ALAN DEĞİŞİKLİĞİ HAKKINDA YANLIŞ BİLİNEN GERÇEKLER
1- Alan Değişikliği, 'Diplomaya Dayalı' olarak yapılan bir atama çeşitidir. 2012'de yapılan atamalar diplomaya dayalı değil, sınıf öğretmenlerinin 'yan alanlarına' göre yapılmıştır. Diploma ve yan alan birbirinden farklı olup, artık yan alan değişikliği yapılmamaktadır.
2- Diplomaya Dayalı Alan Değişikliğini sadece sınıf öğretmenlerinin yaptığı bilgisi yanlıştır. Tüm lise branşlarının birbirlerine geçişi söz konusudur. Ayrıca önemli sayıda branş öğretmeni de sınıf öğretmenliğine geçiş yapmaktadır.
3- Diplomaya Dayalı Alan Değişikliğinin, atanamamış öğretmenlerin haklarını gasp ettiğinin gerçekle ilgisi yoktur. Alan Değişikliği branşlar arasında bir sirkülasyon yaratmakta olup, birçok branşta kontenjan boşluğu oluşmasına neden olmaktadır. Örneğin; Tarih öğretmenliğine, 200 öğretmen alan değişikliğiyle geçiş yaparken, 300 Tarih öğretmeni de aynı anda başka branşa geçmektedir. Böylelikle Tarih branşında artı 100 kadar kontenjan açığı oluşmaktadır. Ayrıca branş öğretmenliğinden sınıf öğretmenliğine geçenlerin yarattığı kontenjan boşluğu da, 'atanamayan branş öğretmeni' adaylarına çok ciddi bir avantaj sağlamaktadır.
4- Diplomaya Dayalı Alan Değişikliğinin öğretmen açığını kapattığı, doğru değildir. Türkiye'de öğretmen açığı her branşta oldukça yüksektir. Buradaki sorun, Meb ile Maliye arasındaki anlaşmanın sağlanamamasıdır. Atamalar için, Meb öğretmen açığı olmadığından az kontenjan belirlemiyor, Maliye'nin Milli Eğitime ayırdığı kısıtlı bütçeye göre kontenjan belirliyor. Ayrıca; emekli olanlar, ücretli öğretmenler, alan değiştirenler, vefatlar vs gibi nedenlerle de sürekli kadro açığı oluşmaktadır.
5- Diplomaya Dayalı Alan Değişikliği yapan ya da yapmak isteyen öğretmenlerin KPSS'ye girmediği bilgisi yanlıştır. Her öğretmen gibi Alan Değiştiren ve değişiklik yapacak öğretmenler de sınava girmiş ve kazanmıştır.
6- Diplomaya Dayalı Alan Değişikliği yapmış ya da yapacak öğretmenlerin, mevcut bölümlerinden nefret ettikleri veya yeni atanacakları branşla ilgili korkuları, yetersizlikleri yoktur. Bu bilgilerin tamamı; bazı platformlarda, Alan Değişikliğine karşı olan kişilerin trol hesaplarla yaptıkları, iftira atma amaçlı sahte paylaşımlardır.
SONUÇ
- Alan Değişikliği yapılmasına itirazların hiçbir etik ve bilimsel temeli yoktur. Nasıl ki bir tıp doktoru uzmanlık alanını değişirebiliyorsa, örneğin dahiliye uzmanı kardiyolog olabiliyorsa, bir öğretmen de başka bir branş dalına rahatça geçebilmelidir. Alan Değişikliği; tıpta var, öğrencilikte var, bürokraside var ve neredeyse hayatın her alanında var olan doğal bir uygulamadır.
Atanamamış öğretmenlerin de, gün gelip atandıklarında diledikleri branşta öğretmen olma isteği duyabilecekleri unutulmamalıdır. Bugün karşı oldukları Alan Değişikliğinin varlığı, yarın sahip çıkacakları ve bu hakkı kullanacakları bir atama çeşitliliği olacaktır.
- Twitter, Facebook, İnstagram gibi platformlarda Alan Değişikliği karşıtlığı maksadını aşarak küfür, hakaret ve beddua gibi yakışıksız tepkilere dönüşmüştür. Bu gibi yaklaşımlar ileride meslektaşımız olacak kişilere asla yakışmamaktadır. Ayrıca bakanlık bu gibi paylaşımları takip etmekte olup, atama bekleyenlerin aleyhine kararlar almasına sebebiyet vereceği gibi, hakarete uğrayanların da hukuki işlem başlatmaları söz konusu olacaktır.
- Yukarıda yazılı yanlış bilgilerin kaynağı olan kişiler, binlerce öğretmeni yalan yanlış kışkırtarak aldatmakta ve başlattıkları kampanyalarla, öğretmen adaylarının haklarını yanlış yerlerde aramalarına neden olmaktadırlar. Meb'e ve Maliye'ye yapılması gereken baskı ve ısrarın enerjisi, 'kötü niyetli yönlendirmelerle' yanlış yerlerde boşyere harcatılmakta olup, öğretmen adaylarına kasıtlı zaman kaybı yaşatılmaktadır.
Siz sevgili öğretmen adayları, kaynağın doğruluğuna güvenmediğiniz hiçbir katılıma dahil olmayınız. İçinde bulunduğunuz zorlu psikolojik durumu, manipüle edecek kişilere karşı çok dikkatli olunuz.
Öğretmen adaylarını aldatanlar, suya sabuna dokunmadan, kolayca atanmaktadırlar. Ve aynı kişiler; öğretmen adaylarını, yanlış odaklarda oyalandıkları için, olan biteni eğlenerek izlemektedirler.
Öğretmen adayı kardeşlerimize önerimiz;
eğitim dünyasının bu kârcı Tosuncuk'larından uzak durmalarıdır.