3. Sınıf Öğretmenlerinin Günlüğü-2

Ben de şimdi üye oldum okulistike.
Herkese iyi haftalar olsun,sağlıkla,mutllukla geçsin günlerimiz.

hayırlı haftalar zümreler

Günaydın herkese,haftayı sağlık,güzellik ve başarıyla geçirmeniz dileğiyle.

günaydın zümrem..bugün 3 ders yapıyoruz..öğleden sonra kurul toplantımız var.bizim için uzunnn bir gün olacak
hepinize izmir den mavilikler yolluyorum..güzel geçsin gününüz...

Günaydınlar.Herkese hayırlı bir hafta diliyorum.

tüm zümreme iyi bir hafta diliyorum

bir de payaşımda bulunmak istiyorum mail olarak gelmiş çok hoşuma gitti

On yaşlarındaki       küçük kız, okul önlüğünün düğmelerini iliklemeye çalışırken o kadar acele       ediyordu ki, yaşadığı panikten elleri birbirine dolanıyordu. Uyumaktan       şişmiş gözlerini ovalayarak dışarı fırladı. Ayakkabılarını ayağına       geçirmeye çalışarak yürümesi yolda yalpalamasına sebep oluyordu. Son       günlerde sürekli geç uyanıyor, ilk derse yetişemiyordu. Öğretmenin verdiği       cezadan çok, her seferinde yalan söylemek zorunda kalmasıydı küçük       yüreğini yoran. Bu sefer hangi bahaneyi uyduracaktı? Uyuya kaldığını       söylese, öğretmen her zamankinden daha çok kızacaktı. Annesine söz       vermişti. Ne olursa olsun, başına ne gelirse gelsin, kesinlikle yalan       söylemeyecekti. Geç kaldığı günlerde öğretmeninin bakışlarıyla alevlenen       yangına karşı, sap yığınından yalanların arkasına çaresizlik içinde       gizleniyordu.

Okulun kapısına geldiğinde koşmaktan terlemişti.       Alnına, çile mürekkebiyle yazılan yazıyı, saçlarından süzülen ipek teller,       daha bir belirginleştiriyordu. Al yanaklarının üzerine yerleşen şiş       gözlerle etrafına bakıyor, çekingen adımlarla koridorda ilerliyordu. Küçük       bedeni, taşıyabileceğinden ağır bir çantanın esaretinde sınıfın önüne       geldi. Son kez önlüğünü ve yakalığını düzeltip kulağını hafifçe kapıya       yasladı. İçeride hiç ses yoktu. Çantasını sırtından eline alıp, minik       elleriyle kapıya birkaç kez vurdu. Ürkek adımlarla içeri girdiğinde       sınıftaki sessizlik, yerini fısıltılara karışan gülüşmelere bırakmıştı.       Çocukların bazısı, geç kaldığı için ona kızıyor, bazısı alaycı bakışlarını       gülmelerle perçinliyordu. Küçük kız, yerine geçmeye hazırlanırken;       öğretmen, sınıfı susturan, gülüşmeleri kovalayan, küçük kızın yüreğini       titreten konuşmasına başladı.

- Dur bakalım! Yerine oturma!       Seni defalarca uyarmaktan, cezalandırmaktan bıktım. Sen, geç kalmaktan       bıkmadın. Tahtanın yanına geç ve ders bitene kadar tek ayak üzerinde dur.       Sorumsuzluğuna son verene kadar böyle yapacağım… Ayağını indirdiğini       görmeyeyim...

Öğretmen, hedefe koyduğu küçük bir kalbi tam       ortasından yaralamıştı. Acımasız bir ressamın elinden çıkan hüzün tablosu       sınıfın ortasında öylece duruyordu. Diğer çocukların yeniden başlayan       gülüşmeleri tabloya vurulan fırçanın son darbeleri oldu.
Alaycı       bakışlardan kaçırdığı gözlerinde, yağmaya hazırlanan bulutlara direnen       küçük kız, tahtanın yanına geçti. Ayağını kaldırdığında ders kaldığı       yerden devam etmişti.

Minik ayaklarında derman tükenmek üzereyken,       ızdırabı ve dersi sonlandıran zil nihayet çaldı. Bir yangından kaçar gibi       kapıya koşturan çocuklar geride bıraktıklarını çoktan unutmuştu. Öğretmen,       masadan kitaplarını toplarken sınıfta kimse kalmamıştı. Küçük kızın yüzüne       dahi bakmadan “Tamam! Çıkabilirsin.” dedikten sonra, söyleyecekleri aniden       aklına gelmiş gibi, uyuşan ayaklarıyla birkaç adım atan kıza tekrar       seslendi.

- Dur biraz! Her gün derse geç kalıyorsun. Bu       böyle gitmeyecek! Ya keyifle uyumaktan ya da okuldan vazgeç! İkisini de       aynı anda yapmaya çalışmandan bıktım. Nasıl bir annen varmış ki, seni       okula hazırlamaktan aciz, geleceğine karşı tasasız. Defalarca çağırmama       rağmen bir defa bile göremedim veli toplantılarında. Senin sorumsuzluğunun       diğer çocuklara örnek olmasına izin vermeyeceğim. Ya kendine çeki düzen       ver ya da...

Öğretmeninin ağzında çakan şimşekler küçük       kızın gözlerinde bekleyen bulutlara düşüyordu. Yağan yağmurlar çoraklaşmış       bir yüreği yumuşatmaya yetmiyor, sorular devam ediyordu.

-       Okumak istemiyor musun? Eğer öyleyse, ne sen yorul ne de biz!

Küçük kızın başı önüne düşmüştü.

- Hayır       öğretmenim, dedi. Okumayı çok istiyorum. Hem de çok; ancak her sabah aynı       rüyayı görüyorum.
- Ne görüyorsun rüyanda?
- Geçen sene beni       yalnız bırakan annemi cennette görüyorum. Beni çok özlediğini söylüyor,       pamuk elleriyle başımı okşamak istiyor, tam elini uzatıyor; uyanıyorum.       

Yanaklarına süzülen yaşları sildikten sonra derin bir iç çekip,       sözlerine kaldığı yerden devam etti.

- Onu o kadar çok       özledim ki... Belki aynı rüyayı tekrar görürüm, belki rüya kaldığı yerden       devam eder diye tekrar uyuyor, uyanmak istemiyorum; ancak rüya kaldığı       yerden devam etmiyor...

Daha fazlasını anlatacak gücü       kalmamıştı. Titreyen sesiyle son bir cümle daha kurdu.

-       Rüyamda da olsa, bir defa başımı okşamasını, ona doya doya sarılmayı o       kadar çok isterdim ki...

iyi haftalar bende okulistik e üye oldum ilk bakışta karmaşık ve düzensiz geldi morpa ya devam....

alaone wof öğretmenim paylaştığınız yazı beni 7-8 yıl öncesine götürdü.Öğrencilerime anneler günü hazırlıkları yaptırıyordum .bir öğrencim inatla 1 hafta elini oynatmadı yapmıcaam diye..iyi bakalım sen otur dedim içim içimi yedi .ertesi hafta kenara çektim yaptığının doğru olmadığını etkinliklere katılması gerektiğini anlattım.bana ''senin hiç baban anneni gözünün önünde öldürüp kendisi de intihar etti mi?hiç yengene anne demek zorunda bırakıldın mı yapmıcam kılımı bile kıpırdatmıcam ''deyip ağlamaya başladı...o günden sonra hiç bir öğrencime ısrar etmedim...

Arkadaşlar yardımcı olursanız sevinirm.Terzi kendi söküğünü dikemez derler ya bizim ki de öyle.Oğlum 3.sınıf.Dersleri iyi.Bilgi anlamında bir sıkıntımız yok maşaallah.Ancak kitap okumayı sevmiyor.Eşimle her yolu denedik.Evde hep birlikte kitap okuma saatlerine kadar program bile yaptık ama olmadı.Okuduğunu iyi anlıyor ancak türkçe ya da hayat bilgisi testlerinde paragraf sorusu yada uzun  bir soru gördüğü zaman nerdeyse ağlıcak.bırakıyor elinden.Ödevlerini yaparken de (aslında yazısı güzel) hemen bitsin diye çok çirkin yazıyor.ne yaptıysam,ne söylediysem olmuyor.Acaba ben mi çok abartıyorum.Ne yapmam lazım?

gülten Dayıoğlu'nun kitapları çok eğlenceli geliyor çocuklara.kitap seçimi de çok önemli olduğundan tavsiye ederim.Ayrıca tübitak kitap ve dergileri de çocuklara çok ilginç geldiğinden okumak istiyorlar onları da.öğrencilerime ve yeğenlerime bu kitapları daha çok okuttum ve cidden kitap okumayı sevmeye başladılar.yapılan işin keyif vermesi,merak,ilgi uyandırabilmesi çok etkili bir şey.umarım işe yarar

Arkadaşlar  Sizin Hep Başarılı Olmanızı Dilerim Ve Görüşmek Üzere Derim Ama  Annenizle İlgili Bir Söz Yazmak İstiyorum Benim Özürlü Bir Amcam Vardı Hiç Annesinin Yanından Ayrılmaz Ve Çok Severdi Amam O Şu An Bizim Yanımızda Değil Cennette Bizi İzliyor Annenizin Duygusunu Bir Düşüncesini Bir Düşünün Ve Tavsiye Ederimki Lütfen Siz Ölmeden Yada Annenizi Kaybetmeden Onları Üzmeyin Üzdürtetmeyinde Tek Rica Sizden Budur Arkadaşlar

 Merhaba sevgili zümrem,
Bugünkü günlüğüm şöyle
 HB.tasarruf üzerine özet yazma çalışmamızla derse başladık.
 Türkçeden Sihirli Güneş'in sunularımızı izledik.Güneşin öneminden bahsettik.
   Güneş sistemi sunusunda Güneş'inde bir gün tükeneceğinden bahsediyordu.Biri kalktı''Öğretmenim Güneş tükenirken bizi başka galaksiye taşısalar olmaz mı? dedi... ))
Işık yılı onlar için anlamsız ve  başka galaksiye göç edebileceğimiz bir kurtuluş..Ben seviyorum ya bu saf çocuklarımı 
  Ardından 1 ve2. etkinliklerini tamamladık.Tüm sınıf tek tek şiiri sesli okuyarak rahatladılar Aralarında en güzel okuyan iki kişiyi seçip alkışladılar.
 Matematikte bölme ile ilgili problemler çözdük.Artık yarın litreye geçiyorum.Orada da bölme ve çarpma var.10 ders bu konuya devam...Yalnız litredeki bazı problem sorularının kılavuz kitaptaki cevapları yanlış gibi geldi..
  Görsel sanatlarda hamurlarla ana ve ara renkler yaptık.Gökkuşağımızı tamamladık...
  Son olarak veli toplantımızı tamamladık.Keyifli bir toplantıydı.
  Güzel bir hafta geçirmek dileğiyle...

İyi akşamlar sevgili zümrem
yoğun ve yorucu bir gündü benim için. nöbet günümdü, hayat bilgisinde tasarruf ve haklarımıza saygılı olalım konularını işledik. Tasarruf konusunu işledikten sonra o an aklıma gelen bir etkinliği yaptık. küçük kağıtlara tasarrufla ilgili sloganlar bulup yazdı çocuklarım. sonra hepsini siyah fon kartonuna yapıştırdık. amacım bunu sınıf panosuna asmaktı ama çocuklarım "öğretmenim biz öğrendik herkes de  öğrensin bu konuyu, koridora asalım" dediler. öyle yaptık biz de
Türkçe'de sevgili Eylülada öğretmenimizin videosuyla başladık şiirimize. beden dersinde bölme işlemi yaptık malesef. tek basamaklı sayılarla kalanlı bölmeler yaptık. büyük çoğunluk anladı ama bir grubum var bomboş bakıyorlar tahtaya ne yapsam kâr etmiyor. yarın iki basamaklılarla kalanlı bölmeler yapacağız.
bugüne kadar yaptığım bir hatayı farkettim ve düzeltme gayretine girdim. artık dört işlem alıştırmalarında her işleme uygun problem kurduruyorum çocuklarıma. yavaş yavaş başladık. bu konuya daha fazla  ağırlık vermeye kararlıyım. belki bu şekilde problem çözmedeki sorunlara da çare bulmuş olurum.
Türkçe dersi için güneşe güvenemem. bu nedenle ben NEWTON ÇARKI yaptıracağım çocuklara. bir şablon hazırladım. dökümanlara ekliyorum. biz ilkokulda yapmıştık. hâlâ unutmadığım etkinliklerimizden biridir
evet şimdilik hepinize iyi akşamlar zümrem

hikaye kitabı seti önerilerinizi alabilir miyim?

İyi akşamlar,
Hayat bilgisinden hak ve özgürlükler konusuna başladık.konuya ilgi çekmek için çocuklara bir gün teneffüsü,bir hafta televizyonu ,bir ay bilgisayarı,dönem sonuna kadar il dışına çıkmayı ,telefonla konuşmayı, yaz tatilinde tatile gitmeyi ve düşüncelerini açıklamayı yasakladım. Kabul etmediler.İtirazlar başladı.Hepsini bir korku sardı.Sonra birkaç uyanık ''öğretmenim yeni konumuz hak ve özgürlükler ,bununla ilgili şaka yapıyorsunuz '' diye uyandırdı arkadaşlarını.Hepsi derin birer nefes aldı.Gerçek sandık ve çok korktuk dedilir.
Konuya güzel bir başlangıç oldu.
Türkçeden Sihirli Güneş ve tabiki eylülada vardı.
Matemetik son bölme tekrarı ve değerlendirmesi vardı.
Günümüz böyle geçti.