Biz ne yazık ki program gereği çocukları bilgiye boğuyoruz ve işte sonuç:Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) hazırladığı "Akademik Başarı Listesi"nde Türkiye matematik, fen bilimleri ve okuma alanlarında 43 ülkenin gerisinde kaldı. PISA performanslarına göre sınava giren öğrenciler içinde yaklaşık yüzde 4.1'i hem okuma, hem matematik, hem de fen alanlarında başarılı oldu. Bu öğrencilerin yüzde 1.2'si sadece fen bilimlerinde, yüzde 2.5'i fen bilimlerinde ve matematikte, yüzde 0.8'i fen bilimleri ve okumada, yüzde 5'i sadece matematikte, yüzde 1.2'si hem matematik hem okumada, yüzde 1,6'sı sadece okuma alanlarında başarı gösterdi. Kız öğrencilerin yüzde 4.4'ü, erkek öğrencilerin de yüzde 3.8'i hem matematik hem fen hem de okuma alanında başarı kazandı. Her alanda başarı gösteren ülkelere bakıldığında ilk 3 sırada Şanghay-Çin, Singapur ve Yeni Zelanda yer aldı. Şanghay'da (Çin) öğrencilerin yüzde 14'ü, Singapur'da yüzde 12'si, Yeni Zelanda da ise yüzde 10'ü üç alanda da yüksek başarı gösterdi. Bu ülkeleri Finlandiya, Hong Kong, Japonya ve Avustralya takip etti.
65 ÜLKE ARASINDA
Türkiye ise PISA'da tüm alanlarda yüksek başarı sergileyen yüzde 0.6'lık öğrenci oranıyla OECD ortalamasının ve 43 ülkenin gerisinde kaldı. Türkiye'nin gerisinde ise 21 ülke yer alıyor. Bu ülkeler arasında Katar, Brezilya, Azerbaycan, Şili ve Ürdün gibi ülkeler yer alıyor. Raporu değerlendiren SETA Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Direktörlüğü'nde araştırma asistanı İpek Coşkun, Türkiye'nin tablodaki yerinin eğitim sistemimizin niteliği ve mevcut yapısı itibariyle sorunlu olduğunu ifade ederek, Türkiye'de liselere sınavla öğrenci alındığı halde üst düzeyle başarılı öğrenci oranının OECD ortalamasından düşük çıkmasının oldukça çarpıcı olduğunu ifade etti. Coşkun, "Sıralamada 43. olmamız ve yüzde 4.1 olan OECD ortalamasının oldukça gerisinde kalmamız, Türkiye'de sınavla öğrenci alan fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, Anadolu liseleri ve Anadolu öğretmen liseleri gibi okulların kalitesini akla getirmektedir. Niteliği artırmak için en öncelikli yapılması gereken ise bu okulların sayılarının ve kontenjanlarının adım adım azaltılmasıdır" dedi. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın yeni ortaöğretim geçiş sistemi kararlarını açıklarken, sınavla öğrenci alan okulların sayılarına yönelik bir açıklamada bulunmadığını ifade eden Coşkun, yakın zamanda buna yönelik bir düzenleme yapılması ve seçici okulların sayısının normal düzeylere çekmesini umduğunu ifade etti.
YENİ RİSKLER
Yeni sistemin üst düzeyde başarılı öğrenci oranını artırıp artırmayacağının merak konusu olduğunu dile getiren Coşkun, Türkiye'nin sınavla öğrenci alan okulların sayısını talep olmaksızın arttırması halinde okulların niteliğinin düşmeye devam edeceğini, ileride OECD'nin çizmiş olduğu bu tablodan daha vahimleri ile karşılaşma riskinin doğa bileceğini iddia etti.
PISA, öğrencilerin bilgi toplumuna uyumunu ölçüyor
PISA sistemi, OECD'nin üç yıllık aralarla düzenlediği, 15 yaş grubu öğrencilerin kazandıkları bilgi ve becerilerin değerlendirilmesine yönelik bir tarama araştırması. Sistem felsefe olarak, sorunlu eğitim sonrasında öğrencilerin öğretim programlarında ele alınan konuları öğrenme derecelerini değil, bilgi toplumunda karşılaşabilecekleri durumlar karşısında sahip oldukları becerileri kullanabilme yeteneğini ölçmeyi amaçlıyor.
Acaba yanlış nerede?