Unlu, yumurtalı, yoğurtlu yarışmaları bırakalım artık ardadaşlar
Hani çocuk o gün en cici elbiseleriyle kendi bayramına gelmiş, gülüp eğlenmek ister, una yoğurda bandırıp eziyet etmezsek daha iyi olur gibi..
Hayret yeni farkettim, tuz yazmayı unutmuşum. Onu da yazsam ''omlet'' olacak çocuk
Şaka bir yana, kuşaklar değiştikçe yarışmalarımız da değişiyor. Eskiden leblebi, bisküvi, elma; velhasıl her nevi gıda yarışmalarımızın odak noktası olmuş, çocuklarımız da bunları ne kadar yedi, yok yemedi, ısırdı, hayır ısramadı...Yarışmayı kazanmak için çocuğun bii ağzıyla kuş tutmadığı kalmış neredeyse
Bir anımı aktarayım müsadenizle
Bir 23 nisan kutlaması, konuşma, şiir, şarkı derken; sıra geldi yarışmalara:
Elmaları dizdik ipe, çıkardık beş-altı öğrenci
-hadi çocuğum ye kazan!!
(nasıl yesin çocuk, fizik kurallarına ters, havada salınıp duran yuvarlak elmayı. İlk önce ben yecem!! diye kıvranıp durdu çocuklar
)
hiç unutmuyorum, bir çocuğumuz az daha boğuluyordu, bu her nevi gıdalı yarışmalarımızdan...
gerçi zamanla leblebisi, büsküvisi terkedildi ama, allah muhafaza kazanma hırsı (yada eğlencesi diyelim) bir daha da yaptırmadım çocuklarıma gıdalı yarışma, doymuştuk sanırım..