............................. ............................. .......................
Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları öğretmenlerimizi mağdur etmekten zevk almıyoruz ama başka bir çaremiz yok diyorlar ama bu sözler ne sendika olarak bizi ne de öğretmenleri tatmin eden ifadeler değil. Milli Eğitim Bakanlığı adil olmalıdır, zorunlu hizmet affını anlarız ama zorunlu hizmet bölgelerindeki öğretmenlerin nerdeyse çakılı kadro gibi çalıştırılmalarını anlamayız, kabul etmeyiz
TÜRK EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ
''Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları öğretmenlerimizi mağdur etmekten zevk almıyoruz ama başka bir çaremiz yok diyorlar...''Kantinde alışveriş sırasına girmiş çocuklardan Ali'nin sırasını Veli'ye, Veli'nin sırasını Ayşe'ye, sondaki Orhan'ı başa, baştakini sona verip mini mini birlerin öğretmenlerini üzmeyecek kadar hassas biri ve yönlendirenleri olsun
Üstteki cümleye bu espri ile cevap vermek farz oldu; BİZLER KONULAN KURALLAR GEREĞİ ZORUNLU HİZMETİMİZİ GEREĞİNDEN KAT BE KAT, FAZLASIYLA YAPTIK. Çareleri tüketenler düşünsün artık, nasıl tükettilerse öyle de düzeltsinler...
Bugün Aydın ilinin bazı ilçelerinin bazı okullarına göz attım. Sanırım 20 civarı okula baktım. Her 10 okuldan en az 3'ünde kadrolu personel yanında sözleşmeli veya ana sınıfı için usta öğretici ibareleri de vardı. Ortalama 10 yıllık bir öğretmen kadrolu olarak göreve başladığında sözleşmeli alımı henüz başlamamıştı bile. Bugün il dışı ''0'' kontenjanı anlamakta sorun yok, gayet net anlaşılıyor, ancak kabul edilebilir bir mazeret değil.
Neden sıfırlandı? Bu daha önemli bir soru kanımca...Bu da küçük bir hatırlatma affınıza sığınarak...