Felsefeye geçecek sınıf öğretmeni arkadaşlar son duygularınız ve hisleriniz nelerdir? İnanın sanki yeni mezun olmuş da atama olacak bir öğretmen gibiyim. Gece epey bi yeni alanı düşünüyor uyuyamıyorum. Ne olur ne biter nasıl bir ortam ve öğrenci profili ile karşılaşırız diye zihnim sürekli meşgul. Aslında bi yönden iyi bu kaygı ve heyecanlı bekleyiş. Zor yolu tercih etmek kolay değil ama her olumlu ve ve güzel neticeler zorlukların meyvesi ve neticesinde ortaya çıkıyor. Aslında hepimiz bu alan değişikliği macerası yolunda büyük bir risk alıyoruz belki neticeler güzel belki de olumsuz olacak ama sonuçta kendi kararlarımızın sonuçlarına katlanacağız. Yani bence artık birbirimize moral verelim motive edelim bizi anlamak istemeyen insanlara sosyal medya üzerinden cevap vermek için kendimizi yormayalım. Şimdiden felsefe kitaplarına göz atmaya başladım. Yarım dönem zorlanırız gibi. Arkadaşlar siz de şöyle son his ve duygularınızı paylaşın bakalım yeni felsefe adayı arkadaşlar ne alemde
Daha önce yazdığım mesajı tekrar paylaşmak istedim. Hakkınızda hayırlısı olsun inşallah .
Tabi ki yaşadım 😁 İlk derse girerken ilk sınıfa çok heyecanliydim.Dersin her dakikasını tek tek günlük plan yapar gibi hazırladım.An be an
İlk giriste basit ve kısaca kendimi tanıttım.Ozel olarak bunları bilmeniz yeterli dedim.
Felsefeden soğuktular ve başarı oranı çoook düşüktü, neredeyse 50 üzeri yoktu.Ben de tane tane neler yapacağımızı, nelere dikkat ettigiimi edeceğimi, dersin sonunda ne kazanmaları gerektiğini,hayatın içinde hayatı isleyecegimizi vs anlattım.Onlar da ben de rahatladık.
Sonra dakika dakika planima geçtim. Video kaç dk sürecek vs , hangi soruları soracağım vs.
İlk ders verimli geçti.Meslek lisesi bu arada.Yani bilirsiniz.
Okul olarak evrak açısından bilmediğim şeyler olduğunu farkettim ve ona buna sora sora halletmeye çalıştım.Hala bilmediğim yönetmelikte geçmeyen ama öyle süregelen evrak vs tarzı şeyler var.Onlari da Zaman içerisinde öğreniyorum.İlk yapmam gereken evraklari hazırladım.
Disiplin vs konusunda, tane tane konuştum, bagirmadim.Dersi dinlemek istemeyenler de tabi ki vardı.Her şeyden önce ahlak kurallarına uyulduğu takdirde, hiç bir sıkıntı yaşamayacagimiza inanıyorum, vs dedim.
Hatta bazen dedim ki, sevecen bir gülüşe ne kadar ihtiyaçlari var, bana ya da derse değil.Kabul edilmeye, olduğu gibi.
Bir de anne olduğum için, elimden geldiğince, onları küçük taşkınlık veya görülme, fark edilme davranışlaroli yaptıklarında, onları öğrenci gibi değil de evlat gibi görmeye, öyle dokunmaya çalıştım.
Ders başarısı vs açısından bir şey soyleyemecegim çünkü sınav yapmadim.
Ama arkamdan, kendi sınıf rehber öğretmenlerine olumlu şeyler söylediklerini duyduğumda doğru yolda olduğumu fark ettim.