2013'te Alan Değişikliği

BELKİ GEÇ OLDU AMA BRANŞA GEÇMEYE ASLA TAVSİYE ETMİYORUM

Değerli arkadaşlar ben geçen yıl özür durumu nedeniyle zorunlu olarak müzik öğretmenliğine geçmiştim.Geçtiğime de geçeceğime de bin pişman oldum. Belki eğitim yükü olarak sınıf öğretmenliğine göre daha az ama arkadaşlar dönem öyle bir dönem ki bütün yönetmelikler  çocuklardan yana.Ne yazık ki onlar da bunu çok iyi biliyor ve de kullanıyor.En ufak bir bağırma çağırma da "sizi şikayet edeceğim" tavrıyla karşı karşıyasınız..Sınıf mevcudu 20 yi aştı mı aşk olsun sınıfta ders anlatana.Ne yazık ki şu sosyal medyanın da etkisiyle çocuklar arasında şiddet,kavga,köfür,saygısızlık hat safhada. Okulda belki ders itibariyle en rahat benim ama inanın çocuklardaki vurdum duymazlık,sorumsuzluk,derse hazırlıksız gelmeler ve sınıf ortamında bir an bile boşluğa gelememeri insanı mesleğinden soğutuyor.Hele haftada bir tutulan nöbet olayı bambaşka bir işkence.O gün tümişiniz kavga eden,koridordan koridora koşan, ,çarpışan,derse geç giren,sınıfa bir türlü girmen istemeyen öğrencilerle uğraşma oluyor,o da bir haftaya yetiyor zaten. Daha önce 7-8 yıl sınıf öğretmenliği yaptım.Hem de yurdun en zor bölgelerinde tek öğretmen olarak köy yerlerinde.Koca şehrin merkezinde oradaki çocukları ,şartları özlemle andım hep.Her gün okula bambaşka bir heyecanla gidiyordum.Ama şimdi ayaklarım geri geri tepe tepe okula gidiyorum.Ek ders olayı ise işin başka tarafı.Şehir merkezlerinde 21 saaten sonra tamamen şans meselesi o da Türkçe Mat.fen.İng için...Haftada 3 saat dersi olan Sosyal Bilgiler de bile ikinci bir okulu arayan arkadaşlar oluyor. Tüm bunlar Ortaokulda oluyorsa varın Liseleri siz düşünün.Bana göre sınıf öğretmenliğinden branşa geçiş sadece tayin işlerinde işe yarıyor yoksa branşa geçenler ilk ayda nasıl bir hata yaptığını anlayacaktır.Amacım asla moral bozmak değildir ancak sınıf öğretmeni iken bir nevi zorunlu olarak branşa geçtikten sonra bin pişman olup tekrar sınıf öğretmenliğine dönmek için müracaata bulunan  tecrübeli bir arkadaşınız olarak bir yıllık tecrübemi anlatmaya çalıştım.Yine de hayırlısı diyorum.Saygılar

salı gümü açıklanır mı

Bunu diyen öğretmenimiz Branş Öğretmenliği yaptı mı bilmiyorum ama ben geçen yıl özür durumu nedeniyle zorunlu olarak müzik öğretmenliğine geçmiştim.Geçtiğime de geçeceğime de bin pişmen oldum. Belki eğitim yükü olarak sınıf öğretmenliğine göre az ama arkadaşlar dönem öyle bir dönem ki bütün yönetmelikler  çocuklardan yana.Ne yazık ki onlar da bunu çok iyi biliyor.En ufak bir bağırma çağırma da "sizi şikayet edeceğim" tavrıyla karşıkarşıyasınız..Sınıf mevcudu 20 yi açtı mı aşk olsun sınıfta ders anlatana.Ne yazık ki şu sosyal medyanın da etkisiyle çocuklar arasında şiddet,kavga,köfür,saygısızlık hat safhada. Okulda belki ders itibariyle en rahat benim ama inanın çocuklardaki vurdum duymazlık,sorumsuzluk,derse hazırlıksız gelmeler ve sınıf ortamında bir an bile boşluğa gelememer insanı mesleğinden soğutuyor.Daha önce 7-8 yıl sınıf öğretmenliği yaptım.Her gün okula bambaşka bir heyecanla gidiyordum hep.Ama şimdi ayaklarım geri geri çekerek okula gidiyorum.Ek ders olayı ise işin başka tarafı.Şehir merkezlerinde 21 saaten sonra tamamen şans meselesi o da Türkçe Mat.fen.İng için haftada 3 saat dersi olan Sosyal Bilgiler de bile ikinci bir okulu arayan arkadaşlar oluyor. Tüm bunlar Ortaokulda oluyorsa varın Liseleri siz düşünün.Bana göre sınıf öğretmenliğinden branşa geçiş sadece tayin işlerinde işe yarıyor yoksa branşa geçenler ilk ayda nasıl bir hata yaptığını anlayacaktır.Amacım asla moral bozmak değildir ancak sınıf öğret.branşa geçtikten sonra bin pişman olup tekrar sınıf öğret.dönmek için müracaata bulunan  tecrübeli bir arkadaşınız olarak bir yıllıktecrübemi anlatmaya çalıştım.Yine de hayırlısı diyorum.

BELKİ GEÇ OLDU AMA BRANŞA GEÇMEYİ ASLA TAVSİYE ETMİYORUM

Değerli arkadaşlar ben geçen yıl özür durumu nedeniyle zorunlu olarak müzik öğretmenliğine geçmiştim.Geçtiğime de geçeceğime de bin pişman oldum. Belki eğitim yükü olarak sınıf öğretmenliğine göre daha az ama arkadaşlar dönem öyle bir dönem ki bütün yönetmelikler  çocuklardan yana.Ne yazık ki onlar da bunu çok iyi biliyor ve de kullanıyor.En ufak bir bağırma çağırma da "sizi şikayet edeceğim" tavrıyla karşı karşıyasınız..Sınıf mevcudu 20 yi aştı mı aşk olsun sınıfta ders anlatana.Ne yazık ki şu sosyal medyanın da etkisiyle çocuklar arasında şiddet,kavga,köfür,saygısızlık hat safhada. Okulda belki ders itibariyle en rahat benim ama inanın çocuklardaki vurdum duymazlık,sorumsuzluk,derse hazırlıksız gelmeler ve sınıf ortamında bir an bile boşluğa gelememeri insanı mesleğinden soğutuyor.Hele haftada bir tutulan nöbet olayı bambaşka bir işkence.O gün tümişiniz kavga eden,koridordan koridora koşan, ,çarpışan,derse geç giren,sınıfa bir türlü girmen istemeyen öğrencilerle uğraşma oluyor,o da bir haftaya yetiyor zaten. Daha önce 7-8 yıl sınıf öğretmenliği yaptım.Hem de yurdun en zor bölgelerinde tek öğretmen olarak köy yerlerinde.Koca şehrin merkezinde oradaki çocukları ,şartları özlemle andım hep.Her gün okula bambaşka bir heyecanla gidiyordum.Ama şimdi ayaklarım geri geri tepe tepe okula gidiyorum.Ek ders olayı ise işin başka tarafı.Şehir merkezlerinde 21 saaten sonra tamamen şans meselesi o da Türkçe Mat.fen.İng için...Haftada 3 saat dersi olan Sosyal Bilgiler de bile ikinci bir okulu arayan arkadaşlar oluyor. Tüm bunlar Ortaokulda oluyorsa varın Liseleri siz düşünün.Bana göre sınıf öğretmenliğinden branşa geçiş sadece tayin işlerinde işe yarıyor yoksa branşa geçenler ilk ayda nasıl bir hata yaptığını anlayacaktır.Amacım asla moral bozmak değildir ancak sınıf öğretmeni iken bir nevi zorunlu olarak branşa geçtikten sonra bin pişman olup tekrar sınıf öğretmenliğine dönmek için müracaata bulunan  tecrübeli bir arkadaşınız olarak bir yıllık tecrübemi anlatmaya çalıştım.Yine de hayırlısı diyorum.Saygılar

Hala soruma cevap alamadım tam olarak olmasin inşallah ta fazlasın dediler aynı ilçede başka okula mi gönderiyorlar

BELKİ GEÇ OLDU AMA BRANŞA GEÇMEYE ASLA TAVSİYE ETMİYORUM

Değerli arkadaşlar ben geçen yıl özür durumu nedeniyle zorunlu olarak müzik öğretmenliğine geçmiştim.Geçtiğime de geçeceğime de bin pişman oldum. Belki eğitim yükü olarak sınıf öğretmenliğine göre daha az ama arkadaşlar dönem öyle bir dönem ki bütün yönetmelikler  çocuklardan yana.Ne yazık ki onlar da bunu çok iyi biliyor ve de kullanıyor.En ufak bir bağırma çağırma da "sizi şikayet edeceğim" tavrıyla karşı karşıyasınız..Sınıf mevcudu 20 yi aştı mı aşk olsun sınıfta ders anlatana.Ne yazık ki şu sosyal medyanın da etkisiyle çocuklar arasında şiddet,kavga,köfür,saygısızlık hat safhada. Okulda belki ders itibariyle en rahat benim ama inanın çocuklardaki vurdum duymazlık,sorumsuzluk,derse hazırlıksız gelmeler ve sınıf ortamında bir an bile boşluğa gelememeri insanı mesleğinden soğutuyor.Hele haftada bir tutulan nöbet olayı bambaşka bir işkence.O gün tümişiniz kavga eden,koridordan koridora koşan, ,çarpışan,derse geç giren,sınıfa bir türlü girmen istemeyen öğrencilerle uğraşma oluyor,o da bir haftaya yetiyor zaten. Daha önce 7-8 yıl sınıf öğretmenliği yaptım.Hem de yurdun en zor bölgelerinde tek öğretmen olarak köy yerlerinde.Koca şehrin merkezinde oradaki çocukları ,şartları özlemle andım hep.Her gün okula bambaşka bir heyecanla gidiyordum.Ama şimdi ayaklarım geri geri tepe tepe okula gidiyorum.Ek ders olayı ise işin başka tarafı.Şehir merkezlerinde 21 saaten sonra tamamen şans meselesi o da Türkçe Mat.fen.İng için...Haftada 3 saat dersi olan Sosyal Bilgiler de bile ikinci bir okulu arayan arkadaşlar oluyor. Tüm bunlar Ortaokulda oluyorsa varın Liseleri siz düşünün.Bana göre sınıf öğretmenliğinden branşa geçiş sadece tayin işlerinde işe yarıyor yoksa branşa geçenler ilk ayda nasıl bir hata yaptığını anlayacaktır.Amacım asla moral bozmak değildir ancak sınıf öğretmeni iken bir nevi zorunlu olarak branşa geçtikten sonra bin pişman olup tekrar sınıf öğretmenliğine dönmek için müracaata bulunan  tecrübeli bir arkadaşınız olarak bir yıllık tecrübemi anlatmaya çalıştım.Yine de hayırlısı diyorum.Saygılar

salı günü açıklanır mı kimse cevap vermiyor