Hukuka sadece hukukçuların değil bizim gibi sade vatandaşlarında ihtiyacı var kabilede yaşamıyoruz.kanun var yönetmelik var.ağlayarak ya da ağlatılarak hak elde etmek çağdaş demokraside yoktur.kanunlar insan için vardır.
Sayın hocam ya hukukun ne anlama geldiğini bilmiyorsunuz ya da çağdaş demokrasi ne demek bu konuya fazla kafa yormamışsınız.
Şimdi ben sizin için bir çok tartışmayı es geçerek en bilinen manada bu kavramları açayım.
hukukun ana kaynağı toplumsal sözleşmelerdir ve hukuk sabit değil değişkendir. Hukuk zamanla toplumun ihtiyaçları doğrultusunda değişir ve hukuku sadece hukukçular, atanmışlar, seçilmişler değil aynı zamanda hukukun ilk muhatabı olan kitleler yapar. hukukun muhatabı olan kitlelerin bu yapım sürecine katılmaması söylediğinizin tam aksine demokrasiye aykırı bir durumdur.
çağdaş demokraside özellikle bürokrasinin göremediği, farkemediği sorunlar çeşitli örgütlenme biçimleriyle farkettirilir. kanunlar yönetmelikler de buna göre yeniden ele alınır. Sizin daha net anlamanız açısından basit birkaç örnek de vereyim:
örneğin eş durumuna 3 yıl şartının getirilmesine karşılık öğretmenler, sendikacılar etkili bir kamuoyu oluşturarak bu yönetmelikte geri adım atılmasını sağlamışlardır. Sizin mantığınıza göre sendikaya da gerek yok, sivil toplum kuruluşuna da kamuoyuna da.
Ama ben anlıyorum ki sizin Alan değişikliği ile ilgili bir sorununuz var. Bunu açıkça dile getirmek yerine bu türlü arkadan dolanma yöntemlerine başvuruyorsunuz. Ama açıkçası başarılı da değilsiniz. Önümüze koyduğunuz argümanlar güçlü olmadığı gibi birbiriyle de çelişik.
Daha önce yazınızı okumuştum ve niyetinizin buradakileri yıldırmak, kampanya yapmasını engellemek olduğunu anlamıştım fakat güçsüz bir girişim olduğunu gördüğüm için yazmamıştım. Fakat şimdi bunda ısrar ettiğinizi görüyorum ve yazmak mecburiyetinde kaldım.
Şu an okullarımızda motor mezunları sınıf öğretmenliği yapıyor, yiyecek içecek mezunları teknoloji tasarım öğretmenliği... Kendini geliştiren ve ikinci universite yapan öğretmenimiz cezalandırılıyor. Bence çağdaş demokrasiye inanan birey bütün bunlar oluyorken sistemin hiçbir itici güç ya da değişim dinamiği olmadan kendi kendine değişmesini beklemek yerine mücadele eder. Vicdan bize bunu emreder değil mi?
not: Özür dileyerek "sizin atanamayan bir öğretmen çocuğunuz" olduğunu düşünüyorum.
Eğer öyleyse lütfen ona iletin "onun sorunu alan değişikliği değil. Alan değişikliği insanların asıl alanına dönmesidir kimse bir başkasının alanını istemiyor tam tersine başkasının alanını bırakıp kendi alanına dönmek istiyor. ve milyonlarca öğrencinin daha kaliteli eğitim alması karşısına kendisini koymasın. "