Hayallerimizdeki Öğretmen
Öğretmen, doğumdan ölüme kadar, bütün bir hayatı şekillendiren üstün bir varlıktır. Milletin geleceği adına ona rehberlik yapıp, ahlak ve karakterini yücelten bu üstün varlığa denk bir başka varlık gösterilemez.
Öğretmenin kişiler üzerindeki etkisi; anne,baba ve toplumun etkisinden kat kat üstündür. Aslında,anneyi de, babayı da hatta toplumu da yoğuran odur.
Onun elinin içine girmediği her hamur tatsız ve tuzsuz sayılır.
O, Allahın insanları yükseltip, alçaltmasında kullandığı bir el ve dildir. Evet öğretmenini bulmuş en medeniyetsiz topluluklar bile kısa zamanda gelişir.İyi bir öğretmen sayesinde Makedonya, dünyanın büyük kahramanlarından birine sahip olur. Anadolu iyi öğretmenleri sayesinde büyük medeniyetlere beşik olur.Çağlarla oynayan Fatih, büyük disiplin ve düzen insanı Yavuz ve daha yüzlercesi, böyle az bulunur birer öğretmen elinden çıkmışlardır.
Öğretmenin elinde madenler saflaşır, som altına ve pırıl pırıl gümüşe dönüşür. O esrarlı elde en ham ve değersiz şeyler, emsali olmayan elmaslar
haline gelir. Hiçbir fabrika onun kadar seri ve onun kadar sistematik iş göremez. Karşısına aldığı yüzlerce insana, bir anda bütün duygularını aktarmak ve onların varlıkları içinde ikinci varlık şekline gelmek öğretmenden başka kimseye nasip olmamıştır.
Öğretmen değişik devirlerde değişik görüntülerle ortaya çıkmıştır. Bir gün bir filozof olan öğretmen bir başka gün önder olarak vurmuştur yaşadığı çağa damgasını. Ne var ki herkesin gerçek ten istifadesi oranında, her öğretmenin görünümü de başka başka olmuştur.
Rönesanstan sonra, herşeyle beraber öğretmende değişti. Artık o, eşya ve hadiselere körü körüne dalan, elindeki küçücük tezgahından, çarşıdaki atölyesine kadar, herşeyiyle gerçeği bulma peşinde koşan, keşif ve buluş tutkunu toy bir aşıktı. Bu dönemde kitleler üzerinde hükmedenler, hiçbir zaman
öğretmen olamadılar.
Evet bu devirde kitleler aşırı telkinlerle aldatılarak, belli yerlere yönlendirildiler fakat hiçbir zaman öğretmen göremediler.
İnsanlığa karşı büyük suçlar işlemiş bu bir avuç ve öğretmen diyemeyeceğimiz insandan sonra, yakın geçmişini kuşkuyla karşılayan ve yeniden sebep ve sonuçları kurcalama gereğini duyan bu dönemin irfan topluluğu, saygı duyduğumuz öğretmenlik mesleğini bize yeniden gösterecek gibidirler. Toplumun yüreğini hoplatacak, onların isteklerini anlayacak, zihinlere aydınlık ve ruhlara doygunluk kazandıracak öğretmenliği işte bu insanlar geri getirecektir.
Brahman, yüce duygularıyla öğrencilerinin gönlünde sonsuzlaşan bir öğretmendir. Buda, nirvanaya giden çetin yolda temiz duygularıyla örnek bir
öğretmendi. Konfüçyüs, ahlakın, Hürmüz, sonsuzluk sırrının işaretçisi birer öğretmendirler.
Kendi öğretmenlerimizi bulup, yeniden yapılanma sürecine geçecek olan bizim insanımızın derlenip toparlanması oldukça şaşırtıcı olacağa benzer.
Elverir ki günümüz öğretmeni öğrencilerinin iç dünyalarını keşfedici bir ruha sahip olsun. Dün ile bugünü kendinde toplayabilsin. Nizamülmülk ile
Alparslanı yanyana görsün, Fatih ile Akşemseddini,Zenbilli ile Yavuzu birbirinden ayırmasın. Gazalinin aydın şemasında Pascalı unutmasın. Mevlananın büyüklüğünü kavrasın, ama laboratuara uğrayıp Pastörü
selamlamayı da ihmal etmesin. Sözün özü, kafa ve ruh bütünlüğünü kendisine önder edinsin.
Neslini yüceltme sancısı çeken öğretmene binler selam
Hakan Mertkan, Kütahya,
Seyitömer ÇPL