Gündeme Taşıyalım Bunu Ya Haber Olmak İçin Her Şeyi Yaparım İntihar Mı Edeyim? Biri Tv Gazete Falan Nosu Falan Yazsın. Öyle Edeyim Bari. İstanbula Tayin Olucak Diyip Evlilik Hazırlıkları Yaparken Bu Olcak İş Mi 5 Yıldır Doğudayım Ben En Kötü Şartlarda.
BİMER E YAZILACAK DİLEKÇE
Sayın yetkililer.
….. ili …… İlçesi/…. Okulu( …. Köyü/….Okulu)’n da ….. tarihinden beri görev yapmaktayım. Bağlı olduğum Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2012 yılı Ağustos dönemi il dışı yer değiştirme işlemleri için açmış olduğu başvuru sayfasında (
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] ) 7 il ve 84 okulun ( Kontenjanın ) açık olduğunu görüyorum.
Bakanlık tarafından 2 ay kadar önce norm belirleme çalışmaları sırasında Türkiye’nin birçok ilinde ve okulunda sınıf öğretmeni açığının olduğu il milli eğitim müdürlüklerince yapılan resmi açıklamalardan anlaşılabilmektedir. Buna karşın İl dışı yer değiştirmek isteyen benim gibi öğretmenlerin karşısına çıkan bu tablo büyük hayal kırıklığı ve üzüntüye yol açmıştır.
1.Milli Eğitim Bakanlığı’nın uygulamaları sonucu 4+4+4 eğitim sistemine geçiş ile hiçbir öğretmenin norm fazlası durumda olmayacağı sayın bakanımız Ömer DİNÇER tarafından birçok defa dile getirilmiş ve güvence verilmiştir. Ancak görüyoruz ki yapılan uygulama sonucu binlerce öğretmen norm fazlası duruma düşmüştür. Öte yandan İl içi yer değiştirmek isteyen norm fazlası olmayan öğretmenler de başvuruda bulunmuşlardır. Bu açıdan bakıldığında bir çok öğretmen kurum değiştirecek ve yine öğretmen açığı olacaktır. Bu açık kontenjanlar belirlenmeden il dışı yer değiştirme işlemlerinin tamamlanmaya çalışılması, bu durumda olan öğretmenlerimiz için büyük bir haksızlık olacaktır.
2.2010 Yılında zorunlu hizmet affı getirilerek binlerce öğretmene kolaylık sağlanmış, diğer yandan bu öğretmenlerin bulunduğu illere il dışı yer değiştirmek isteyecek öğretmenler kontenjanların dolu olması nedeniyle yine mağdur edilmiş ve hakları ellerinden alınmıştır.
3.2011 yılında il dışı yer değiştirme başvuruları sırasında açılan kontenjan sayıları tüm öğretmenleri hayal kırıklığına uğratırken, kontenjanları açılmayan illerde ücretli öğretmen çalıştırılmak suretiyle o illerin açığı kapatılmaya çalışılmıştır.
4.2011 yılı il dışı yer değiştirme işlemleri, özür grubu yer değiştirme işlemlerinden önce yapılmıştır. Burada dikkat çeken en önemli unsur özür grubunda belirlenen kontenjan sayılarının il dışı yer değiştirmek isteyen öğretmenlere sunulan kontenjanlardan kat be kat fazla verilmesidir.
Burada sağlık özrü,eğitim özrü, eş durumu özrü olan öğretmenlerin mağduriyetinin giderilmesi tabii ki çok önemlidir. Ancak; yukarıda da belirttiğim gibi ücretli öğretmen çalıştırılması özür grubu yer değiştirme işlemlerinden sonra bile hala illerimizde öğretmen açığının göstergesidir.Bu durum anayasada belirtilen “ölçülülük” ilkesine doğrudan aykırıdır.
5. Farklı alanlardan mezun olup sınıf öğretmenliği yapan arkadaşlarımızın bir çoğu kendi alanına geçmek istemelerine karşın ,daha önceki yıllarda yapılan alan değişikliği uygulamalarına bakıldığında ( Örneğin 2011 yılında Gaziantep’te Fizik öğretmenliği için 2 kadro açılmıştır.) Yeterli kontenjan açılmadığı aksine Türkiye çapında ilk atama yoluyla öğretmen ataması gerçekleştirildiği görülmektedir. Bu çelişki bir kenarda dursun alan değişikliği yapmak isteyen öğretmenlere kolaylık tanınmalı ve sınıf öğretmenleri üzerindeki norm baskısı hafifletilmelidir.
6. Sayın bakanımız Ömer DİNÇER 40.000 öğretmen ataması gerçekleştirileceği konusunda kadro bekleyen öğretmenlere müjde verirken bakanlık sitesinden anlaşılabileceği gibi Türkiye de 7 ilde 84 sınıf öğretmeni ihtiyacı olduğu gerçeğini ya görmemektedir yada il dışı yer değiştirmek isteyen öğretmenlere haksızlık yapmaktadır. Kabaca 5000 sınıf öğretmenliği kadrosu verilecek öğretmenler hangi illere ve hangi kontenjanlara atanacaklardır. Bu kontenjanlar öncelikle il dışı yer değiştirmek isteyen öğretmenlerce doldurulmalı ve arkasından boşalan kontenjanlara ilk atama yoluyla öğretmen ataması yapılmalıdır.
Anayasamızın çalıma ve insan hakları üzerine yazılmış birkaç maddesine bakmak gerekirse devletin görevleri daha iyi anlaşılabilecektir.
Madde 49 - Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir.
Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları korumak, çalışmayı desteklemek ve işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak için gerekli tedbirleri alır.
Devlet, işçi-işveren ilişkilerinde çalışma barışının sağlanmasını kolaylaştırıcı ve koruyucu tedbirler alır.
Anayasanın 5. maddesinde; “... kişinin temel hak ve hürriyetlerini sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmak insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamak” devletin temel amaç ve görevleri arasında sayılmıştır
23. maddesinde “Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.
Anayasanın 13. maddesine göre temel hak ve özgürlükler ancak, Anayasanın özüne ve ruhuna uygun olarak, Yasa ile sınırlanabilir. Anayasanın temel insan hak ve hürriyetlerinden olan çalışma hürriyetinin, Yasa ile sınırlanması sırasında da, kamusal gereklilikler ile temel insan hak ve özgürlükleri yönünden “ölçülülük” ilkesi gözetilerek düzenleme, yapılması esastır.
MEB in yaptığı tüm bu yanlış uygulamalardan dolayı çok büyük üzüntü içerisindeyim. İnsanların elinden ümitlerini de almaya yönelik bu yanlış uygulamalarından dolayı mağduriyetimin giderilmesi konusunda yardımlarınızı bekliyorum.
…………………………..
Sınıf Öğretmeni