emrini kaldırdılar ama suçluyu bulacaklarına suçsuzu cezalandırdılar.” akademist
“3 yaşında bir kızım var. Doğduğundan beri, babayı 15 günde bir görüyoruz. Onun geleceği her günü umutla bekleyip, gittiği gün kaderimize küsüyoruz... Evet, hocam benim de eşim göremedi yürüdüğünü, ilk kez baba dediğini...” eluşşşş
“Benim oğlum 8 aylıkken anneme ve eşime bıraktım çünkü bulunduğum yerde bakıcı bulamadık ne yürümeye başladığını nede ilk diş çıkardığını göremedim tatillerde ise çocuğum beni tanımıyordu yanımda ağlıyordu.” özlem47
“Eşim atandığında hamileydi. 2 yaşında oğlum var arada 1200 kilometre olduğu için ortalama 2 ayda bir görüyorum. Hala baba diyemiyor. Kucağıma alınca sanki başkasının çocuğunu seviyormuşum gibi geliyor. Her vedalaşmada gizli gizli ağlamaktan yoruldum.” wonderman
Bu çağrılara yetkililerin kulak tıkamadan ses vermesi gerekiyor. Kaldiki bu çağrılar yetkililerin mevzuat ve hukuki açıdan yerine getirmesi gereken konular.
En son bu çağrılara Sayın Mili Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu; “en son eş durumundan il emrine tayin hakkı verdik kadrolu öğretmenlere, tabi sözleşmeli öğretmenlerin böyle bir hakkı yok. Şimdi haklı olarak soruyorlar, onlar aile de biz değil miyiz? Onlar anne baba biz değil miyiz? Dolayısıyla haklılar bu itirazlarının da ortadan kaldırılması için sözleşmeli öğretmenlerin eş durumundan haklarını sağlayacak bir düzenleme yapıyoruz. Her ilde sözleşmeli öğretmenlerin belli kadrolarını açık bırakmak suretiyle il emrine tayin suretiyle kadrolularda çözdüğümüz şekliyle çözmeye çalışacağız” diyerek ses vermiştir.
Eş durumu Özür durumundan yer değiştirme isteği Anayasal bir haktır.
Çünkü Anayasanın “Ailenin korunması” başlıklı 41. maddesindeki; “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar.” hükümleri ile ailenin Türk toplumunun temeli olduğu, devletin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması için gerekli tedbirlerin alınacağı belirtilmiş ayrıca; İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşmenin “Haklar ve Özgürlükler” başlıklı 1.bölümünün “Özel hayatın ve aile hayatının korunması” başlıklı 8.maddesinin 1.bendindeki; “Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.” hükümlerine göre de herkesin aile hayatının korunması ve saygı gösterilmesi gerektiği belirtilmiş, uluslar arası bir sözleşme olan bu sözleşme; Anayasanın “Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma” başlıklı 90.maddesi son fıkrasındaki; “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek: 7.5.2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.” hükümleri ile de Türk Hukuk sistemine girmiştir.
Ayrıca; 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun “Yer Değiştirme Suretiyle Atanma” başlıklı 72.maddesi 2 fıkrasındaki; “Yeniden veya yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda; aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak memur olan diğer eşin de isteği halinde ataması, atamaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74 ve 76 ncı maddelerde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır. Yer değiştirme suretiyle atanmaya tabi memurun atandığı yerde eşinin atanacağı teşkilatın bulunmaması ya da teşkilatı olmakla birlikte niteliğine uygun münhal bir görev bulunmaması ve ilgilinin de talebi halinde, bu personele eşinin görev süresi ile sınırlı olmak üzere aşağıdaki şartlarda izin verilebilir.” hükümlerinde de aile biriminin muhafaza edilmesi için gerekli koordinasyonun sağlanması gerektiği vurgulanmıştır.
04.03.2006 tarih ve 26098 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin “Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirme” başlıklı 23. maddesi (b) bendindeki;
“Öğretmenlerin zorunlu çalışma yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı veya bulundukları görev yerinde, yerleşim yerinde ya da ilde çalışmaları gereken süreyi tamamlayıp tamamlamadıklarına bakılmaksızın bu özür durumundan yer değiştirme isteğinde bulunabilmesi için eşinin, atanmak istediği yerde herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olarak çalıştığını belgelendirmesi gerekmektedir.”
hükümlerinde ise hiç şarta bağlı kalınmaksızın eş durumu özründen dolayı yer değiştirme isteğinde bulunan öğretmenin, eşinin herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olarak çalıştığını belgelendirmesi halinde eşinin yanına eş durumu özrü gurubundan yer değiştirme isteğinin gerçekleştirilmesi gerektiği kayıt altına alınmıştır.
Yukarıda sıraladığım mevzuat hükümleri çerçevesinde 04.03.2006 tarih ve 26098 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin “Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirme” başlıklı 23. maddesi (b) bendinin son fıkrasında ki;“Bu özür durumundan yer değişikliği isteyenlerden aşağıdaki belgeler istenir” kısmı ayrıca, 2009 Yılı Yaz Tatili Dönemi Öğretmenlerin Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirme Kılavuzunun “Özür Durumu Çeşitleri” başlıklı 6.maddesi hükümlerindeki “Eş Durumu Özrü” başlıklı (B) bölümündeki, hükümlerinde yer alan açıklamalar çerçevesinde eş durumu özür grubundan yer değişikliği isteyenler okul tercihinde bulunarak ve tercih dışı atanmak istiyorum seçeneğini de işaretleyerek eş durumu özür gurubundan yer değişikliği talebinde bulunmalarına rağmen puan yetersizliğinden ve İl emri olmamasından dolayı atanamamışlardır.
Fakat yukarıda sıraladığım mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; atamalarda aile birimi ve birliğinin muhafazası için gerekli önlemlerin alınması gerektiği vurgulanmış üstelik 04.03.2006 tarih ve 26098 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin “Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirme” başlıklı 23. maddesi (b) bendindeki; “Öğretmenlerin zorunlu çalışma yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı veya bulundukları görev yerinde, yerleşim yerinde ya da ilde çalışmaları gereken süreyi tamamlayıp tamamlamadıklarına bakılmaksızın bu özür durumundan yer değiştirme isteğinde bulunabilmesi için eşinin, atanmak istediği yerde herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olarak çalıştığını belgelendirmesi gerekmektedir.” hükümlerinde de hiç şarta bağlı kalınmaksızın eş durumu özründen dolayı yer değiştirme isteğinde bulunan öğretmenin, eşinin bulunduğu yere yer değişikliğinin yapılması gerektiği açıkça belirtilmiştir.
Yukarıdaki mevzuat hükümlerine rağmen 2 yıldan fazla bir zamandır Eş durumu özründen dolayı puan ve kontenjan yetersizliği nedeniyle yer değiştiremeyen öğretmenlere yönelik Milli Eğitim Bakanı Sayın Nimet Çubukçu’nun Basın açıklamasına göre; kadrolu öğretmenlere il emrine atanma seçeneği tercihi getirilmiş ve aynı dönemde yer değiştirme isteğinde bulunarak il emrine atanmak suretiyle kadrolu öğretmenler eşlerinin bulundukları ile il emrine atanmak suretiyle mağduriyetleri giderilmiştir.
Ancak sözleşmeli öğretmenlere kadrolu öğretmenlere tanınan il emrine atanmak istiyorum tercih hakkı verilmemiştir.
Kadrolu öğretmenlere tanınan fakat sözleşmeli öğretmenlere verilmeyen il emrine atanma hakkı Anayasanın “Kanun önünde eşitlik” başlıklı 10. maddesi son fıkrasındaki; “ Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.” hükümlerinde yer alan Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine aykırıdır.
Göreve Başlama Tarihi İtibarıyla En Az Bir Yılını Doldurmadığından Yer Değiştirme İsteğinde Bulunamayanlar
“MEB, eş durumu davasında ilk davayı kaybetti” haberimizde yer verdiğimiz Eğitim Sen tarafından açılan davada; “Açıklanan nedenlerle, dava konusu kılavuzun 2.1 maddesi ve 6. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… göreve başlama tarihi itibarıyla en az bir yıl çalışmış olan” ibaresinin, açıktan ve kurumlar arası yeniden atama biçimiyle öğretmenliğe atananların öğrenim özrü yönünden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27/2. maddesinde öngörülen koşullar gerçekleşmemiş olduğundan yürütmenin durdurulması isteminin reddine, 6. maddenin 1. fıkrasına yer alan “… göreve başlama tarihi itibarıyla en az bir yıl çalışmış olan” ibaresinin, açıktan ve kurumlar arası yeniden atama biçimiyle öğretmenliğe atananların sağlık ve eş durumu özrü yönünden 2577 sayılı Kanunun anılan maddesinde öngörülen koşullar gerçekleşmiş olduğundan yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne, 14.4.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” kararı çıkmıştı.
Bu durumda söz konusu bir yıl bekleme koşulu yüzünden sağlık ve eş durumu özürlerinden başvuramamış öğretmenlerin hakları verilecek, bundan böyle bu sınırlama söz konusu olamayacağından bir yılı beklemeksizin sağlık ve eş durumu özürlerinden yer değiştirme başvurusu yapılabilecektir. Bakanlık yeni hazırlayacağı kılavuzda bu yargı kararını gözeterek düzenleme yapmalıdır.
Zorunlu hizmetinin bitimine 6 aydan az süre kaldığı gerekçesiyle yer değiştirme isteğinde bulunamayanlar
“Soru Cevaplarla Öğretmenlerin İller Arası Yer Değiştirmesi” haberimizde “Milli Eğitim Bakanlığı 2009 Yılı Öğretmenlerin İller Arası İsteğe ve Zorunlu Çalışma Yükümlülüğüne Bağlı Yer Değiştirme” kılavuzunu inceleyerek açıklamaya çalışmıştık.
Yaptığımız açıklamada; Kılavuzun “4.1.4.maddesi Hâlen zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen il ve ilçelerde görevli zorunlu hizmet yükümlüsü öğretmenler, bulundukları hizmet bölgelerinde Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 24’üncü maddesinde belirtilen süreler kadar görev yapmaları gerektiğinden, bu öğretmenler zorunlu çalışma yükümlülüklerinin tamamlanmasına 6 aydan az süre kaldığı gerekçesiyle yer değiştirme isteğinde bulunamayacaklardır.” maddesindeki “6 aydan az süre kaldığı gerekçesiyle yer değiştirme isteğinde bulunamayacaklardır.” Açıklamasında bulunmasına rağmen Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin Zorunlu çalışma yükümlülüğü başlıklı 24 maddesindeki;
“(1) Bakanlık kadrolarına 11.6.2000 tarihinden sonra öğretmen olarak atananlar;
a) Üçüncü Hizmet Bölgesi içindeki illerde en az üç yıl,
b) İkinci Hizmet Bölgesi içindeki illerde en az dört yıl,
c) Birinci Hizmet Bölgesine dâhil illerin (D) ve (E) sınıfı ilçelerinde en az beş yıl veya her üç bölgede toplam dört yıl çalışmakla yükümlüdürler.
(2)Zorunlu çalışma yükümlüsü öğretmenler bu yükümlülüklerini, zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen hizmet bölgelerine dâhil illerden birinde yerine getirebilecekleri gibi, birden fazla ilde veya ilçede de yerine getirebilirler. Ancak, bu bölünme sonucu her hizmet bölgesinde veya içindeki illerde ya da ilçelerde geçirilmesi gereken çalışma süresi iki yıldan az olamaz.
(3)Zorunlu çalışma yükümlülüğü altı aydan az olan öğretmenler, zorunlu çalışma yükümlülüğünü tamamlamış sayılır.” hükümler bu şekildedir.
“Dolayısıyla yönetmeliğin İsteğe bağlı yer değiştirmeler başlıklı 21 maddesinin (1) fıkrası b bendi; “Zorunlu çalışma yükümlülüğünü tamamlayan veya tamamlamış sayılanlar ile bu Yönetmeliğin 27 nci maddesine göre zorunlu çalışma yükümlülüğüne tabi tutulmayan öğretmenlerden bulundukları ilde üç yılını tamamlayanlar iller arasında yer değiştirme suretiyle atama isteğinde bulunabilirler.” hükümlerine göre 3 yılını dolduran fakat Zorunlu çalışma yükümlülüğü altı aydan az olan öğretmenlerin İller arası Yer Değiştirme Başvurusunda bulunması gerekmektedir. Kılavuzda 4.1.4. maddesinin yanlış yorumlandığı kanaatindeyiz.” şeklinde görüş beyan etmiştik. Bu haberimizde yer alan sorun Türk Eğitim Sendikası tarafından dava açılmıştı. Açılan dava sonucunda 2009 Yılı Öğretmenlerin İller Arası İsteğe ve Zorunlu Çalışma Yükümlülüğüne Bağlı Yer Değiştirme Kılavuzu’nda yer alan “İsteğe Bağlı Yer Değiştirme Başvurusunda Bulunacaklar” başlıklı 4.1.4.maddesinde yer alan “Hâlen zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen il ve ilçelerde görevli zorunlu hizmet yükümlüsü öğretmenler, bulundukları hizmet bölgelerinde Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 24’üncü maddesinde belirtilen süreler kadar görev yapmaları gerektiğinden, bu öğretmenler zorunlu çalışma yükümlülüklerinin tamamlanmasına 6 aydan az süre kaldığı gerekçesiyle yer değiştirme isteğinde bulunamayacaklardır.” hükmünün Danıştay 2. Dairesinin 2009/2768E sayılı kararı ile yürütmesi durdurulmuştur. Bakanlık yeni hazırlayacağı kılavuzda bu yargı kararını gözeterek düzenleme yapmalıdır.
Sözleşmeli hatta Kadrolu Öğretmen İl İçi Özürleri için, İl Emri=İlçe Emri midir?
Sözleşmeli öğretmenlere İl Emri geldiğini farzedersek, İl Emrini işaretleyip il emrine atandıktan sonra, eşinin olduğu İlçedeki bir okula doğrudan ataması yapılmalıdır. (branşının o okulda boş olması halinde) ya da İLÇE EMRİ'ne İl tarafından atanmalıdır. Aileler bu sefer ilde parçalanmamalıdır.
Umarım eşinden ve çocuklarından ayrı kalmak zorunda bırakılan öğretmenlerimiz bir an önce sevdiklerine kavuşur.
Ahmet Kandemir
Memurlar.net Öğretmenler Bölüm Sorumlusu