Maç (Futbol) oynarken kaleleri taştan yapardık.Gol olup olmadığı konusu çok tartışma yaratınca ilerleyen yıllarda ağaç kesip kaleler inşa etmeye başladık,hatta dahada ilerletip çamaşır iplerinden fileler bile yapmıştık. Alan çok büyük olmadığından korner kullanma şansımız kısıtlıydı bu yüzden 3 korner 1 penaltı uygulamasını bizde uygulardık.Alan küçük oyuncu çok olunca takımlarda yer bulmak zordu.Arkadaşlarında dediği gibi topun sahibinin yeri garantiydi
.Yaşı küçük olanlar kale arkasında top toplamakla futbol hayatlarına başlarlardı.Biraz büyüyünce kaleye geçilirdi,dahada ilerki zamanlarda oyunda yer alınabilirdi.Hakem pek olmazdı,maç içindeki kararlar iki takımın bir noktada buluşmasıyla olurdu,bazı durumlarda tartışmalar alevlenirdi.Maçlar günün herhangibir uygun zamanında başlar, akşam ezanının okunması veya evdekilerin seslenmesiyle biterdi.100 de biten maçlarımız olurdu bu maçlar günlerce devam ederdi.Top seçerken bizde havaya atardık ancak döndürerek atardık,yamuk olup olmadığına karar vermek için. Topun patlaması durumundaki bu çok rastlanır bir durumdu,B planı olarak yakalamaç,saklambaç,tabancacılık,kemik,mıh saplamaca (çivi),met(çelik çomak),misket oyunları (zehir,daire),yılan,uzun eşek,birdirbir,güreş,elimsende...... gibi oyunlar oynardık...Ne mutlu o günlere