arkadaşlaar ben daha yeniyim benimde bazı önerilerim var barış mançonun arkadaşım eşşek şarkısını pleybek olarak bi çocuğa peruk falan takıp barış manço olacak arkadaşım eşşek şarkısıyla bi çocuğada eşşek kulakları takıp bi tulum giydirilir,kuyruk yapılır barış manço önde olur arkasında eşşek diğer çocuklarda yarım ay şeklinde onun arkasında müziğe uygun ritimlerle dans ederler seni çok çok özledim arkadaşım eşşek derken eşşeğe yaklaşıp sarılırlar anlamadıysanız tekrar yazabilirim arkadaşlar benimle beraber hepimize allah kolaylık versin:)
Hocam, benim düşüncem de sizinkine yakın. Ben de aşağıdaki Nasrettin Hoca fıkrasını canlandırmayı düşünüyorum.
Eşek pazarda değilde bir bahçede olacak. Eşek otluyor Nasrettin Hoca ve oğlu gelecek. Fonda da Kıraç'ın şarkısının 'Eşşeği saldım çayıra otlaya karnın doyura' bölümü çalacak. Bu bölüm birkaç kez çaldıktan sonra Nasrettin Hoca ve oğlu eve gitmek için yola çıkacak ve olaylar başlayacak. İkisi de eşeğin sırtına binince eşek yere yapışacak. KArşıdan gelenler -Oha Oha gibi seslerle konuşmalarını yapacaklar.
Sizlerin de önerilerinizi bekliyorum arakdaşlar.
Nasreddin Hoca bir gün eşeğine biner, pazara doğru yola çıkar. Oğlu da eşeğin yularından tutmuş çekiyor. Az ilerlerler, bir grup insanla karşılaşırlar. Hoca topluluğa selam verir. Adamlar selamı alır almaz başlarlar dedikoduya:
-İnsafsız adam! Kendisi eşeğe binmiş, küçücük çocuğu yürütüyor. Zavallı çocuk nasıl yürüsün?
Söylenenleri duyan Hoca eşekten iner, oğlunu bindirir. Kendisi çeker eşeğin yularını. Biraz ileride bir grup insan sohbet halindedirler. Yaklaşınca selam verir Hoca hürmetle. Birkaç adım atmadan onlar da başlarlar dedikoduya:
-Zamane sıpası n’olacak! Kendisi eşeğe binmiş, utanmadan yaşlı başlı babasını yürütüyor.
Sözler kulağına kadar gelen Hoca durur düşünür. Bu sefer kendisi de biner eşeğe. “Herhâlde şimdi oldu” der mırıltıyla. O sırada karşılaştıkları birkaç adama da selam verir. Adamlar selamı alırlar almasına ama, durmaz peşinden çeneleri:
-Yahu şu insanlarda hiç insaf merhamet yok. Hayvan da can taşıyor. Zavallı eşek nasıl çeksin iki kişiyi birden?
Artık akla uygun bir tek seçenek kalmıştır. İnerler baba oğul eşekten, başlarlar eşeğin yanında yürümeye.
Memlekette adam mı yok! Karşılaşırlar yine bir toplulukla ve selamlaşırlar muhabbetle. Bu seferki topluluk basar kahkahayı:
-Enayilere bak! Eşek bomboş; hiç birisi binmemiş.
Kafası iyice karışan Hoca, sarığının altından sokar parmaklarını, şaşkın ve düşünceli kaşır kafasını. Sinirli sinirli parlar gözleri. Yatırır eşeği yere. Bağlar dört ayağını sıkıca birbirine. Oracıktan kaptığı gibi uzun bir sırığı; sokar ayakları arasından eşeğin. Sonra seslenir oğluna:
-Tut oğlum ucundan. Kaldır. Haydi hooooop!
-İşte oğlum herkesin sözüne bakarsan sen eşek olursun ….
Alırlar sırtlarına eşeği ve öylece revan olurlar yola