degerli ögretmenlerim bu siteyi buldugumda çok mutlu oldum sizlerin bilgilerinden yararlanmak çocuguma daha verimli olmak için kayıt oldum
sizinle çözemedigim bir derdimi paylaşmak istedim
çözüm yerine hakaret alcagımı hiç düşünmedim buna gerçekten çok üzüldüm
papatya ögretmene emin olun ben kendimi sorgulamasaydım bu sayfada işim yoktu ben anneligimden eminim çocugum sorunlu olsaydı sizden yardım istemezdim
ertugdan ögretmenime bana bir soru sormuşsunuz zaten çocuk kaynaştırma ögrencisi neden kalkmaması gerektigini oturup defalarca anlattınızmı çocuk zaten kendini kontrol edemedigi için böyle bir yöntem denemiş
beni bu sitede istemeyen arkadaşlar zaten yorumlarınızı okuyunca böyle düşünen ögretmenlerin sitesinde kalmam
ben burda bir çok yorum okudum ögrencileri için ellerinden geleni yapan ögretmenlerinmin ellerinden öpüyorum Allah onlara saglık versin Allah onlardan razı olsun
zaten üzgündüm üzüntümü bir kat daha artıran ögretmenlere teşekkürler
Sayı veli,görüyorumki yazılanlar sizi üzmüş. Elbetteki çocuğunuzun yaşadığı güzel bir durum değil. ÖĞRETMENİ iyi yapmış demiyorum öncelikle, keşke daha sabır gösterebilseydi .O da mutlaka üzülmüştür. Ama biz öğretmenler öyle veli- öğrenci tavırlarıyla karşılaşıyoruz ki zaman zaman istenmeyen sonuçlar gelişiyor. Hiç bir öğretmen sabah okula "BAK BU GÜN NELER YAPACAĞIM ONLARA , ONUN DEFTERİNİ YIRTACAĞIM ,ŞUNU AZARLAYIP GURURUNU YERLE BİR EDECEĞİM." diyerek planlama yaparak gitmiyor okula. Sabrımızı zorlayan bir sürü olumsuzluklar yaşanıyor.
Siz "Nasıl yardımcı olmalıyım?" değil öğretmenin hakkı varmı? diye sorduğunuzu hatırlıyorum.Ben de anneyim , kendi çocuğumun yazısını ,defer düzenini beğenmediğim zamanlar olmuş, sidirip tekrar yazdırdığım ,yada yazmadığında sayfayı yırtarak cezalandırmışımdır.
Danışmanla konuştuğunuzu , çocuğunuzda "özgüven eksikliği"olduğunu yazmışsınız. Danışmanınız size;
Özgüvenin temeli esas ilk çocukluk (0–6 yaş)döneminde atılmakla birlikte gelişimi orta çocukluk(6–12 yaş) ve ergenlik (12–18 yaş) dönemlerinde hız kazanmaktadır.
Çocukta özgüvenin ana bileşeni olan güven duygusunun temeli yaşamın erken evrelerinde kurulan anne göğsü ve çocuk arasındaki ilişkiye ve bunun çocuktaki temsillerine dayanır. Anne ve bebek arasındaki sıcak ve şefkatli ilişki bebeğe güvenebileceği bir obje sunar. Bu objenin çocuğa karşı sergilediği güven ve olumlu ilgi ise çocukta özgüvenin nüvelerini oluşturur. Bütünlüklü çocuk gelişiminin ilk halkasını özgüven duygusu oluşturur. Bu halka yeterli derecede sağlamsa diğer halkalarda sağlam olacaktır. Bu halka zayıf ise kırılmaya başladığı yerlerde karşımıza anne-baba bağımlılığı yetersizlik ve suçluluk duyguları ile kendisi ve çevresi ile barışık ve uyumlu olmama hali ortaya çıkacaktır.
Anne ve babaların bebeklerinin yaptığı her şeyi nasıl heyecanla karşılayıp herkese anlattığı zamanları düşünelim. Ancak birkaç sene geçtikten sonra bu ilgi ve hevesi göstermek güçleşir ve hataların eleştirileri başlar.
Yapılan araştırmalara göre özellikle aşırı koruyucu annelerin (ebeveynlerin) çocuklarında özgüven yoksunluğu ve yetersizliğine daha sık rastlanmaktadır. Eğer bu anneler istemeden ve bilmeden çocuklarına kötülük ettiklerini bilseler bu tarzı sürdürürler miydi?
"bilgilendirme de yapmıştır.Ayrıca durumu sınıf arkadaşlarına yerine ,yinede öğretmeniyle konuşmanızı gerekirdi diyorum