günlüğü seviçle açmıştım..notlar bitti evrak işi bitti
tatil kitabı vs işlerle uğraiıyorum haftaya bir yıl sonu partisiyle bitireceğiz seneyi.
AMA İPTAL EDİLEN ÜYELİKLERE ÜZÜLDÜM..
onlar arkadaşlarımız etkinliklerinden fikirlerinden faydalandık..zaman zaman ortak derdimizi konuştuk..
selam verdiğim bir sürü öğretmenlerimizle hayata bakış açımız farklı olabilir..
ama bu burda selamlaşmamızı , bir sorunumuzu paylaşmayı, konuşmayı engellememeli..
"derdimiz çocuklarımızın geleceği ise" buna özgürce konuşarak tartışarak burdadevam edebilmeliyiz.
bu öğretmenlerimiz ne yapmışlarda böyle iptaller geldi?
burda kimse lise öğrencisi üniversite öğrencisi değil..
kimse yasaklayarak çözüm bulamaz sorunlara..
inşallah neye dayanarak iptallerin yapıldığı açıklanır ve arkadaşlarımız geri döner..farklı fikir ve renklerle hayat güzel.
öğretmenlerde kendi fikirlerini söyleyip tartışamayacaksa bunu başka kimden bekleyebiliriz ki.
Burda kimse kimseye zorla kendi fikrini kabul ettirmeye çalışmıyordu. Kendi bakış açısından olayları yorumluyordu. Bazen gerginliklerde yaşanabilir.
Tüm bunlardan daha elim ve daha vahim olansa bazı arkadaşların üyeliklerinin iptal edilmesidir. Benzer veya farklı görüşte fikirlerin tartışılması günlüğümüze ancak zenginlik katar.
"Seninle aynı fikirde değilim ancak senin fikrini özgürce söyleme hakkını ölümüne savunurum" diyen Voltaireden ders alması gerekirken Yasakçı YÖK zihniyetinin üniversitelerin ifade ve düşünce özgürlüğünü yasaklaması gibi Günlük Yöneticileri de arkadaşları susturmaya çalışmıştır.
Eğitimhaneyi ve sansürcü yöneticilerini kınıyorum...