Sevgili öğretmenim,malesef yazdıklarınız doğru.Keşke yanılıyorsunuz diyebilseydim.Ancak şundan da eminim ki kazanılacak en büyük rıza Allah rızasıdır.En azından ben öyle olduğunu düşünüyorum.İnanın bizim meslek birilerine göre yapılacak bir iş değil.Hele inançlı insanlar sizin yazdıklarınızı nasıl yapabilir? Derse hazırlıksız girmek,öğrenciyi umursamamak...bütün bunlar çocukların hakkını yemek değil mi? Yüce mevlam bana kul hakkı ile gelmeyin demiyor mu? Bence cezaların en büyüğü bu.Dediğim gibi ödüllerin de en büyüğü Allah'ın rızasını kazanabilmek.
Sakın her şeyi beğendiğimi düşünmeyin.Elimden gelse düşünmeden,araştırmadan yeni yeni uygulamalar yapanları,4+4+4 diyerek çocukları kobay yapanları,manasızca uzmanlık sınavı yapanları... anında görevden alırdım.Şunu da biliyorum ki kime,neye kızarsam kızayım,mesleğimi aksatarak ülkemin geleceği olan yavrularımızın haklarını yiyemem. Belirtiğiniz gibi "Çalışan öğretmen sadece Allah rızası ve vicdanı için çalışıyor."İnşallah Allah'ın rızasını kazanabilecek işler yapabiliyoruzdur.Son bir şey,Allah kendi haklarını korumayanları da sevmez.Bu yüzden işimizi yaparken haklarımızı korumak için de mücadele etmeliyiz.Saygılarımla.
Doğru söze ne denir.
Her şikayet edecek olsam şu söz aklıma gelir;
''basit insan şikayet eder,
Asil insan idare eder..''
Fakat idare edilecek ne kaldı?
Ezilen hep öğretmen.Mesleği için Sağlığını,ailesini,gençliğini,kendi adına isteklerini ertelemek zorunda olan hep öğretmen...
Vicdan,vatan millet sevgisi,Allah rızası,kul hakkı da unutulursa işte o zaman büyük tehlike başlar.
Herşeye rağmen ümitvar olup gözümüzün içine bakan yavrularımızı feda etmeyeceğiz tabii ki.