Ben bugün sınıfa girince bana da ''Öğretmenler Marşı''nı söyledi çocuklarım. Ardından herkes hediyesini getirdi. Kutladı günümü. 2. teneffüste gün için sorumlu öğretmenlerimiz pasta, kola vs. hazırlamışlar öğretmenler odasına. Gittim ki herkes beni bekliyor. Benim çocuklar teneffüste benimle sohbet etmeyi, oyun oynamayı falan severler. E dolayısıyla geç kaldım. Öğretmenler odasındaki jest de güzeldi. Öğlen yemeğimiz vardı güne özel. Ha uyandığımda (sabah saat 6.30'da) geceden gelen mesajlar beni ayrı bir mutlu etmişti zaten.
Bir öğrencim benim kupa merakımı bildiği için, siyah beyaz çok şık bir kupa da getirmişti.(Beşiktaş kupası) Ben de jest olsun diye gün boyu onun getirdiği bardakla çay içmiştim. 6. derse girdiğimde bir kızım gözü ağlamaktan şişmiş, kupayı getirense kızarmış, morarmış.
Şaşırdım tabii. Meğerse kupayı kızım kazara kırmış. E benim oğlan da kızmış.
- Yasir, bak arkadaşın da üzülmüş. Böyle yapma, dedim.
- Ama öğretmenim, siz Beşiktaşlısınız diye bu bardağı almıştım. Benim tüm sevincim kayboldu. Aynısından yarın gene alacağım, dedi. Siz üzülmeyin yeter ki diye de ekledi.
Bu kadar üzülme, belki de kırılması gerekiyordu kupanın, kırıldı. Hem siz üzülürseniz ben nasıl mutlu olayım dedim. Gülümsediler.
Ne olursa olsun iy iki öğretmenim. Gününüz kutlu olsun arkadaşlar.