Hasan Hocam; Verdiğin adreslerin mailleri % 70'ne aşağıdaki yazıyı bu gün gönderdim. Bilmem beğendiniz mı?
DİPLOMAYA DAYALI ALAN DEĞİŞİKLİĞİ BEKLEYEN ÖĞRETMENLERİN FERYADI NİYE DUYULMUYOR?
2013’ten beri Diplomaya dayalı Alan değişikliği hiç yapılmadı.” Bakanlık Nuh der, peygamber demez” bir türlü öğretmenleri sevindirecek, mutlu edecek bir haber ya da açıklama ortaya koymadı. Sınırlı sayıda Diploma, yan Alan demiyorum, lütfen konuyu çarpıtarak sulandırmayın. Diplomaya dayalı Alan değişikliği yönetmeliğin ilgili maddesi gereği bir haktır ve bir an önce yapılmalıdır. Diplomaya dayalı Alan değişikliği bekleyen mağdur öğretmenlerin sesini ne talihsiz ki, ne bir milletvekili ne bir bürokrat, hiç kimse duymaz, ilgilenmez, biz bu kadar üvey evlat mıyız? Bütün gazetelerin, diğer basın yayın organların eğitimle ilgilenen birimlerine sesleniyorum. “Lütfen bizim için sadece bir hafta senkronize haber yaparak bize tercümanlık yapın” bizim dilimizden, feryadımızdan kimse anlamıyor. Bakanlık bize kulağını tıkamış, adeta “siz de çok oldunuz” demektedir. Ne bu hiddet ne bu dışlama. Her yıl rutin yapılan Diplomaya dayalı Alan değişikliği, ne oldu da keyfi olarak adeta“Siz bir daha Diplomaya dayalı alan değişikliği görmeyeceksiniz” biz burada oldukça…………?
Son bir defa bile, “son bir” dilim varmıyor. Çünkü bazı arkadaşlarımız alınabilir. Son bir kez bile Diplomaya dayalı Alan değişikliği olsa hem mağduriyet, hem norm sıkıntısına ilaç gibi gelir.. Bakanlık “biz bu Diplomaya dayalı Alan değişikliğine sıcak bakmıyoruz” diyor. Fizik, kimya, biyoloji, tarih, coğrafya ve bin bir güçlükle 2.ünv.yi bitiren öğretmenler, kendilerini yenileyen öğretmenleri görmemek gerçekten akla, vatana millete, eğitime ne ölçüde hizmet eder? Bakanlık ilk atamayı olumsuz etkiler endişesi, Alanı dışında çalışan sınırlı sayıda öğretmenlere duyulacak endişeden daha mı fazladır? Diplomaya dayalı Alan değişikliği bekleyen öğretmenlerin bu kadar büyük beklentilerine cevap vermemek, Meb’in hangi amacına hizmet ediyor. Diplomaya dayalı Alan değişikliği yapmak kıyametin sonu olmadığı gibi, hiçbir aksaklığa meydan vermez; aksine performansı artırır. Başarıyı getirir. Daha önce yapılmış bir hataya(yan alan olayı), Diplomaya dayalı Alan değişikliği yapmayarak aksine bir hata işlemek demek değil mı? Sağduyulu hareket etmek hepimizin faydası ise, niye kulak tıkıyoruz.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖĞRETMENLERİNİN ATAMA VE YER DEĞİŞTİRME YÖNETMELİĞİ ‘nin Alan değişikliğine bağlı yer değiştirmeler başlıklı maddesindeki; “MADDE 44 – (1) Öğrenimine uygun alanı dışında bir başka alana atanan öğretmenler, mezuniyetleri itibarıyla atanabilecekleri alanlara alanlarının değiştirilmesini isteyebilirler.” bölümü bakanlığımızın bugünkü uygulamasının yanlış olduğunu göstermektedir. Çünkü alanında çalışan öğretmen alan değiştiremez. Aynı şekilde “asıl alanında” görev yapan bir öğretmenin “yan alanına” geçmesinin eğitim sistemimize faydadan çok zararı olacaktır.
“MADDE 44 – (2) Bu kapsamda yapılacak alan değişikliği işlemleri haziran ayında Bakanlıkça belirlenecek takvim çerçevesinde yapılır.”
Haziran ayında, ibaresi kaldırmış olsa bile Bakanlık bu mükellefiyetten kurtuldu, anlamına gelmez.
*3 yıldır yırtınıyoruz, başvurmadık kapı bırakılmadı, ama yine de hiç kimse bu konuyu ciddiye almadı maalesef.
*herhangi bir konuda, İl içi tayinleri, il dışı, ilk atama, maaş, özlük haklar vb. hususlarda bizim yarısı kadar da ses çıkarsalar hemen karşılık bulur. “Yok canım sen de çok fazla istiyorsunuz” öyle mı?
*Allah kimseyi bu duruma düşürmesin, Eğitimci yazarlara da sesleniyoruz. Meramımızı köşelerinizde bir hafta boyunca dile getirirseniz, gerçek anlamda Diplomaya dayalı Alan değişikliği bekleyen öğretmenleri mutlu edersiniz.
*Bölge normları da dikkate aldığımızda sınırlı sayıdaki Diplomaya dayalı Alan değişikliği bekleyen öğretmenlerin Alan değişikliği ile norm sıkıntısını ortadan kaldıracak, zaten puan açık-kapalılık durumu da göz önüne alındığında herkes yine Alan değiştirmeyecektir.
24.10.2016