80'lerin Sonunda 90'ların Başında Çocuk Olmak:)

  5 yıllık ilkokulun ardından ortaokula tekrar kayıt yaptırmamız..
   Kara önlükler giymemiz...
   Daha Süper marketlerin olmadıgı zamanlarda mahalle bakkallarından tane tane acık gofretler aldıgımız günleri hatırlıyorsanız..
   hayat agacı ,Manuella gibi Arjantin dizilerini ertesi gün dört gözle beklememız.
   Bunları hatırlıyorsanız
   yaslanıyoruz demektir.

sizin yazdıklarınızın heepsi benim çocuklarıımın küçükken yaptıkları, oynadıkları, aldıkları , söyledikleri, izlediklerii..
 eyvaaah biz  noolduk o zaman..
 en iyisi okadar eskiye gitmemek.. bu günü yaşamak.. gelceğe umutla bakmak değil mii..

Arı maya çizgi filminiseyretmek için okuldan kaçmıştım.Hem de komşunun televizyonunda seyretmek için.Hem filmi seyredemedim,hem de bir ton sopa yedim rahmetli öğretmenimden.Ne günlerdi ya:)

 asıl ben bu yıl üniversite sınavına 1992-1993 lülerin gireceğini düşününce  ya hakketten yaşlanmışız diyorum.

Ah Hocam
hakkaten Yıkıldım..şimdi Kendimi Dah Da Yorgun Hiisediyorum..

Bir de mory kante vardı.Yeke yeke şarkısı hala aklımda

Mükemmel paylaşım öğretmenim.Bir anda çocukluguma geri döndüm.
Tsubasa benim kahramanımdı.Onun yüzünden kaç kere düştüm toprak sahalara.Evet hala kartal vurusunu yapamıyorum.

Gözlerim dolu dolu oldu gerçekten, öğretmenim hatırlattığınız ve tebessüm ettirdiğiniz için teşekkürler...

SMİTH VE JONES dizisi vardı benim hatırladığım...Dokuz kiremit oynardık ...sopalara sarılan ve sokakta satılan macunlardan yerdik...Daha ileri yaşlarımda da cuma akşamları oynayan Mavi Ay dizisi..Hala Bruce wills hayranı olmamım nedeni..Ve gırgır dergisi nasıl da beklerdim haftası gelsin diye...Belde çevrilen hulohupla sokaklarda gezerdik....Bir de ayağa takılan ucunda topu olan bir oyuncak vardı...Sokakta bir aşağı bir yukarı dolanırdık..
OOOooo OOOooo self control orta okuldaydım galiba o zamanlar

ya biz çok küçükmüyüz

Heeey! Durun bakalım, ne oluyor size? Öğrencileriniz çok yordu galiba, hemen yaşlanıyorum demeye başladınız. Biz ne yapalım o zaman? Hadi biraz daha geriye gidelim.
Bunları hatırlayanlar da benim yaş grubum, 80 lerin başında çocuk olanlar...

Televizyon daha 24 saat yayında değildi. Akşamüstü saat 5 olsunda televizyonu açalım diye beklerdik.

Hasan Mutlucan'dan çok türkü dinledik.

Kökler dizisindeki acı çeken köleleri hatırlıyor musunuz

Köle Isaura dizisini,

Kaçak dizisi(Dr. Kimble) orjinal hali,

Savaş Rüzgarları dizisi(Robert Mitchum),

Pazar akşamlar Dallas dizisini seyredeceğiz diye geç yatardık.

Tommiks, Texas, Zagor kitapları,

Beyaz dizi ya da Pembe dizi kitaplarını ablanızdan saklı okudunuz mu?

Küçük fotoroman kitaplarını okudunuz mu?

Cin Ali serisiyle okumayı öğrendiniz mi?

Harçlığımızı okul önündeki macunculara saklardık.

Yaz akşamları açıkhava sinemasına giderdik.

Video alanlar çok zengin sayılırdı.

Renkli televizyon alanlar, her akşam komşuları ağırlamaktan bıkarlardı.

Şehirlerarası telefon etmek için numarayı santrale söyleyip yarım saat beklerdik.

Hey gidi günler hey...

Sanırım 80 lerin başındaki gruba giriyoruz bizler... bunları çok net hatırlıyorum çünkü....
Bzim mahalllede evlerin merdiveninde kitap değiş tokuşu yapılırdı..Herkes elindeki kitapları merdivenlere dizer gelenlere okuması için verirdi..Bir de kandil gecelerinde çıtı pıtı patlatır...Kız kaçırandan kaçardık:)

efkarlanmayın arkadaşlar...

ben 80 de üniversiteye başladım ama hala çok gencim.

kıbrıs barış harekatında karatmaları, 80 ihtilalinde tutuklamaları gördüm.

en sevdiğim insanları kör kurşunlar alıp gitti.

kaldırımın sağından yürüyünce solcular, solundan yürüyünce sağcılar tehdit ederdi.

şapkasını alıp gideceğini söyleyip asla gitmeyen yüzünden ülke ambargolar yaşarken ben ekmek ve yağ kuyruklarında çok bekledim.

babam düşman bellediği adamdan sigara istemek zorunda kalıp içerlediğinde bir gün bunlar bitecek diye ümitler büyüttüm içimde.

dallası,kaçak'ı, hatta flamingo yolunu bilirim.

isaura bizim evin has kızıydı o zamanlar.

hasan mutlucan milli türkücü, "karaoğlan" milli kahraman,evren vatan kurtaran aslandı.......

ösys idi sınavın adı, tek sınavdı.

iki aşamalısını ikinci kez biz yaşadık.

tek kanalı,üstelik siyah- beyaz ve üstelik günde birkaç saat ve yine üstelik komşu evinde biz seyrettik.

muhammed ali bizim mahallenin gece yarısı misafirliklerinin müsebbibi idi.gece pijamalarımızla komşu kapılarına koşup boks maçı izlerken kimse kimsenin uyuma hakkını gaspettiğini düşünmezdi...

komşuluklar akrabalık gibiydi.herkes herkesin işine koşar, yemeğini paylaşır,acısını azaltmaya çalışırdı.

çocuklar büyüklerin kucağında büyür, büyükler evlerin baş köşesinde otururdu, huzurevinde değil...

mahallede herkes herşeyi bilir ama kimse kimsenin sırrını ifşa etmezdi.

otomobil ne gezer, otobüs bile yoktu da duruma göre fayton, at arabası, bisiklet kullananlar ekabirden sayılırdı.

evinde buzdolabı olanların dolabında herkesin bir parça eti veya kıyması barınırdı da kimse ben mecbur muyum kardeşim senin etin için elektrik yakmaya demeyi akıl etmezdi.

öğretmen olarak mezun olduğum için atanacağımı düşünürken öğretmen yeterlilik sınavı diye bir sınav icat ettiler

bir akrabam bir paket yabancı sigara üzerinde bulunduğu için hapis yattı.

bir başkası hacdan dönerken nasılsa cebinde kalmış birkaç kuruşluk dinar için mahkemelerde süründü.

biz teröre rağmen gece yarılarında sokaklarda kızlı- erkekli gruplar halinde oyunlar oynadık.

okullar cumartesi öğleye kadar devam ettiği için ödevlerimizi aksatmamaya bilhassa özen gösterdik.

evlerimizde televizyon, bilgisayar ne gezer, cep telefonu diye bir cihazdan haberdar değildik, hatta ev telefonumuz bile yoktu.

ama bez bebeklerimiz vardı ninelerimizin yaptığı, babalarımızın oyduğu tahta arabalarımız ne sağlamdı,annelerimizin pişirdiği tarhana çorbası ne kadar lezzetliydi.

çelik- çomak oynarken, topaç çevirirken, birdirbir veya uzun eşek peşinde koşarken annelerimiz ellerinde bezlerle koşup terlemişsin, sırtına bez koyayım ya da oyunu bırak demezdi ve bu yüzden bizim neslin çocukları arasında OBEZ çocuk yoktu.

yine de çok güzel günlerdi.

YİNE DE BEN ÇOK GENCİM.

: ) Rahmetli Adile Naşit'in Uykudan Öncesi vardı masal dinlemeden uyumazdık.
En sevdiğim çizgi film şeker kız candy. Diziler  Kara Şimşek, Dallas, Küçük Ev ..
En çok bayramları sevdim alınan yeni giyisilerimle yatardım nerdeyse arife günleri.
O zamanlar inanmazdım nerde o eski bayramlar diyeceğime ama şimdi diyorum sadece bayramları değil o günleri özlüyorum ...

'bandıra bandıra ye beni' şarkısını hızlı söylemeye çalıştığınız günler varsa

Rönesans sanatçılarını ilk kez Ninja Kaplubağaların ismi olarak tanıdıysanız

Tele On diye bir kanalı hatırlıyorsanız

Haftasonları çizgi film izlemek için errken kalkmanın ne demek olduğunu biliyorsanız

Şirinler geyiğini arkadaşlarınızla mutlaka çevirdiyseniz (Şirine aslında Gargamel tarafından yapıldı...)

Beğenseniz de beğenmeseniz de tüm çizifilmleri art arda izliyorduysanız

Bir Başka Gece çocukluk hayatınızdaki en görkemli şovsa

Pazar geceleri yıkanma günüyse

Seden Gürel'in neden öyle giyindiğini şimdi sorguluyorsanız

Müzik yelpazesi hayatınıza büyülü yabancı müzisyenler kattıysa

Bir sanal bebeğiniz olmuşsa,

Tetris'i süper hızla oynayabiliyorsanız,

MIRC ergenliğinizin önemli bir parçası olmuşsa(a/s/l ne demek biliyorrsanız)

ICQ nun 11 haneli rakamını ezberlemeye çalışmışsanız.

Pili bitmesin diye kasetleri kalemle havada sarmışsanız,

Çizgifilm şarkılarının ingilizce veya japonca olsa da ezberlemişseniz

Kokulu silgiye, deftere, kaleme harçlığınızı yatırdıysanız.

Eti Cin, Eti Puf, ABC, Balık Kraker, Negro, Bonibon,
Topitop, Yumiyum...vb çok seviyorsanız ve her zaman yeme kabiliyetiniz varsa

Sulugöz'ü düşününce bile ağzınız sulanıyorsa

Küçük bir kızsanız Sindy ile Barbie'yi karşılaştırıyorduysanız

Tsubasa'yı ve küre biçimindeki sahanın sonundaki dev kaleyi hatırlıyorsanız

'Hey Corç versene borç' deyince cevabı hemen yapıştırabiliyorsanız

Macarena dansını yapabiliyorsanız

TV den çekilmiş çizgifilmli sayısız kere izlediğiniz VHS leriniz varsa

Telefonların jetonla çalıştığını hatırliyorsanız

İstop diye bağırdığımızda renk yakalamaya çalışırken onun aslında stop olduğunu uzun zaman önce çözmüşseniz

Saçları renkli ve uzun patlak gözlü çirkin trolleri bile bir furyada satın almışsanız.

Capri Sun ın reklamı ve melodisini hatırlıyorsanız.

Annenizin mavi ped torbalarını şişirip patlattıysanız.

Power Rangers'ın renklerini hatırlıyorsanız

Mc Donalds a gitmek için ailenize yalvardıysanız

Olacak O kadar, Yasemin'in penceresi, Hadi Anlat Bakalım, Adam Olacak Çocuk, Saklambaç.. gibi programları hatırlıyorsanız.

Lambada'nın müziği kulağınızda çalabiliyorsa

'Nereye çufçufluyoruz'un kimin dediğini biliyorsanız.

Sayısız joystik kırdıysanız ve gün gelince artık joystik satılmadığını fark ettiyseniz

Fame City cennetle eşdeğerse

En sevdiğiniz sayı altıysa

Prince of Persia'da alttaki dikenlere düşünce çıkan dınnzk sesini ve kanları hatırlıyorsanız

Mon Ami 48 lik boyalardaki altın ve gümüş renkleri statü sembolüyse

Gençlik hayaliniz Beverly Hills teki havuzlu arabalarsa.

Uhuyla oynamanın zevkini biliyorsanız

Kolalı jelibonun önce kapağını yediyseniz

annenizin poşetler dolusu taso,misket, sporcu kağıtları,
gazoz kapaklarını attığını öğrenince ağladıysanız
Peçete, kağıt, poşet vb... koleksiyonu yapmışsanız
...



EVET YAŞLANIYORUZ 

:)çok güzel hocam...facebook ta bu kulübe üye misiniz yoksa...çok hoş gerçekten...haatırlıyorum şöyle hayal meyal de...ne güzel günlerdi...hey gidi günler heeeey.....size tavsiyem ......''Kolalı Jelibon Sevenleri Koruma Ve Yaşatma Kulübü''ne de üye olun....teşekkürler...

susam sokağı vardı,redkit bide her cuma bir başka gece eğlence programı vardı trt1 de hıııııııı! bir de pepe balon deyip duran bişey vardı güzeldi o günler..