2016-17 1. Hafta Konusu: Eğitim, Öğretim, Eğitimhane Organik Mi Olmalıdır?

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Sebocan forumdaşım 2 Aralık 2015  tarihinde [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinde başlattığı uygulamayı çok faydalı bulmuştum.
Bununla birlikte muhtelif sebeplerle konu yeterli ilgiyi görmedi ve uygulama devam ettirilemedi.

• Uygulamanın devam etmemesinin sebepleri üzerinde düşünerek, eksiklik veya hata olarak değerlendirdiğim özellikleri belirledim.
  Bu çalışma neticesinde, ilk aşamada 2016-17 öğretim yılını haftalar şeklinde değerlendirmenin uygun olacağı kanaatine vardım.
  Diğer bir deyişle öğretim yılı boyunca (35 hafta) haftanın BELİRLİ bir gününde (Pazartesi günleri) yeni bir konuyu tartışmaya açmanın uygun olacağına kanaat getirdim.
  Haftanın diğer günleri, alt başlıklarla konuyu gündemde tutmak mümkün olacaktır.
• Tartışma konularının Milli Eğitim Bakanlığının 2016 yaz semineri için öğretmenlere tavsiye ettiği kitap ve filmlerde işlenen konulardan seçilmesi tüm üyelerin katılımına imkan verecektir.
• Konuların farklı konu başlıkları altında tartışılması karışıklıkları önleyecektir.
• 2. haftanın konusundan itibaren, ilk mesaja önceki konuların linkleri eklenerek, tartışmalardan geç haberdar olanlara (özellikle 10 Ekim öğretmen atamaları ile aramıza katılacak üyelere) çalışmanın geçmişi hakkında bilgi edinme imkanı sağlanacaktır.
• Çalışmayı tamamlamak mümkün olursa öğretim yılı sonunda çalışmada yer alan mesajları e-kitap haline getirerek, Egitimhane "Dosyalar" bölümünde yayınlamak arzusundayım.

Bu çalışmanın, Egitimhane forumunun, forumların temel amacına hizmet etmesini umut ediyorum.

Not :
Forum :
1. Eski Romalılar zamanında, Roma'da ve diğer şehirlerde kamu işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan
2. Toplu tartışma
3. Bazı sorunların görüşülerek karara bağlandığı genel toplantı

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Organik kelimesi popüler anlamıyla doğal yolla yapılan şeyleri ifade etmek için kullanılmaktadır.
Bununla birlikte organik kelimesi "Canlı, güçlü (ilişki)" anlamını da içermektedir.
Organik kelimesinin "Canlı, güçlü (ilişki)" anlamı için "organize ilişki" ifadesini kullanmakta mümkündür.

Bu anlamlar dikkate alındığında konumuzun şu başlıklar altında tartışılması mümkündür:

• Öğretim doğal yöntemlerle mi yapılmalıdır yoksa yapay (teknolojik / insan üretimi) yöntemler mi kullanılmalıdır?
• Eğitim doğal yöntemlerle mi yapılmalıdır yoksa yapay (teknolojik / insan üretimi) yöntemler mi kullanılmalıdır?
• Egitimhane için "doğal" tanımlaması yapılabilir mi?
• Öğretim organize (kurumlar / topluluklar arası) ilişkilerle mi yürütülmelidir yoksa öğretim işlemi tek bir kişi / kurum tarafından mı yapılmalıdır?
• Eğitim organize (kurumlar / topluluklar arası) ilişkilerle mi yürütülmelidir yoksa eğitim işlemi tek bir kişi / kurum tarafından mı yapılmalıdır?
• Egitimhane için "Organize" bir KURUM ifadesi kullanılabilir mi yoksa ferdi çalışmalar yapan bir KURUM mudur?

Öğretim ve eğitim arasındaki fark için "Öğretim bilgi kazandırmak amacıyla yapılan işlemler, eğitim DAVRANIŞ kazandırmak amacıyla yapılan işlemlerdir." tanımlamasını kullanıyorum.
Farklı bir tanım ile açıklama yapacak forumdaşlarım kendi tanımlarını da belirtirlerse memnun olurum.

Eğitim ve öğretimin organik olması gerektiği görüşü, Milli Eğitim Bakanlığının 2016 yaz semineri için öğretmenlere tavsiye ettiği JEAN-JACQUES ROUSSEAU'nun "EMILE YA DA EĞİTİM ÜZERİNE" isimli eserinde savunulmaktadır.
Kitapta yer alan düşünceler için [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linki ziyaret edilebilir.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Jean-Jacques Rousseau "Emile ya da Eğitim Üzerine" isimli eserini 1700'lü yılların ikinci yarısının başlarında yazmıştır.
Sanayi devriminin emekleme döneminde üretilen düşüncelerdir.
Bugünkü anlamıyla "Okul" kavramının yerleşmediği bir dönemdir.
Rousseau kitabında mürebbiye tarafından verilen bir eğitimi tanımlamaktadır ve eğitim - öğretim işlemleri tek kişi tarafından yürütülmektedir.

Günümüz şartlarında bu tür bir eğitim - öğretim sisteminin YAYGIN OLARAK uygulanması imkan dahilinde değildir.
Kitapta anlatılan yöntemlerin günümüz şartlarına uygun hale getirilmesi çok zordur.
Bununla birlikte bazı yöntemlerden yararlanmak mümkündür.

Toplumsal gelişmeler doğal eğitim - öğretim yöntemlerinin kullanılmasına önemli ölçüde sınırlamalar getirmektedir.
Şartları zorlayarak, günümüzde doğal eğitim - öğretim yöntemlerini uygulamaya çalışmak ırmağı yukarı doğru akıtmaya çalışmak olacaktır.
Bu nedenle aslında yapay olan eğitim - öğretim yöntemleri doğal olarak ALGILANMAYA başlamıştır.

Örnek verecek olursak, küçük yaşlarda (ilköğretim döneminde) okuma - yazma - matematik - tarih - yabancı dil vs. öğretmek doğal olmadığı halde "doğal olarak" ALGILANMAKTADIR.
İlköğretim döneminde öğretilmesi gereken / öğretilebilecek şeyler, değerler, canlılarla nasıl iletişim kurulacağı, duyguların kontrol edilmesi vs. hususlardır.
Bu gibi hususlarda günümüzde eğitim - öğretim sisteminde doğal yöntemlerin kullanılması mümkündür.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Yapay öğretim sistemi nasıl olmalıdır?

Günümüzde öğretim, yaş dönemlerine bağlı olarak standart bilgilerin verilmesiyle yapılmaktadır.
Bu sistem VERİMLİ olmamaktadır.

Seçmeli ders uygulaması yaygınlaştırılarak, standart uygulamanın gevşetilmesi çalışmaları başlamış olması rağmen yeterli değildir.
Öğretim sisteminin MODÜLER bir yapıya kavuşturulması VERİMİ artıracaktır.

Modüler yapıda, günümüzdeki anlamıyla sınıf uygulaması yoktur.
Kişiler sadece öğrenmek istedikleri konuların derslerini alırlar.
Aldıkları derslerle bir modül oluştururlar.

Örnek :
Mevcut sistemde Dış Ticaret Bölümü okumak isteyenler aşağıdaki dersleri almak ZORUNDADIRLAR.

Almanca I-II
Fransızca I-II
Ingilizce I-II
Temel Bilgi Teknolojileri
Hukukun Temel Kavramları
İktisada Giriş
Genel Muhasebe
İletişim Bilgisi
Genel Matematik
Sosyolojiye Giriş
İşletme Fonksiyonları
Pazarlama İlkeleri
Dış Ticaret Belgeleri
Dış Ticarete Giriş
Dış Ticaretle İlgili Kurumlar ve Kuruluşlar
Uluslararası Ticaret
Atatürk İlkeleri Ve İnkılap Tarihi I-II
Türk Dili I-II
Vergi Hukuku
Uluslararası Lojistik
Dış Ticarette Girişimcilik
Dış Ticaretin Finansmanı ve Teşviki
Gümrük Mevzuatı
Kambiyo Mevzuatı
Ticaret Hukuku
Dış Ticaret İşlemlerinin Muhasebeleştirilmesi
Uluslararası Pazarlama
Dış Ticarette Bilgisayar Uygulamaları
Elektronik Ticaret
İhracat - İthalatta Örnek Olaylar

Modüler sistemde ise öğrenci bu derslerden İHTİYACI olduğuna / olacağına inandıklarını alır.
Örneğin yabancı dil derslerinin sadece I. seviyelerini alır, Türk Dili, Atatürk İlkeleri Ve İnkılap Tarihi derslerini almayabilir.
Bunların yerine daha çok İHTİYAÇ duyacağına inandığı (günümüzde Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümünde okutulan) Pazarlama Yönetimi, Halkla İlişkiler, Sözlü ve Sözsüz İletişim, İkna Edici İletişim, Reklamcılık gibi dersleri alır.

Modüler sistemde alınacak dersler ile ilgili alt sınır olmasına rağmen üst sınır yoktur.
Derslerin bir sıra takip etmesi, belirli dönem içinde tamamlanması gibi sınırlamalar yoktur.
Bazı dersler için başka bir dersin alınmış olması ön şartı olabilir.
 
Modüler sistem öğretimin her kademesinde uygulanabilir.
Modüler sistem uygulaması sadece derslerle sınırlı değildir, mekanlarda modüler olabilir.
Öğrencilerin dersleri sadece bir okulda alması zorunlu değildir.
Örnek:
Öğrenci Pazartesi A,B,C derslerini almak için A okuluna gider. Salı günü D,E,F derslerini almak için B okuluna gider vs.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Yapay eğitim sistemi nasıl olmalıdır?

Günümüzde eğitim ve öğretim birlikte yürütülmeye çalışılmaktadır.
Öğretim parçalara ayrılarak yapılabilir fakat eğitim süreklilik gerektirir.
Bu nedenle eğitimin öğretimden ayrı değerlendirilmesi gerekir.

Öğretimde modüler yapı kullanılabilir fakat eğitimde modüler yapının kullanılması ZARAR verir.
Yapay eğitim sistemi aile hekimliği benzeri bir yapıda olmalı, "Öğrenci Eğitmeni" yapısı oluşturulmalıdır.
Öğrenci Eğitmeni, çocuğun (mümkün olan en) küçük yaştan itibaren, öğrenim hayatı boyunca eğitmeni olmalı, istisnalar dışında çocuğun eğitmeni değişmemelidir.
Günümüzdeki rehber öğretmenlerin görevleri tümüyle "Öğrenci Eğitmeni" tarafından yerine getirilmelidir.

Öğretim toplumsal, eğitim bireyseldir.
Topluluğa yönelik eğitim uygulamalarının VERİMLİ olması mümkün değildir.

Özellikle buluğ çağındaki gençlerin mümkün olan en fazla süre topluluk için tutulması gerekir.
Öğrencilerin en fazla sosyal faaliyette bulunması gereken dönemleri bu dönemleridir.
Buluğ çağındaki gençlerin ferdi faaliyetleri imkanlar nisbetinde kısıtlanmalıdır.
Gençlerin buluğ çağının başlama ve süresi farklı olabilmektedir.
Bu nedenle rehber öğretmenlerin sınıflarda yaptıkları uygulamalardan VERİM almak mümkün değildir.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Eğitimhane için "doğal" tanımlaması yapılabilir mi?

Eğitimhane öğretmen ve öğrenci İHTİYAÇLARINA odaklanmış bir KURUMdur.

Testçöz portalı, video portalı, dosyalar bölümü, okul yardım modülü, okul tanıtım bölümü, ilkokuma modülü; resim galerisi, haberler bölümü, basılı kitabı, yerel forumu ve dernek çalışmaları çerçevesindeki faaliyetlerin TAMAMI  İHTİYACI karşılamayı amaçlamaktadır.
İHTİYAÇ karşılama özelliği itibariyle Eğitimhane için "doğal" tanımlaması yapılabilir.

Bununla birlikte Eğitimhane'nin doğal olması YETERLİ MİDİR sorusu sorulmalıdır.

Eğitimhane'nin BÜYÜKLÜĞÜ dikkate alındığında topluma öncülük edecek, yön verecek çalışmalar içinde olabilecek / olması gereken bir KURUMdur.
Gözlemleyebildiğim kadarıyla Eğitimhane'nin topluma öncülük edecek, yön verecek çalışmalar yapmak yönünde bir HEDEFİ / çalışması yok.

Bu durumu gözönünde bulunduracak olursak Eğitimhane'nin ilelebet doğal kalacağını (yapay gelişen TOPLUMUN GERİSİNDE kalacağını) söyleyebiliriz. 

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Öğretim organize (kurumlar / topluluklar arası) ilişkilerle mi yürütülmeldir yoksa öğretim işlemi tek bir kişi / kurum tarafından mı yapılmalıdır?

Fransız sosyolog Emile Durkheim toplum - birey ilişkisi hakkında şu ifadeleri kullanmaktadır :

---

Toplumdaki işbölümü geliştikçe birey daha fazla bağımsızlaşmakta ve özerklik kazanmaktadır.
Ancak bireyin özerkliği ve bağımsızlığı artıkça toplumla olan bağları da güçlenmektedir.
Bireyin toplumla olan bağları, işbölümü olgusu temelinde açıklanmaktadır.

---

Günümüzde "öğretim" faaliyetleri dallara ayrılarak çok geniş bir alana yayılmıştır.
Bu büyüklükteki bir faaliyetin tek kurum tarafından yürütülmesi neredeyse imkansızdır.

Ana faaliyetler tek bir kurum tarafından yürütülse bile, mümkün olan en fazla sayıda kişi ve kurumun organize olarak öğretim faaliyetlerine katkıda bir ZORUNLULUKTUR.
Organizasyon başarısı ile öğretimdeki başarı doğru orantılıdır.

Başarılı bir organizasyonda bir işin en az sayıda kişi / kurum tarafından yapılması esastır.
Aynı işi yapan kişiler çoğaldıkça karmaşa çıkar.
Bununla birlikte aynı işi yapan kişilerin çokluğu rekabeti teşvik eder ve kaliteyi artırır.
Bu nedenle işbölümünün azami olması gerekir.
İşler, modüler bir yapıyla uyumlu olacak şekilde, küçük parçalara ayrılarak organize edilebildiği ölçüde başarılı olunabilir.

Örneğin, ilköğretim derslerini içeren bir web sitesi yerine ilköğretimin her bir sınıfı için ayrı ayrı web siteleri olmalıdır.
Bununla birlikte bu web siteleri arasında organik bir bağlantı olmalıdır.
Her sınıfın dersleri ile ilgili çalışmalar aynı standartlarda olmalıdır.

Mevcut uygulamada ise, konusu ilköğretim dersleri olan farklı standartlarda web siteleri mevcuttur.
Farklı standartlar nedeniyle organik bağda söz konusu değildir.
Bu durum aynı çalışmaların tekrar tekrar yapılmasını zorunlu hale getirmektedir.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Her alanda yaşanan hızlı değişim / gelişim eğitimi de OLUMSUZ etkilemektedir.
Ebeveynlerin eğitim anlayışları arasında çok büyük farklar olduğu gibi, dede, nine, amca, teyze gibi yakın akrabaların eğitim anlayışında farklılıklar görülmektedir.
Bunun yanısıra okullarımızda uygulanan eğitim anlayışı, medyanın empoze etmeye çalıştığı eğitim anlayışı büyük farklılıklar gösterebilmektedir.

Günümüzde eğitim alanında organize bir işbirliğinden söz edebilmek mümkün değildir.

Eğitimin organizasyonundan kim sorumlu olmalıdır sorusunun cevabını verebilmek çok zordur.
Bu nedenle öncelikle eğitim anlayışı konusunda görüş birliği / STANDART oluşturmak gerekiyor.

Standartların FITRATA uygun olması için, peygamber efendimizin eğitim uygulamaları esas alınmalıdır.
Peygamber efendimizin yaşantısı tüm müslümanlar için örnek teşkil ettiği için, eğitim anlayışında UZLAŞILABİLECEK en uygun seçenek budur.

Bu noktada uzlaşma sağlandıktan sonra, organizasyonun sorumluluğunun kimde olacağının pek önemi kalmayacaktır.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Eğitimhane için "Organize" bir KURUM ifadesi kullanılabilir mi yoksa ferdi çalışmalar yapan bir KURUM mudur?

Eğitimhane meclisi uygulaması iç organizasyon açısından çok önemlidir.
Bununla birlikte Educashow fuarı, seminer çalışmalarını hesaba katmazsak Eğitimhane dışı kişi ve kurumlarla olan ilişkiler yok seviyesindedir.
Bildiğim kadarıyla bir kez bir üniversitenin bir bölümüyle birlikte bir çalışma yürütülmesi girişimi oldu.
Üniversitenin ilgili bölümünün yoğunluğu nedeniyle düşünce hayata geçirilemedi.

Bu teşebbüsten arzu edilen sonuca ulaşılamamış olması, başta üniversiteler, başka BÖLÜMLER olmak üzere başka kişi ve kuruluşlarla organize olmanın MAZERETİ olmamalıdır.
Daha öncede belirttiğim gibi, Eğitimhane, başlangıç olarak üniversite öğrencilerini bünyesine alarak, kişi ve kurumlar arası organize olmak için yöntemler geliştirmelidir.