Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.
İletişim yöntemlerinin çoğalması ve kolaylaşması ülkeler arasında entegrasyon (bütünleşme, uyum) ihiyacını ortaya çıkarmıştır.
Batı ülkeleri ile entegre olabilmek için, doğru / yanlış ayrımı yapılmaksızın tüm öğretim sistemi batı standartlarına uydurulmaya çalışılmıştır.
Bu durum batının yaptığı yanlışların ülkemizde de yapılmasına sebep olmuştur / olmaktadır.Örnek : İlköğretim çağındaki çocuk için tarih kavramı günler veya azami haftalar ile sınırlıdır.
1923, 1881, 1938, 1920 gibi rakamlar onlar için ANLAMSIZDIR.
Topluluk kavramı, aile, akrabalar, arkadaşlar ile sınırlıdır. Osmanlı devleti, Almanya, Fransa vs. gibi terimler onlar için ANLAMSIZDIR.
30 km hız ile 300 km hız arasındaki fark onlar için rakamsal büyüklüktür. Bu büyüklüğü 10 kat hız şeklinde ALGILAMAZLAR.
Rakamsal büyüklük ile hızın gerçek anlamı arasındaki farkı anlamayan çocuğa hız problemi çözdürmek ANLAMSIZDIR.
Batının yaptığı her şeyi "doğrudur" şeklinde anlamaktan vaz geçmeliyiz.
Batı ülkeleri
çocuklara işkence etmek için, yetişkinlik çağlarında ihtiyaç hissetmeyecekleri KALEMLE yazı yazmayı öğretiyorlar diye biz de çocuklarımıza aynı işkenceyi yapmak zorunda değiliz.
İlköğretim döneminde öğretilmesi gereken / öğretilebilecek şeyler, değerler, canlılarla nasıl iletişim kurulacağı, duyguların kontrol edilmesi vs. hususlardır.
Not: Okuma, yazma da alfabe dönemi kapanmak üzeredir. Gelecek (hiyeroglifte olduğu gibi) SİMGELERLE yazma / okuma / DÜŞÜNME dönemidir.
Çoğu insan farkında olmasa da yeni nesiller bu döneme uyumlu hareket etmektedir. İNATLA alfabe kullanmaya çalışanlar yetişkinlerdir