MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA
BİZİMKİSİ BİR AŞK HİKAYESİ 1
2013 yılına kadar alan değişikliğinin yönetmelikte haziran ayı içinde yapılacağı ibaresi vardı fakat o yıllarda 4+4+4 sistem değişikliği nedeniyle norm fazlası sınıf öğretmenlerinin sistem içinde eritilmesi gerektiği teziyle onların üniversite yıllarında aldığı üç beş saatlik seçmeli derslere alan değişikliği yapmalarına ( YAN ALAN DEĞİŞİKLİĞİ UYDURMASIYLA) göz yumularak sistem sekteye uğratılmıştır. Sonraları yönetmelik değiştirilerek ihtiyaç halinde ve bakanlık uygun görürse alan değişikliği yapılır ibaresi eklenerek keyfi uygulamaya geçilmiş ve bu hak içinden çıkılmaz bir hale getirilerek açıkça haksızlık yapılmaya başlanmıştır. Öyleki bu hakkını arayan 2. diploma sahibi öğretmenlere o yıllarda sizler için atama yapar isek ilk atama bekleyen kişilere haksızlık yapmış oluruz diyerek normlarla hiçbir zaman ilişkilendirilmemesine rağmen açıkça alakası olmayan bir bahaneyle 70 yıldır uygulanan alan değişikliğinin ilk atamaya engel olduğu efsanesi ortaya çıkarılmıştır. Bu efsaneyi gerçek sanan ilk atama bekleyen nice saygıdeğer öğretmen arkadaşlarımız hala bu yel değirmenleriyle savaşmaktadır. Oysa MEB’in o yıllarda ki yöneticileri ön görülemeyen ve gündelik keyfi bir uygulama olan YAN ALANDAN atama hatasını örtmek için gerçek alan değişikliği bekleyen öğretmenleri ilk atama bekleyen binlerce saygıdeğer öğretmenlerin karşısına yem olarak koymuş ve hak gaspı yapmıştır. Gerçekte 70 yıldır uygulanan diplomaya bağlı alan değişikliğine balta vuran bu çarpık YAN ALAN saçmalığı nedeniyle 2018 yılına kadar gerçekte olması gereken bu atama sistemi diplomaya bağlı olarak dahi yapılmayarak rafa kaldırılmıştır. Bazı öğretmen arkadaşlarımız bu yönetmelik nedeniyle 2. Üniversite okumuş ikinci diplomaya sahip olmuş fakat 2014 yılından bu yana beklemektedir.2018 yılında tekrar gerçek anlamda diplomaya bağlı alan değişikliği atamaları başlamasına rağmen bazı illerde normların hepsi bazı illerde iki ya da üç bazı illerde ise sıfır norm gösterilmiştir. 2018 yılından itibaren tekrar verilen bu hakkın İl MEMler tarafından suistimal edildiği açıktır. Özelde şahsım ve tanıdığım bazı arkadaşlar 2014 mezunu fakat 2018 yılına kadar alan değişikliği yapılamadığından atanamadık. 2018,2019,2020 yıllarında bulunduğum ilde sıfır norm açıldığı için atamam gerçekleşmemiş fakat hem benim 250 hizmet puanım olmasına hem de 2014 yılında mezun olmama rağmen başka ilde açılan normlar sayesinde benden dört yıl sonra 2018 yılında 2. Üniversite diplomasını alan 100 puanlı başka bir öğretmen arkadaşım alan değiştirebilmiştir. Bu sistemin çarpıklığını adaletsizliğini gözler önüne sermesi açısından önemlidir. Bu çarpık ve dengesiz kontenjan dağılımı nedeniyle hiç istemeden 2021 yılında memleketimi çevremi arkadaşlarımı bırakarak düzenimi bozarak ailemi çocuklarımı alarak alan değişikliği yapabileceğim farklı bir memlekete istemeden de olsa gitmek zorunda bırakıldım. Şuan 2021 aralık ayı içerisindeyiz ve her ne hikmetse bu atama için ne bir takvim ne de duyuru henüz yayınlanmadı ve dahası MEB kendi personelini hesaba alarak tek bir açıklama dahi yapma gereği duymadı. MEB tarafından önemsendiğini düşündüğümüz 2023 eğitim vizyonu, öğretmenlerin kendilerini geliştirmesi gibi söylemlerin uygulamada ne kadar doğru olduğu bu yönden karşılaştırıldığında yazık diyoruz. Yetkili sendika ile MEB tarafından ekim ayı içerisinde KİK te mutabakat metnine dahil edilerek imza altına alınan diğer tüm sendikaların da 2021 alan değişikliğinin yapılması yönünde beyanat ve yazılı şekilde dilekçe vermelerine rağmen maalesef ortada hiçbir gelişme yok. Uzun yıllar sonra ilk defa 2021 aralık ayında yapılan MEB Şura toplantısında 122. Madde de alan değişikliği yapılması için karar alınan bu sorun hala çözüm beklemektedir. Uzun yıllar yapılmayan fakat son üç yıldır Aralık ayında yapılması kaide halini alan Alan değişikliğini AŞK ile uykusuz stresle ve sabırla bekliyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığı ve Eğitimin paydaşları biz öğretmenlerden tam olarak ne beklemektedir anlamakta güçlük çekmekteyiz. Asım asmadı davası için kimseyi,Adem çocuklarına insan kalabilmeyi öğretti. Peygamber efendimiz dürüstlüğü bırakmadı elden,Hz. Ömer adaleti terazi etti insana ve insanlığa. Sahi biz öğretmenler çocuklara adaleti,insanlığı,dürüstlüğü,sevgiyi saygıyı hangi duygularla anlatacağız? Nasıl anlatacağız? Vicdan diyoruz Sayın yetkililer bir o kaldıysa elimizde yüreğimizde ne olur kaybetmeyelim.
Bu yıl da duyuyoruz ki kimi sendika yetkililerin Meslek kanunun çıkması ile idareciliği alıp öyle alan değiştirilmesini sağlamak için özellikle bir sendikanın baskısıyla hazirana kadar süreci uzatma gayesi ve baskısı var. Ayıptır yahu 2021 alan değişikliğini 2022 haziran ayında yaptırıp bunu bize sendikal başarı olarak mı sunacaksınız. Koskoca Milli Eğitim Bakanlığının üç beş kişinin şahsi ihtirası için kullanılmasına üzülüyoruz,Milli eğitim bakanlığı yetkililerinin sahaya inmek yerine tek bir sendika güdümünde hareket etmesine üzülüyoruz. Yapmayın Sayın sendika yetkilileri bu kurumu bu kadar yıpratmayın. Biz tükenmek üzereyiz yeter, psikolojimiz bozuldu kahroluyoruz yeter, heryıl mücadele etmekten bizi de görün duyun demekten harap olduk Yeter, İnancımızı yitirmek üzereyiz yeter!
Şimdi sorarız size Sayın MEB yetkilileri biz öğretmenler kimiz sizin için? Siz bu psikolojiye sahip bu öğretmenlerden nasıl bir başarı eğitimde nasıl bir hedef yakalayacaksınız? Sizlerin bu vurdumduymazlığınıza, bizleri yok saymanıza, aile düzenimizi bozmanıza çocuklarımızdan ayrı kalmamıza, sistem içinde bizi öldüresiye ezmenize değiyor mu amaçlarınız? Vicdanınız, kafanız rahat uyuyabiliyor musunuz? Bütün bunlar birilerinin keyfi hoş olsun egoları tatmin olsun diye mi yapılmakta? Kendi personellerinizi, sadece eğitimi düşünen bu öğretmenlerinizi mutsuzluğa itmenize ihtiyaç mı duyuyorsunuz? Asıl soru, neden böyle yapıyorsunuz?
(2021 ALAN DEĞİŞİKLİĞİ BEKLEYEN ÖĞRETMENLER)
Teşekkürler Sayın Hocam Çok güzel bir şekilde anlatılmış. Yazı dizisi mi bu yazılan
"bizimkisi bir Aşk hikayesi 1" yazmışsınız.