İstanbul hocam,
gerçekten hayat bilgisinden zayıflar.
Bende sadece benim çocuklarımmı zayıf diyordum .Ne yapabiliriz.
Öğretmenim nacizane fikrim:
Bu hatayı ben de yapıyorum zaman zaman.
Hedefimiz denemelerde veya testlerde doğru yapan öğrenci sayısını artırmak. Olabilir. Katılmıyorum kendimi frenlemek için sürekli okuyorum veya benim gibi düşünen öğretmenlerle konuşuyorum, kendimi telkin ediyorum. Burada yapılan hata doğru bilenen kazanımlar ama doğru davranışa dönüşmeyen davranıştır.
Şıklara mahkum olan öğrencilerden daha çok ifade etmeye dayalı bir yöntem izlenirse doğru bilgi davranışa dönüşecektir. Neler mi yapıyorum, içlerinde şık olan kaynaklardan daha çok ifadeye yönelik etkinlikler, uygulamalara yöneliyorum. İnanın her kazanıma ait videolar, özetler, etkinlikler var belki zaman alıyor ama değiyor.
Subliminal mesajlar bırakmak aleni bir şekilde öğretmekten daha etkilidir.Hayat bilgisi dersi için eğitimhanede derlediğim özetlerin her satrı üzerine birlikte nice konuşmalar yapmak, slaytlar ve videolar izlemek, yeniden çevreden örnekle yorumlamak, yazmaya teşvik ediyorum. Çok kitap okuduğumuz söylenemez ama kendi temin ettiğim meraklı minik ve bilim çocuk dergilerini gün gün sırayla okuyoruz, öğreniyoruz, gelişiyoruz. Bu çocuklar ismini bile bilemediğimiz nice kuş türünü bakar bakmaz biler durumdalar: Sakarmekeler, Saz Horozu, Kaşıkçı, Kılıçgaga ve onlarcası..
Yani teşvik var ama ödevler neredeyse yok ama gerekli. Olsa da zar zor beğendiğim çalışamalar.
Projeksiyonum yoksa cebimden destekle alırım, aldım da. Sanırım hedefime köy şartlarında saçlarıma ufak tefek aklar düşsede ulaştım.
Peki bu temele ne yapılmalı biliyor musunuz?
Yaradılış gayesinin farkında olan vicdanlı bireyler için kırıntılar bırakılmalı..
Belki o kırıntılar birgün kimliğe dönüşür umuduyla..