Her şeye rağmen öğretmenim,
Umut içimizde hiç susmayan geveze bir kuştur,
ve
"Günler ne kadar zalim olursa olsun geçmeye mahkumdur."
Geçen günlerin ardında kalanın adı hayattır.. Zalim günlerin umutsuzluğun karanlığına mahkum eylediği hayatlardan bir ülkenin doğru inşasını beklemek ise en büyük hayalperestliktir.. En büyük yara; içimizde susmak bilmeyen kuşun 'sapan'la vurulmasıdır.. Şu gün, umut ağır yaralı can tükenesi haldedir.. Siz hiç şu camdan bir kuş geçse de yaşadığımın farkına varsam dediniz mi? Demediyseniz sizi kınamak olmaz, dediyseniz saygı duyulası.. Ben beş yıl baktım o pencereye.. Ne kuş geçti ne kervan.. Ya da beş yıl içinde 'normal' bir hayat saçları ne kadar ağartabilir? Bende yarıya yakını ağardı.. Aynaya her baktığında geride sizin bahsettiğiniz 'geçmeye mahkum' günleri görmek gerçekten ağır..
Sizi eleştirmek gibi bir maksadım asla yok.. Teşekkür ederim az da olsa bir ışığa vesile olduğunuz için..
Yaradan yardır, şüphesiz ki hakkımızda bir planı vardır.. Umulan hayırlı bir hayatı ömre vakfetmektir....