Acaba Doğumdan Sonra Hayat Var Mı?

Çevrimdışı nagihansare

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.211
  • 199
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.211
  • 199
  • 4. Sınıf Öğretmeni
25 Eyl 2007 21:45:33
Karanlıktaymışlar. İki embriyo, bir ana rahminde…
Her şeyden habersiz bekleşiyorlarmış, sudan bir beşiğin içinde…
Sarılıp birbirlerine, karanlıkta uyumuşlar öylece…
Haftalar geçmiş, ikizler gelişmiş.
Elleri, ayakları belirginleşmiş
Gözleri cıktıkca meydana, ikisi de çevrede olup biteni fark etmiş…
Ne rahat, ne güvenli bir dünyaymış bu…
Sıcak, ıslak, sevgi dolu…
“Öyle güzel bir dünyada yaşıyoruz ki” demişler, “…bize ne mutlu…”
Gel zaman git zaman, çevreyi keşfe girişmişler.
Bu karanlık dünyayı ve hayatın kaynağını deşmişler.
Onları besleyip büyüten kordonu fark edince O kordonla kendilerini var eden Anne’lerine şükretmişler.
Sonra başlamış bir var oluş tartışması:
“Buraya nereden geldik, biz nasıl olduk” diye sormuş ikizler…
“Annemiz” demiş biri, “O bizi var etti, bize can verdi.”
“Ne biliyorsun” diye itiraz etmiş öteki, “Sen hiç Anneni görmedin ki…”:
“Belki de o sadece zihnimizdedir. Anne inancı bizi rahatlattığı için uydurduğumuz bir şeydir.”
Süredursun ana rahmindeki tartışma, ikizler büyüyüp gelişmişler.
Rahme sığmaz olup tekmeleşmişler.
Artık parmakları ve kulakları varmış kerataların…
Büyüdükçe anlamışlar ki, yolun sonu yakın…
Gün gelecek, bu güzelim hayat bitecek;
Karanlık bir yolculuk, onları bir başka diyara çekecek.
“- Buradaki hayatımızın sonuna yaklaşıyoruz” diye fısıldamış ikizlerden biri efkarla…
“- Ben gitmek istemiyorum” diye diretmiş öteki; “doyamadım ki daha hayata…”
“- Ama mukadderat alnına yazılandır; dua et, belki doğumdan sonra hayat vardır.”
Sormuş karamsar olan:
“- Bir gün bize hayat veren kordon kesilecek. Ondan sonra başımıza neler gelecek?”
şiirle cevaplamış iyimser olan:
“Birçok giden/ memnun ki yerinden/ çok seneler geçti/ dönen yok seferinden…”
Ve günlerden bir gün, yer sarsılmış, duvarlar kasılmış.
Dayanılmaz sancılarla ikizler beklenen günün geldigini anlamış.
Buruşuk kollarıyla birbirlerine son kez sarılıp vedalaşmışlar..
Ve
“ömrümüz bitti” diye çığlık çığlığa ağlamışlar.
Azrail sandıkları bir el kesmiş onları hayata bağlayan kordonu,
Ağlaya ağlaya karanlık bir koridordan öbür hayata çıkmışlar.
(Can Dündar)


Çevrimdışı mtdemirci

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 25 Eyl 2007 22:01:18
Önceden domatesleri zehirli diye yemiyorlarmış. Oysa ki kansere deva olduğunu söylüyorlar. Önümüzdeki fırsatlar belki yeni hayatımızdır, kim bilir?
Teşekkürler hocam.

Çevrimdışı aycan konak

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.811
  • 4.745
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.811
  • 4.745
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 26 Eyl 2007 11:21:54
nagihan öğretmenim hiç bu açıdan bakmamıştım olaya mütiş bir yaklaşımdı teşekkür ederim

Çevrimdışı uçbeyi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 333
  • 95
  • 333
  • 95
# 26 Eyl 2007 11:43:52
hayatın insanlara ne getireceğini insanlar bir türlü bilemiyorlar.bu  iyi bir örnekti hocam sağolun.umarım herkesiçin doğru ve güzel olanlartüm insanlar için var olur.

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 26 Eyl 2007 11:57:53
HALBU Kİ O BEBEKLER DAHA DOGMADAN,
ONLARA DESEYDİK Kİ;
DIŞARDA MEYVELER,
SEBZELER,
DAĞLAR,
DENIZLER,
GENİŞ GENİŞ ARAZİLER VAR,
SİZ İSE ANA RAHMİNDE SADECE KAN İLE BESLENİYORSUNUZ VE DÜNYANIZ ÇOK KÜÇÜK DESEYDİK,
ONLAR BUNA DA İNANMAYACAKLARDI,
FAKAT DOĞDUKTAN SONRA İLK ÖNCE ANNELERİNİN SÜTÜNÜ GÖRDÜLER VE KANDAN FARKLI BİR BAŞKA GIDA OLDUĞUNU ANLADILAR,
BÜYÜDÜKÇE DE DIĞER GIDALARI TANIDILAR VE NİHAYET DÜNYAYI ALGILAMAYA BAŞLADILAR.
ŞİMDİ O BEBEKLERE (YANİ DÜNYAYI ALGILADIKTAN SONRA) TEKRAR SORSALAR BAŞKA BİR DÜNYA DAHA VAR,
CENNET VAR,
CEHENNEM VAR DESELER...
ONLAR GENE TEREDDÜT EDECEKLER,
ÇÜNKÜ İNSAN SADECE GÖRDÜĞÜ SEYLERE INANMAK ISTIYOR

Çevrimdışı nghnkprl

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 178
  • 54
  • 178
  • 54
# 26 Eyl 2007 19:32:34
çok etkileyici bir öykü gerçekten. paylaşım için teşekkürler adaş ;)

Çevrimdışı nagihansare

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.211
  • 199
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.211
  • 199
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 26 Eyl 2007 20:12:06
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
çok etkileyici bir öykü gerçekten. paylaşım için teşekkürler adaş ;)

birşey değil arkadaşlar beğendinizse ne mutlu.

ayrıca adaş kendini özlettin nerelerdeydin?

Çevrimdışı erdemc28

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.985
  • 443
  • 1.985
  • 443
# 26 Eyl 2007 20:16:02
Anne rahmine düşen ikiz kardeşler önceleri herşeyden habersizmiş. Haftalar birbirini izledikçe onlar da gelişmişler. Elleri, ayakları, iç organları oluşmaya başlamış. Bu arada, etraflarında olup biteni farketmeye başlamışlar. Bulundukları rahat, güvenli yeri tanıdıkça mutlulukları artmış. Birbirlerine hep aynı şeyi söylüyorlarmış:

“Anne rahmine düşmemiz, burada yaşamamız ne harika değil mi? Hayat ne güzel şey be kardeşim!”


Büyüdükçe, içinde yaşadıkları dünyayı keşfe koyulmuşlar. Öyle ya, hayatın kaynağı neymiş? İşte bunu araştırırken, karşılarına anneleriyle onları birbirine bağlayan kordon çıkmış. Bu kordon sayesinde, hiçbir zahmet çekmeden, güven içinde beslenip büyütüldüklerini tesbit etmişler.


“Annemizin şefkati ne kadar büyük! Bize bu kordonla ihtiyacımız olan herşeyi gönderiyor.”


Artık aylar birbiri ardınca geçiyor, ikizler hızla büyüyor, diğer bir deyişle “yolun sonu”na yaklaşıyormuş. Bu değişiklikleri hayretle gözlemlerken, bir gün gelip bu güzelim dünyayı terk edeceklerinin işaretlerini almaya başlamışlar.


Dokuzuncu aya yaklaştıklarında, bu işaretleri daha kuvvetli hissetmeye başlamışlar. Durumdan telaşlanan ikizlerden birisi diğerine sormuş:


“Neler oluyor? Bütün bunların anlamı nedir”


Öteki daha sakin ve aklı başındaymış. Üstelik, bulundukları bu dünya çoğu zaman ona yetmiyor; duyguları daha geniş bir âlemi arzuluyormuş. O cevap vermiş: “Bütün bunlar, bu dünyada daha fazla kalamayacağız anlamına geliyor.”


Ve eklemiş: “Buradaki hayatımızın sonuna yaklaşıyoruz.”


“Ama ben gitmek istemiyorum” diye haykırmış kardeşi. “Hep burada kalmak istiyorum.”


“Elimizden gelen birşey yok. Hem, belki doğumdan sonra hayat vardır.”


“Bize hayat veren o kordon kesildikten sonra bu nasıl mümkün olabilir ki?” diye cevaplamış öteki. “Bize hayat veren kordon kesilirse nasıl hayatta kalabiliriz, söyler misin bana? Hem, bak bizden önce başkaları da buraya gelmiş ve sonra da gitmişler. Hiçbirisi geri gelmemiş ki bize doğumdan sonra hayat olduğunu söylesin. Hayır, bu herşeyin sonu olacak.”


Bütün bunları söyledikten sonra eklemiş:


“Hem, belki de anne diye birşey de yok!”


“Olmak zorunda” diye itiraz etmiş kardeşi. “Buraya başka türlü nasıl gelmiş olabiliriz, nasıl hayatta kalabiliriz ki?”


“Sen hiç annneni gördün mü?” diye üstelemiş öteki. “O belki de sadece zihinlerimizde var. Bir annemiz olduğu düşüncesi bizi rahatlattığı için onu belki de biz uydurduk.”


Böylece, anne rahmindeki son günleri derin sorgulamalar ve tartışmalarla geçmiş.


Sonunda doğum anı gelmiş çatmış. İkizler dün-yalarını terkettiklerinde gözlerini başka bir dünyaya açmışlar ve sevinçten ağlamaya başlamışlar. Çünkü gördükleri manzara hayallerinin bile ötesindeymiş.


 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK