TÜRKÇE (ANLAMA,ANLATIM)
MİLLET MALI
Soğuk, karlı bir hava...Her yer bembeyaz...Bu beyazlığı, yalnız önümüzde giden karartılar bozuyor. Bunlar, kağnılarıyla ordumuza cephane taşıyan köylü kadınlardı.
Biraz sonra onlara yetişip selamlaştık.
Biz, kalın paltolarımız altında titrerken, çok yaşlı bir nine, yorganını kağnının üstüne örtmüş, çıplak ayaklarıyla karları çiğniyordu. Sırtındaki peştamalın içinde de, kendisi gibi çıplak bir yavru vardı. Onları görünce içim sızladı.
-Nineciğim, dedim, üşümez misin sen? Bak torunun da neredeyse donacak. Arabaya serdiğin yorganı onun üstüne örtsene!
Nine kağnıya doğru koştu:
-Kar serpeliyor, oğlum dedi. Bunun altındaki millet malıdır. Nem kapmasın.
Sonra, yorganın uçlarını çeke çeke top, mermilerini iyice örttü.
Torunundan, oğlundan, kendinden daha çok ordumuzun cephanesini düşünüyordu.
İşte Türk Milleti, Kurtuluş Savaşı’nı böyle fedakârlıklarla kazandı.
S-1-Yazar, yolda aşağıdakilerden hangileriyle karşılaşıyor?
a-çocuklarla b-askerlerle c-köylü kadınlarıyla d-turistlerle
S-2-Nine, aşağıdaki sebeplerin hangisinden dolayı yorganı, torununun de
ğil, cephanenin üstüne örtüyor?
a-büyükleri böyle yapmasını istediği için b-millet malını torunundan üstün tuttuğu için
c-taşıdığı mermileri çevreden gizlemek için d-çocuğun sırtında kalın giysiler olduğu için
S-3-Köylü kadının “millet malı” dediği şey aşağıdakilerden hangisidir?
a-araba b-yorgan c-öküzler d-cephane
S-4-Bu yazıda anlatılan olay, aşağıdaki savaşlardan hangisinde geçmiştir?
a-Kurtuluş Savaşı b-Çanakkale Savaşı c-Balkan Savaşları d-ikinci Dünya Savaşı
S-5-Bu yazının ana fikri nedir?
a-kadın cephaneye çok önem vermektedir b-kadın cephaneyi torunu gibi sevmektedir
c-köylü kadınları karda yolculuk etmeyi severler d-Türk Milleti vatanı için her fedakârlığı yapar
ESKİCİ
Küçük yaşta anne ve babasını kaybeden Hasan, Arabistan’a bir akrabasının yanına gönderilir. Kasabada Türkçe bilen olmadığından aylarca hiç konuşmamıştır. Bir gün eve bir eskici gelir.
Eskici iskemlesine oturdu. Hasan da merakla karşısına geçti. Bu dört yanı duvarlı tek kat, basık ve toprak evde öyle canı sıkılıyordu ki... şimdi eskiciyi şaşarak, eğlenerek seyrediyordu.
İlk 8 soru yukarıdaki metne göre cevaplandırılacaktır.
S-1-Hasan kimin yanına gönderilmiştir?
a-Eskicinin b-Babasının c-Bir akrabasının d-Annesinin
S-2-Hasan neden Arabistan’a gönderilmiştir?
a-Arabistan’ı görmesi için b-Anne ve babası öldüğü için
c-Orada okuması için d-Halasını görmesi için
S-3-Hasan aylardır neden hiç konuşmamıştı?
a-Çok üzgün olduğu için b-Anne ve babasını kaybettiği için
c-Evdekilere küstüğü için d-Kasabada hiç Türkçe bilen olmadığından
S-4-Bir gün eve kim gelir?
a-Eskici b-Annesi c-Babası d-Akrabası
S-5-Eskici nereye oturdu?
a-Kapının eşiğine b-Yere c-Duvarın dibine d-iskemlesine
S-6-Hasan’ın oturduğu ev için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
a-Basık b-Apartman c-Toprak d-Tek katlı
S-7-Hasan eskiciyi seyrederken hangi duygular içindeydi?
a-Üzgün b-şaşkın c-Öfkeli d-Sıkılmış
S-8-Hasan artık nerede yaşamaktadır?
a-İstanbul’da b-Kanlıca’da c-Arabistan’da d-Ankara’da
SINAV
Bir tüccar, mağazasında çalıştırmak üzere bir çocuk aradığını gazetede ilân etmişti. İlâna 40 çocuk başvurdu. Bunların 39’u tavsiye mektubu ile gelmişti. Birinin ise hiçbir şeyi yoktu. Tüccar tavsiyesiz gelen çocuğu işe aldı. Durumu gören tüccarın yakın arkadaşlarından biri sordu:
-Bu çocuğun tavsiyesi olmadığı halde neden onu işe aldın?
-İçeriye girerken ayaklarını paspasa sildi ve girdikten sonra kapıyı kapadı, beni saygı ile selamladı, düzgün ve nazik konuştu.
İlk 8 soru yukarıdaki parçaya göre cevaplandırılacaktır.
S-1-Tüccar ne için gazetede ilân vermiş?
A-mallarını tanıtmak için B-mal almak için
C-çalıştırmak üzere çocuk almak için D-işçiler almak için
S-2-Tüccar çocuğu nerede çalıştırmak istiyordu?
A-tarlada B-mağazada C-fabrikada D-inşaatta
S-3-Kaç çocuk tavsiye mektubu ile gelmemişti?
A- 40 B- 39 C- 3 D- 1
S-4-Tüccar kimi işe aldı?
A-tavsiyesiz gelen çocuğu B-küçük çocuğu
C-akıllı çocuğu D-becerikli çocuğu
S-5-“Neden onu işe aldın?” diyen kimdir?
A-çocuk B-tüccarın yakın arkadaşı C-tüccar D-tüccarın ortağı
S-6-Çocuk içeri girerken ne yapıyor?
A-kapının zilini çalıyor B-hiçbir şey yapmıyor
C-öksürüyor D-ayaklarını paspasa siliyor
S-7-Çocuk içeri girer girmez ne yapıyor?
A-merhaba diyor B-kapıyı kapatıyor
C-günaydın diyor D-iyi günler diyor
S-8-Çocuk nasıl konuşuyor?
A-saygılı B-yüksek sesle C-düzgün ve nazik D-yavaş yavaş
S-9-Yukarıdaki parçada kaç tane cümle vardır?
A- 7 B- 8 C- 9 D- 6
KUDUZ DÜĞÜNÜ
Demirci Kasım Usta ocağın başında bir sabana su veriyordu. Birden oğlunun acı acı bağırdığını duydu. İşini bırakıp dışarı fırladı. Kuduz bir köpek oğlunu bacağından ısırmıştı. Taşlı, sopalı bir kalabalık köpeği kovalıyordu.
Kasım Usta oğlunu hemen dükkâna soktu. Çırakları çocuğun elini, ayağını sıkıca tuttular. Kasım Usta oğlunun yaralı bacağını üstten ve alttan sicimle boğdu. Çakıyla yarayı oydu ve ocaktaki kızgın demirlerden biriyle dağladı.
İlk 7 soru yukarıdaki parçaya göre cevaplandırılacaktır.
S-1-Demirci Kasım Usta ocağın başında ne yapıyordu?
A-Dinleniyordu. B-Ellerini ısıtıyordu.
C-Demirleri ısıtıyordu. D-Bir sabana su veriyordu.
S-2-Acı acı bağıran kimdi?
A-Demirci Kasım Usta B-Kasım Ustanın oğlu
C-Çıraklardan biri D-Kuduz bir köpek
S-3-Demirci Kasım Usta niçin dışarı fırladı?
A-Oğlunun acı acı bağırdığını duyduğu için B-Çıraklar seslendiği için
C-Arkadaşları onu çağırdığı için D-Hava almak için
S-4-Kuduz köpeği kim kovalıyordu?
A-Çocuklar B-Kasım Ustanın çırakları
C-Demirci Kasım Usta D-Taşlı, sopalı kalabalık
S-5-Kasım Usta oğlunu niçin hemen dükkâna soktu?
A-Köpekten korumak için B-Dövmek için
C-Tedavi etmek için D-Hava soğuk olduğu için
S-6-Sicimle neyi bağladılar?
A-Demirciyi B-Köpeği
C-Çırağı D-Kasım Ustanın oğlunun bacağını
S-7-Kasım usta kızgın demirle neyi dağladı?
A-Köpeği B-Çocuğun yarasını C-Çırağı D-Sabanı
İhtiyar amcanı dinler misin, oğlum Nevruz?
Ne büyük söyle, ne çok söyle, yiğit işte gerek.
Lafı bol, karnı geniş, soyları taklit etme;
Sözü sağlam, özü sağlam, adam ol, ırkına çek.
M. AKİF ERSOY
Aşağıdaki üç soruyu şiire göre cevaplayınız.
1) Yukarıdaki dörtlükte şair yeğenine ne gibi nasihatlerde bulunuyor?
a)Büyük söyleme b) Çok konuşma c) Konuşacağına iş yap d) Hepsi
2) Yukarıdaki şiirde geçen ihtiyar kelimesinin eşanlamlısı aşağıdakilerden hangisidir?
a) Yaşlı b) Genç c) Tecrübeli d) Bilgin
3) Şiirde geçen özel isim hangisidir?
a) İhtiyar b) Nevruz c) Yiğit d) Sözü
Dostluk
“ İnsan,dostluk ve kardeşlik duygularını çocukken anlamalıdır.Anneler ve babalar,çocuklarına bütün dünya insanlarının dost ve kardeş olduklarını öğretmelidirler.Çünkü bugünün çocukları,yarının büyükleridir.Bir gün gelecek,dünyayı onlar yöneteceklerdir.Bir barış dünyası kurmak istiyorsak
Öğretmenler,anneler,babalar bunun önemini çocuklara anlatmalıdırlar.”
(1.2.3.4.5. sorular yukarıdaki parçaya göre cevaplanacaktır.)
1) Dostluk ve kardeşlik sözcükleri bize neler düşündürür ?
A) Arkadaşlarımızı ve kardeşlerimizi
B) Sevdiğimiz insanları
C) Birbirini seven,iyi geçinen,mutlu insanları ve çocukları
D) Anne,baba ve öğretmenleri
2) İnsanlar,dostluk ve kardeşlik duygularını ne zaman anlamalıdırlar ?
A) gençlik yıllarında B)çocukken C) yaşlanınca D) doğunca
3) Anne ve babalar, çocuklarına önce neyi öğretmelidirler ?
A)Bütün insanların dost ve kardeş olduğuna
B)Çalışarak iyi bir insan olmalarını
C)Öğretmenini, okulunu ve derslerini sevmeyi
D)Herkese iyilik etmeyi
4) Okuduğunuz bu metne, hangi başlık uygun düşer ?
A) Dostluk ve kardeşlik B) Anne ve babalar C)Öğretmenler D) El ele oynayanlar
5) Dostluk ve kardeşlik denilince aklımıza aşağıdakilerden hangisi gelmez ?
A) Birbirini seven insanlar B) İyi geçinen insanlar C)mutlu insanlar D)koşan insanlar
BAYRAK TÜRKÜSÜ
Al bayrağı göklerde tutan ellerimizdir, Her duygudan üstündür onun sevgisi bizde,
Bayrak ki sönmeyecek tanyerimizdir. Bir sönmez ateştir o,yanar benliğimizde.
Yıllarca savaştık hep onun verdiği hızla
Sevdik ve yaşattık onu biz varlığımızla.
(İlk dört soruyu parçaya göre cevaplandırınız.)
1- Bayrağı, varlığı ile seven ve yaşatanlar aşağıdakilerden hangisidir?
A)Şairler B)Türk ordusu C)Türk Milleti D)Çocuklar
2- Bizde her duygudan üstün olan sevgi, aşağıdakilerden hangisidir?
A)Bayrak sevgisi B)Tabiat sevgisi C)Savaş sevgisi D)İnsan sevgisi
3- “Bir sönmez ateştir o,yanar benliğimizde.” mısrasında geçen “o” kelimesi aşağıdakilerden hangisinin yerine kullanılmıştır?
A)Türk vatanı B)Türk halkı C)Türk askeri D)Türk bayrağı
4- “Sevdik ve yaşattık onu biz varlığımızla.”mısrasında geçen kelimelerden hangileri zamirdir?
A) sevdik-yaşattık B) onu-biz C) sevdik-varlığımızla D) yaşattık-varlığımızla
AŞAĞIDAKİ SORULARA DÖRT SEÇENEK VERİLMİŞTİR. DOĞRU OLAN SEÇENEĞİ İŞARETLEYiNiZ.
S-1-“Onun ........... ............. sana ders olsun.” Cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
a-başına gelen b-başa gelen c-başını bekleyen d-başını dinleyen
S-2-“Gökyüzü artık hafif hafif kararıyor.” Cümlesinde “hafif hafif” sözcüklerinin yerine aşağıdakilerden hangisi yazılamaz?
a-ağır ağır b-yavaş yavaş c-tek tek d-giderek
S-3- Kanaryamın süslü, temiz
Küçük bir kafesi var;
Bu güzel kuşun işitseniz
Ne de şakrak bir ................ var.
Yukarıdaki şiirde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A-Sesi B-Rengi C-Tüyleri D-Kafesi
S-4-
Yağ yağmur yağ, her yana
Bağlara, bahçelere, tarlalara.
Benim şemsiyem var...
Çizmelerim, gelincikler gibi kırmızı.
Senin damlacıklarından korkmam!
Yukarıdaki şiire göre, yazar yağmurdan niçin korkmuyor?
A)Çizmesi, şemsiyesi olduğu için B)Barınacak rahat bir evi olduğu için
C)Yağmurun yararlarını bildiği için D)Bunların hepsi doğrudur
S-5-
Yine başladı soğuklar
Boyuna yağıp duruyor yağmur,
Esiyor rüzgâr acı acı
Nasıl geçireceksin bu kışı
Elma ağacı.
Yukarıdaki şiirde anlatılan nedir?
A)Ağacın yalnız kalışı B)Kış mevsiminin zorlukları C)Yağmur ve kar yağması D)Ağacın yapraksız olması
S-6-
Atalarımız: “Bilgi bir hazinedir, onun anahtarı da sormaktır.” demişlerdir.
Soran kişi, hazinenin anahtarına sahip olup kapıyı açar. Sormaktan çeki-
nen kimse de hazineyi açamaz ve bilgisiz kalır.
Yukarıdaki parçadan hangi sonuç çıkarılamaz?
A)Öğrenme yollarından biri de sormaktır. B)Öğrenme için gerekli şartlardan birisi de üstün zekâdır.
C)Bilgi hazinesinin anahtarı sormaktır. D)Sormaktan çekinen insan bilgilerden yoksun kalabilir.
S-7-
Cırcır böceği çaldı saz, bütün yaz
Derken kış da geldi çattı,
Seninkinde şafak attı.
Yukarıdaki kıtada anlatılan nedir?
A)Cırcır böceğinin vaktini neşeli geçirdiği B)Böceğin geleceğini düünmeden, zamanını boşa harcadığı
C)Kış mevsiminin çok üzdüğü D)Cırcır böceğinin kışı sevmediği, yazı sevdiği
S-8-
Fatih : Borcumun yarısını şimdi vereyim.
Ensar: Ya kalanını?
Fatih : ........................
Ensar: Ama bana şimdi lazım.
Yukarıdaki karşılıklı konuşmada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi uygun düşer?
A)Başka borcum yok ki. B)Onu da gelecek ay vereceğim.
C)Hiç kalmadı. D)Onu vermiştim ya.
S-9-
Sırtındaki torba ağır mı ağırdır.
Fakat duymaz o ağırlığı Ali.
Şehre vardığında, onu satacak,
Bayrama yeni bir pabuç alacak,
Söz vermişti çünkü ağabeysi...
Yukarıdaki şiire göre, Ali sırtındaki torbanın ağırlığını neden hissetmiyor?
a)Bu işin sonunda kendisine yeni ayakkabı alınacağı için. b)Şehir yolu köye yakındır.
c)Ağabeysi torbayı taşımada kendisine yardımcı olduğu için. d)Torba fazla ağır değildir.
S-10-
Kitabın yanında defter
Defterin yanında bardak
Bardağın yanında çocuk
Ve uzakta yıldızlar, yıldızlar...
Yukarıdaki şiire göre, defter ile çocuk arasında ne var?
a)Bardak b)Kitap c)Yıldızlar d)Kedi
S-11-Yukarıdaki şiire göre, çocuğa uzak olan aşağıdakilerden hangisidir?
a)Bardak b)Kitap c)Yıldızlar d)Kedi
S-12-
Memleketim derdim, memleketim,
Dağına, taşına seslenirdim.
Yankılarda adını dinlerdim,
Sevdiğim göllerin, vadilerin.
Yukarıdaki dörtlüğün konusu nedir?
a)Göl ve vadi sevgisi b)Doğa sevgisi c)Yankının oluşumu d)Vatan sevgisi
S-13-Aşağıdaki boşlukları uygun noktalama işaretleriyle doldurunuz.
Herkes kalabalığın içerisinde Şükrü Dayı ( )nın torunu Cemil ( )i arıyordu. Okul müdürümüz ( )
( ) Bu yılın örnek çocuğunu buraya bekliyorum deyince büyük bir alkış tufanı koptu ( )
Dakikalarca süren alkıştan sonra kısa bir sessizlik oldu ( )Ortada hala Cemil gözükmüyordu ( )Okul müdürümüz ( )
( ) Cemil Akyıldız ( )ı buraya çağırıyoruz ( ) dedi ( )
S-14- “ Tomurcuklar büyür gül olur bir gün,
Saniyeler geçer yıl olur bir gün ;
Üç kuruş, beş kuruş deyip geçmeyin,
Damlaya damlaya göl olur bir gün.”
Yukardaki dörtlükte geçen atasözü hangi düşünceyi öğütlemektedir ?
A) arkadaşlık B) tutumluluk C) acelecilik D) sabır