2001'de Hakkari merkeze bağli Belde'ye atandım. 2005'de İstanbul'a 70 puanla gelmiştim. İyi kide İstanbul'a gemişim. Orada 4 yıl Arnavutköy'de bulundum. Okul ikili öğretim idi. Yalan yok çok rahattım. Çevre de yaptım. Hanım çok istedi. 2009 eylülde Memleketime geldim ama aradığımı bulamadım açıkçası. Nankörlük yapma gibi algılanabilir. Ama 3 yıldır kilometrelerce yol gidip geliyorum. Tam merkeze geleceğim düşüncesine kapılmışken 4+4+4 yasalaştı. Zaten zor gerçekleşen il içi atamalrını çıkmaza soktu. Köy okulu kapanıyor. İl içi tayin hakkım da yok. Norm fazlası olarak re'sen atarlarsa da zoruma gidecek. Merkezde öğretmenler yerinden kımıldamıyor. Emekli olan da yok. İsteğe bağlı idarecilikte ilçelerden birine yerleşeceğiz ya da ildışı isteyip çıkarsa İstanbul'a döneceğiz. Yani Sınıf öğretmenliği branşı açısından anadolu uzaktan göründüğü gibi değil. Ya da bizim çocukluğumuz, gençliğimiz memlekette çok güzel geçti ama meslek hayatı açısından avantajlı görünenler aslında dezavatajlı oluyor. Çoğumuzun gençliği doğuda bitti. Zorunlu hizmeti affeden Nimet ÇUBUKCU hepimizin ahını almıştır. Kendimi enayi gibi hissediyorum. Puan üstünlüğüne göre Batıya ilk atama gönderip batıda norm kadroları şişiren, hepimizin hakkını yiyen, il dışı atamaları çıkmaza sokan ve 4+4+4 le birlikte norm fazlalığı sorununu ortaya çıkaran 10-15 yıldır köylerden çıkamayan öğretmenleri köylere mahkum eden zırva sistemi kınıyorum. Sorarım size şehir merkezlerinde etüt, kurs. egzersiz, sınav gözetmenliği gibi görev alıp cukka alanlar, siden çok mu çalışıyor. biz ya yol masrafı çekiyoruz, ya her türlü haberleşme, sağlik, banka vs. bir çok hizmetten mahrum kalıyoruz. ve saydığım cukkalı görevler bize verilmiyor. Allah gönlümüze göre versin
hocam tum söylediklerinize katılıyorum... Allah hakkımızda hayırlısını nasip etsin