.