22 Mart Dünya Su Günü

Çevrimdışı aslıhan83

  • Aktif Üye
  • **
  • 65
  • 14
  • 65
  • 14
19 Mar 2007 16:18:11
ARKADAŞLAR 22 MART DÜNYA SU GÜNÜ DÜNYAMIZ KÜRESEL ISINMAYLA SAVAŞIRKEN SUSUZLUK TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYAYKEN LÜTFEN BU KONUYA DUYARSIZ KALMAYALIM.ÇOCUKLARIMIZI BİLİNÇLENDİRELİM...

Çevrimdışı ali002

  • Uzman Üye
  • *****
  • 762
  • 227
  • 762
  • 227
# 19 Mar 2007 16:23:39
teşekkürler böyle bir konuyu gündeme taşıdığın için.benim de diyecek birkaç bişeyim olacak.İklim sistemi içsel ve dışsal (insani etkiler, güneş hareketleri ve sera gazları, vb.) nedenlerden etkilenmektedir. İklimbilimciler (klimatolog) küresel ısınma konusunda hem fikirdirler. Bu değişimin detaylı nedenleri açık bir araştırma alanıdır ama bilimsel çoğunluk sera gazlarının son zamanlardaki sıcaklık artışının başlıca nedeni olduğunu belirtmektedir.
Atmosferdeki karbondioksit (CO2) ve metan (CH4) oranlarındaki artış dünya yüzeyinin sıcaklığını yükseltmektedir. CO2 oranındaki artış dünyanın yüzeyini ısıtmakta ve kutuplara yakın buzların erimesine yol açmaktadır. Buzlar eridikçe yerlerini kara veya sular almaktadır. Kara ve suların buza oranla daha az yansıtıcı olması güneş ışınımı emilimini arttırmakta ve dolayısıyla buzullarda daha fazla erimeye yol açmaktadır.

Çevrimdışı sibella

  • Uzman Üye
  • *****
  • 329
  • 91
  • 329
  • 91
# 19 Mar 2007 19:02:53
     :) Su, hayatın kaynağı, dünyanın 3/4'ü; vücudumuzun % 80'i su. Kana kana içtiğimiz, duş yaptığımız, yağmur olup yağdığında sevdiğimiz ama sel olup aktığında korktuğumuz su.
Su insan için çok önemli. Ama öte yandan da dünya nüfusunun artması, küresel ısınmaya bağlı iklim değişiklikleri, suyun yeryüzündeki dağılımı ve kullanım şekli, su ile ilgili ciddi sorunların ortaya çıkmasına yol açmaktadır. İşte bu konudaki gerçeklerin bir kısmı:

• Dünyadaki tatlı suyun %80 i buzul olarak kutuplardadır.
• Dünyadaki nehirlerin yaklaşık 2/3ü (yaklaşık 300 nehir) sınır ötesi su olarak bir kaç komşu ülke tarafından paylaşılmaktadır. Bu nehirlerin hemen hemen tamamı komşu ülkelerle sorunlara yol açmaktadır.
• Yaklaşık 1,1 milyar insan temiz içme veya kullanım suyundan yoksundur.
• Her yıl yaklaşık 5 milyon insan temiz su ile ilgili hastalıklardan dolayı ölmektedir.
• 2025 yılında dünya nüfusunun üçte biri şiddetli derecede su sıkıntısı çekecektir.
• Halen dünyada 2,8 milyar insan şehirlerde yaşıyor, bu rakam 2025'te 4,5 milyara yükselecek. Şehirler temiz suya daha fazla ihtiyaç duymakta olup aynı zamanda da daha büyük atık su sorununa yol açmaktadırlar. Şehir nüfusunun artması ciddi su sorunlarını beraberinde getirecektir.
• Ülkemizdeki 3200 belediyenin yaklaşık 50 adedi kanalizasyon sularını arıtmaktadırlar. Başka bir deyişle nüfusumuzun yaklaşık 50 milyonuna ait kanalizasyon suları doğrudan nehirlere dolayısıyla göl ve denizlere akmaktadır.

Bunlar, su ile ilgili gerçeklerin sadece bir kısmı. Bu ve buna benzer konuların ciddi bir şekilde dünya gündemine gelmesiyle BM Genel Kurulu 1993 yılı Aralık ayında aldığı bir kararla her yılın 22 Mart gününün " Dünya Su Günü" olarak kutlanmasını kararlaştırmıştır.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 1992 yılında Rio de Janerio’da düzenlenen BM Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda dünyada suyun giderek artan öneminden dolayı her yıl 22 Mart gününün "Dünya Su Günü" olarak kutlanmasına karar vermiştir. Ortaya çıkışı BM Çevre ve Kalkınma Konferansı’nın sonuç metni olan Agenda21’in su kaynaklarının gelişimi ile ilgili 18. bölümüne dayanan Dünya Su Günü, suyun önemi ile ilgili bilincin geliştirilmesi ve Agenda21’de sunulan önerilerin uygulanmasının sağlanması için, bütün ülkelerin ulusal düzeyde konferans, seminer, sergi, yayın ve doküman dağıtımı gibi bir dizi etkinlik yapmasını teşvik etmeyi amaçlamaktadır.
22 Mart Dünya Su Günü ile ilgili ilk çalışmalar Birleşmiş Milletler Genel Asamblesi tarafından 1993'te başlatıldı.

Temel konular
1. İçme suyu ile ilgili problemler,
2. Gelişen nüfusa bağlı olarak su yapılarının korunması ve yapımı ile ilgili toplumu uyarmak ve önlemleri arttırmak.
3. Dünya Su Günü'nde devletler, uluslararası kuruluşlar ve sosyal kuruluşlarla dayanışmayı ve birlikteliği arttırmak.

Strateji  ::)
1. Ülke ve dünya basını ile bağlantıları geliştirmek, gündemde kalmak ve gündem oluşturmak.
2. Çocukları ve gençleri hedef almak,
3. Belgelerin yayınlanması,
4. Su kaynaklarının korunması ve geliştirilmesi ile ilgili konferans, yuvarlak masa ve seminerler yapılması,
5. Paylaşım ve kişisel yardım programlarını ilerletmek,
6. Kamu ve özel sektör yardımlarını, destek ve katılımlarını arttırmak. alıntıdır.

Çevrimdışı sibella

  • Uzman Üye
  • *****
  • 329
  • 91
  • 329
  • 91
# 19 Mar 2007 19:14:14
       22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle konunun öneminin genç nesillere benimsetilerek suyun hayat için önemi konusunda bilgi düzeyinin artırılmasına yönelik hususların “Su kıtlığı ile mücadele” konu başlığında çeşitli faaliyetlerle işlenmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

2009 yılında İstanbul’da düzenlenecek olan Beşinci Dünya Su Forumuna yönelik bölgesel hazırlık toplantıları çerçevesinde 22-24 Mart 2007 tarihlerinde Antalya’da Nehir Havzaları Yönetimi Uluslararası Kongresi’nin düzenlenmesi planlanmaktadır. alıntıdır.

Bu maksatla " Su kıtlığı ile mücadele" konulu çeşitli yarışmalar düzenlenmektedir.

   :)  :) :)  ;)  ???  :)   :)  :)  :)
 
Bizler neler yapabiliriz?

  Sayın Hocamlar, Bizler de okullarımızda Su ve Suyun Yaşamımızdaki önemi ile  ilgili çeşitli yarışmalar; resim şiir kompoziyon yarışmaları proje çalışmaları yürütülebiliriz. ::)

Konuya ve öğrenci sevilerine uygun tiyatro metinleri hazırlanıp, öğrencilere oynatılabilir, Öğrencilere gün içerisinde suyun kullanımını gözlemlemelerini sağlayıcı faaliyetler yürütülebilir...

Susuzluk nedir? ???  ??? soru işaretini öğrencilerin kafasında oluşturabilmek ve su tüketiminde kişisel olarak nelere dikkat etmeleri gerektiğini hatırlatmakla başlayabiliriz.
     

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 19 Mar 2007 19:17:42
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz arkadaşlar.

Konu,hayat kaynaklarından bir tanesi olunca yazılacak çok şey oluyor.Ben Fuzuli'nin meşhur kasidesini paylaşmak istedim.

Tükenebilen kaynaklarımızdan olan 'su' için alenen dikkat edilmesi her zaman söyleniyor ama kimse önlem almıyor.Ben de dolaylı yollardan seslenmek istedim :)


KASÎDE DER NA'T-I HAZRET-İ NEBEVÎ

(Su Kasidesi)    
  

 Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
 Kim bu denli dutuşan odlara kılmaz çare su

Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
Ya muhît olmuş gözümden günbed-i devvâre su

Zevk-i tiğından aceb yok olsa gönlüm çâk çâk
Kim mürûr ilen bırakır rahneler dîvâre su

Suya versin bağ-ban gülzar-ı zahmet çekmesin
Bir gül açılmaz yüzün tek verse bin-gülzâre su

Ohşadabilmez gubârını muharrir hattına
Hâme tek bakmaktan inse sözlerine kare su

Ârızın yâdiyle nem-nâk olsa müjgânım n'ola Zayi olmaz gül temennâsiyle vermek hâre su

Gam günü etme dîl-i bîmardan tiğin diriğ  Hayrdır vermek karanû gecede bîmâre su

ıste peykânın gönül hecrinde şevkim sâkin et
Susuzum bu sahrede benim'çün âre su

Ben lebim müştâkıyım zühhâd kevser tâlibi
Nitekim meste mey içmek hoş gelir huş-yâre su

Ravza-ı kûyuna her dem durmayıp eyler güzâr
Âşık olmuş gâlibâol serv-i hoş reftâre su

Su yolun ol kûydan toprağ olup tutsam gerek
Çün rakîbimdir dahi ol kûya koyman vare su

Dest-bûsı arzûsiyle ger ölsem dostlar
Kûze eylen toprağım sunun anınle yâre su

 ıçmek ister bülbülün kanın meger bir reng ile
 Gül budağının mîzacına gire kurtâre su

Tînet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme
ıktidâ kılmış tarîk-i Ahmed-i Muhtâr'e su

Seyyid-i nev'i beşer deryâ-yi dürr-i istifâ
Kim sepiptir mu'cizâtı âteş-i eşrâre su

 Kılmak için taze gül-zâr-i nübüvvet revnakın
 Mu'cizinden eylemiş izhar seng-i hâre su

Mu'ciz-i bir bahr-i bî-pâyan imiş âlemde kim Yetmiş andan bin bin âteş-hâne-i küffâre su

Hayret ilen parmağın dişler kim etse istima
Parmağında verdiği şiddet günü Ensâr'e su

Eylemiş her katrede bin bahr-i rahmet mevc-hîz
El sunup urgaç vuzu-ı için gül ruhsâre su

Hâk-i pâayine yetem der ömrlerdir muttasıl
Başını taştan taşa vurup gezer âvâre su

Zerre zerre hâk-i der-gâhına ister salar nûr
Dönmez ol der-gâhdan ger olsa pâre su

 Zikr-i na'tın virdini derman bilir ehl-i hatâ
 Eyle kim def-i humar için içer mey-hâre su

Yâ Habîbâ'llah yâ Hayr'el-beşer müştâkınım
Eyle kim leb-teşneler yanıb diler hem vâre su

Sensin ol bahr-i kerâmet kim şeb-i Mi'rac'da
şeb-nem-i feyzin yetirmiş sâbit ü seyyâre su

Çeşm-i hûr-şidden her dem zülâl-i feyz iner
Hâcet olsa merkâdin tecdîd eden mi'mâre su

Bîm-i dûzah nâr-i gam salmış dîl-i sûzânıma
Var ümîdim ebr-i ihsanın sepe ol nâre su

Yümn-i na'tinden güher olmuş Fuzûlî sözleri
 Ebr-i nîsandan dönen tek lü'lü-i şeh-vâre su

Hâb-ı gafletten olan bîdâr olanda rûz-ı haşr Hâb-i hasretten dökende dîde-i bîdâre su

Umduğum oldur ki Rûz-i Haşr mahrûm olmayam
Çeşm-i vaslın vere ben teşne-i dîdâre su
  
  

Çevrimdışı ali002

  • Uzman Üye
  • *****
  • 762
  • 227
  • 762
  • 227
# 19 Mar 2007 19:27:34
Allah razı olsun Sudee hocam. çok güzel

Çevrimdışı sibella

  • Uzman Üye
  • *****
  • 329
  • 91
  • 329
  • 91
# 19 Mar 2007 19:38:03
   Susuzluk, ilgisizlik, sevgisizlik... ile ilgili güncel bir alıntı yazı....Paylaşmak istedim. Bir öğretmen arkadaşımızın yaşanmış yayınlanmış köşe yazısı...

BİR YUDUM SU  
   Hava nasıl da soğuk, bir damla sıvı kalmamış, hepsi bir gecede katılaşmış, kaybolmuş. Akşam ki çaydan kalan demliğe yaklaştım. İçerisinde su olsa...., onu ısıtsam da azıcık su yapsam, bir yudum içmek için. Kalp atışlarımın hızlandığını, suyun beni ne kadar da heyecanlandırdığını fark ettim. Demliğin kapağını açamadım, bir daha denedim olmadı. Tüpü yaktım ve bekledim, evet içerisinde su vardı. Bu su sesi... Buz çözülünce bardağa dökeyim dedim, çatlayan bardağı fark edemeyecek kadar dikkatsizim. Neyse bir yudum su içebilmiştim.
    Nasıl bir geceydi ki evdeki her şey donmuştu. Diş macunu, sıvı yağ, yumurtalar, patatesler, şampuanlar  ve çıkamadığım, parmaklarımın yapıştığı demir kapı...Hala acısını hissedebiliyorum soyulan parmaklarımın derisinin. Korkunç bir şekilde gülmeye başlamıştım, durmadan gülüyordum ama gözlerimden akan yaşlar kirpiklerimde donduğunda ağladığımı anlamıştım, neye ağladığımı veya neye güldüğümü hala bilemiyorum.
   Donmuş turuncu havucu elime aldım kapıya bütün gücümle vurdum. Dışarıdaki fırtınadan beni kimse duyamıyordu. Kendime acımaya başlamıştım. Kendine acımak...
Galiba en zayıf andır. Şimdilerde kendime acımanın zevkini yakalamaya çalışıyorum. Donmuş havuç gibi donan düşüncelerimizle, çevremizdeki insanların kapılarını çalıyoruz. Kimse kimseyi duymuyor; dinliyor ama duymuyor, işte kendine acımalar beklide yeni başlıyor. Anlamaya çalışmadan okumalar, anlamaya çalışmadan dinlemeler, anlamaya çalışmadan çözüm sunmalar, anlamaya çalışmadan üretime geçmeler ve kendine acıyanların göz yaşları var sıra dışı anlayamamalarda...
   Hele şükür sobayı yakmak aklıma gelmişti. Evdeki bütün her şeyi sobanın yanına taşıdım oda ısınınca demir kapıda ısındı ve açıldı. Gök yüzü ne güzeldi, ne güzel  kar yağıyordu, rüzgarın sesi ne de güzeldi. Doğa dün gibi bugün de donmuş yüreklere sevgi melodisi vermeye çalışıyor ve insanlık gün be gün, umutlarını yarınlara ekleyerek hayatın gününü, akşama bağlıyor. Tanıdığının kapısını donmuş pırasa ile tıklayarak, gününü gecesini paylaşmaya çalışıyor. Nasıl bir değişimde ki insanlık..
   Avuçlarımın ve parmaklarımın derisi toparlandı. Görüntüde hiçbir değişim yok, tıpkı donmuş bir kapı gibi...,dinlediğimiz insanların yüzlerinde fark etmediğimiz ilgisizliğimiz gibi... Ama yüreklerdeki donmuşluğu görmek çok da zor değil. Sokakta yürürken karşıdan gelenler, alışveriş yapılan bir marketteki insanlar veya bir toplantıdaki donuk yüzlerde görebiliyorum kopan derilerimizin izlerini..Yürek derilerini koparmışız yada yüreklerimizi dondurmuşuz sevgisizlikten, soğuktan değil. Ne soba yakmak, ne kalorifer, ne de para çözemez bu buzları; insan önce kendine acımayı bırakmalı belki de...Kendi buzlarını çözmeli, bencillikten kurtulmaya çalışarak mı başlamalıyız bilmem ki.
   Bir anlamlı söz, bir dikkatli dinleme, bir kalbini açış ve bardakları çatlatmadan bir yudum su olmak belki de... alıntıdır

Ne dersiniz ne yapmalıyız? :) :) :)

Çevrimdışı aslıhan83

  • Aktif Üye
  • **
  • 65
  • 14
  • 65
  • 14
# 20 Mar 2007 16:28:21
SU TÜKETİMİNİ AZALTMAK İÇİN NELER YAPABİLİRİZ???
Musluklarınızı, sifonlarınız, daima bakımlı tutun.  Bozuk olanları hemen onarın. Çünkü saniyede bir damla akan su, yılda 3 metreküplük yani 3 tonluk bir tüketime tekabül eder.
•   Çamaşır ve bulaşık makineleri bir defada ortalama 40 litre su tüketmektedir.  Makinelerinizi tam doldurmadan çalıştırmayın ve kısa programları tercih edin.
•   Banyo yerine duşu tercih edin. Bir duşta ortalama 50 litre su, bir banyoda 150 litre su tüketilir. 
•   Tek bir kişi yılda ortalama 49.140 litre suyu tuvaletlerde tüketir. Sifonun bir kez çekilmesi ile 10 lt su harcanır. Yeni teknolojiler sayesinde standart modellere göre % 60 daha az su tüketen klozetler bulunmaktadır. Rezervuarların boyutunu küçültün.  12-20 litrelik yerine 6-7 litrelik ve kademeli rezervuarları tercih edin.
•   Sifon çekildiğinde suyu renklendirsin ve temizlesin diye tuvalete asılan maddeleri kullanmayın. Bunlar kanalizasyona karışarak kirliliğe sebep olur.
•   Traş olurken, ellerinizi yıkarken, dişlerinizi fırçalarken, bulaşıkları sabunlarken açık bırakılan musluk, dakikada yaklaşık 15-20 litre suyun boşa akmasına sebep olur.  Bu işleri yaparken musluğu ihtiyacınız olduğu kadar açın.
•   İçme suyu dışındaki suları birkaç kez kullanmaya çalışın.  Sebze ve meyve yıkadığınız suyla çiçekleri ve bahçeleri sulayabilir, temizlik yapabilirsiniz.
•   Evde kullanılan temizlik malzemeleri, atık sularla birlikte nehirlere karışır. İçinde fosfat bulunmayan ve suda ayrışabilen temizlik ürünlerini kullanın. Temizlikte sıvı sabun, toz sabun gibi doğal esaslı olanları tercih edin. (Hem doğaya zarar vermez hem de daha az suyla durulanabilir.)  Diğer kimyasal deterjanların (petrol türevi temizleyiciler) doğal ortam için sakıncılarının yanı sıra bol suyla durulanmaları gerekir.
•   Otomobilinizi ve balkonlarınızı hortumla yıkamak yerine silerek veya kova ve sünger kullanarak temizleyin.  Hortumla yıkama, yaklaşık 550 litre su kullanımı demektir.
•   Su basmasını engellemek için evden çıkarken ana vanayı kapatmayı unutmayın.
•   Çamaşır suyu, atık maddelerin ayrılıp çözülmesini sağlayan yararlı bakterileri öldürür. Çamaşır suyunu olabildiğince az kullanın.
•   Kapı önü, balkon, teras gibi yerlerin temizliğinde hortumla su tutmak yerine süpürge kullanın.
•   Bahçenizi sulamak için, buharlaşmanın az olduğu sabah ya da akşamüstü saatlerini tercih edin.
•   Suyu kireç ve bakterilerden arındıran filtreler kullanın.

Çevrimdışı Dercaf

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 50
  • 98
  • 50
  • 98
# 20 Mar 2007 16:41:55
22 mart tan bizi haberdar ettiğnz için teşekkürler

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 20 Mar 2007 17:45:33
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Allah razı olsun Sudee hocam. çok güzel

Hepimizden inşallah Ali002 Hocam :)

Öğrencilerinizde 'su tüketim bilinci' oluşturmak için onlara nasihatlar verebiliriz,slaytlar izletebiliriz.Ama bunların etkisi en fazla 1 hafta sürer.

Genelde,hayatımızdaki bişeylerin kıymetini hep onları kaybedince anlarız ya,o zaman öğrencilerimizi susuzlukla yüzleştirelim derim ben.
Nasıl mı? Şu hikayeye ne dersiniz?

''Çocuklar,sabahtan beri oyun oynamışsınız.Çok da yorulmuşsunuz.Karnınız da bi o kadar aç! Mutfağa koşuyorsunuz.Anneniz mis gibi yemek yapmış.

''Hemen bi tabağa koyup yemeye başlıyorsunuz.Ama o da ne? Yemek okadar tuzlu ki!Çok aç olduğunuz için yemeye devam ediyorsunuz.Ama çok tuzlu gerçekten!!''

Bu arada,sınıfa dönüp öğrencilerinizin mimiklerini kontrol edin.Tuzlu bir yemek yiyorlarmış gibi mi?  :) Sonra devam edin :

'Ne yaparsınız,bu durumda?'

-Hemen su içerim ,öğretmenim

-Çeşmenin başına gittiniz,bir de baktınız sular yok,kesilmiş.Şimdi ne yapacaksınız?

-Şişedeki sudan içerim ben öğretmenim

- Ama evde hiç su kalmamış!

-Köyün çeşmesine giderim ben de..

-Üzgünüm çocuklar ama çevre köyler dahil,tüm köylerin çeşmeleri yeraltı sularının tükenmesinden dolayı kuruduuu!!

Eee,şimdi ne olacak???Tuzlu yemeği yediniz ve çok susadınız.Diliniz damağınıza yapışmış ama su yok!!Ne yapacaksınız çocuklar??

- Başka yerlere giderim,ararım her yerde..

-Kötü haber,tüm dünyanın su kaynakları kirlendiği için hiç bir yerde temiz su kalmamış,bitmiş!!!

-Ne yapacağız öğretmenim??

Peki,siz su araken karşıdan birisini elinde bi şişe suyla geldiğini sölese ne yaparsınız?

-Hemen koşup içeriz Öğretmenim

Ama Dünya'da hiç su yok!okişi size suyunu verir mi?

-Vermezse biz de zorla alırız!

-Israrla vermiyor ve siz gerçekten çok fazla susadınız.Almak için ne yaparsınız?

-Kavga ederiz,zorla alırız öğretmenim

-Peki bu yaptığınız doğru olur mu?Başkasına ait bi eşyayı zorla almak yani?

-Değil ama biz çok susadık,o suyunu vermiyo..

-Peki,bu durumu şöyle düşünün bir de.Dünya'da su kalmamış hiç ve sadece Türkiye 'de bi yerde kalmış.Sizce diğer ülkeler ne yapar?

-Bu suyu almaya çalışır öğretmenim

Nasıl yapar bunu?Bizden isterler mi?Biz verir miyiz?

-Vermeyiz onlar da zorla alır,Savaş yaparız

-Evet,savaş çıkar doğru.Peki sebebi ne bu savaşın?

-SUUUUUUUUU!!!

-Gördünüz mü? Şuan dikkatsizce kullandığımız su,ilerde savaş sebebi olabilir.O zaman bundan sonra ne yapacağımızı göz<den geçirelim.Elimizdeki hazinenin şimdiden kıymetini bilelim değil mi?....?
-......
-.....
-.....

Öğrencilerin görüşlerini alın ve balık kılçığınıza da yapıştırın çözüm yollarını :)

Ben bu etkinliği yaptırdıktan sonra,sınıfın yarısından fazlası çeşmeye koşmuştu.Susuz kalmanın ne demek olduğunu kısa bi an da olsa yaşatabilmiştim onlara.. :)

Siz de deneyin,gerçekle yüzleşmeden herşey hayal gibi geliyor çoğu zaman insana ...

Çevrimdışı dehliz

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 7.715
  • 29.501
  • Müdür Yardımcısı
  • 7.715
  • 29.501
  • Müdür Yardımcısı
# 20 Mar 2007 17:51:44
Teşekkürler Sudee Hocam bu paylaşım için geleceğin petrolü malesef ki su olacak su yüzünden savaşlar da çıkacaktır şu anda bunun kıymetini bilmeliyiz ve öğrencilerimize ve çevremize en iyi şekilde anlatmalıyız

Çevrimdışı sibella

  • Uzman Üye
  • *****
  • 329
  • 91
  • 329
  • 91
# 20 Mar 2007 18:31:20
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Kaybolan insanlık ve bozulan dünya düzeni ve gerçekten susuz kalmış  bir öğretmen, artık böyle mi olduk?
 Konuşanı dinliyor musunuz? Yazılanı okuyor musunuz? Ben günlerdir kafayı buna taktım ve bişeyleri kaybediyoruz galiba.....

Çevrimdışı dudu

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 201
  • 256
  • 201
  • 256
# 20 Mar 2007 19:12:47
ben yeni siteye üye oldum.güzel bir site ve güzel bir yazı .teşekkür ederim.

Çevrimdışı sibella

  • Uzman Üye
  • *****
  • 329
  • 91
  • 329
  • 91
# 20 Mar 2007 20:04:58
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
ben yeni siteye üye oldum.güzel bir site ve güzel bir yazı .teşekkür ederim.

Sayın Hocam teşekkür ederiz.Aramıza hoş geldin ;)

Çevrimdışı sibella

  • Uzman Üye
  • *****
  • 329
  • 91
  • 329
  • 91
# 21 Mar 2007 17:50:28
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Kaybolan insanlık ve bozulan dünya düzeni ve gerçekten susuz kalmış  bir öğretmen, artık böyle mi olduk?
 Konuşanı dinliyor musunuz? Yazılanı okuyor musunuz? Ben günlerdir kafayı buna taktım ve bişeyleri kaybediyoruz galiba.....

 Yarın 22 Mart , Saygılar.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK