Akran Zorbalığı Hakkında

ALINTIDIR

İlköğretim 5’inci sınıf öğrencilerinin bedensel zorbalık davranışları içinde
“itme” eylemini açıklayan maddeyi işaretleyen öğrenciler sık görülmektedir. Bu da
öğrencilerin üçte birini oluşturmaktadır. Bunu “tekme” eylemi izlemekte, öğrencilerin
üçte birinin de bu davranışı gösterdiği görülmektedir. Sırası ile bunu “saç/kulak
çekme”, “bedene kaba şaka yapma” eylemleri izlemektedir. Çok seyrek de olsa (bir
kez) öğrencilerin %11.8 oranında “tehlikeli aletle saldırı” ile karşı karşıya kaldıkları
görülmektedir. (Olweus, 1964. Kapcı, 2004. Pişkin, 2002.Craig ve Pepler, 1997).
İlköğretim 8’inci sınıfların bedensel zorbalığa giren davranışları içinde de
“itme” sık görülmektedir. Ancak ilköğretim 5’inci sınıflara göre daha az görüldüğü
u Sabiha Hakan
Millî Eğitim u Say› 190 u Bahar/2011 67
söylenebilir. öğrencilerin yarısının “itme” davranışı ile karşı karşıya kaldıkları görülmektedir.
Sırası ile bunu “tekme” ya da “tokat atma” “bedene yapılan kaba şakalar”
“saç kulak çekme” izlemektedir. Seyrek de olsa tehlikeli bir aletle saldırı ile karşı karşıya
kaldıkları görülmektedir.Kapcı’nın (2004) araştırmasını destekler niteliktedir.
Sözel zorbalığın görülme sıklığına bakıldığında, ilköğretim 8’inci sınıflarda ve
ilköğretim 5’inci sınıflarda üçte iki oranına yakın çocuklara ad takıldığını, hem ilköğretim
5’inci sınıflarda hem de ilköğretim 8’inci sınıflarda bunu, “takılma” “hakaret”,
“küfür” ve “dedikodu yapmanın” izlediği görülmektedir (Nelson, 2000. Yıldırım,
2001).
Duygusal zorbalığın görülme sıklığında ilköğretim 5’inci ve 8’inci sınıflar benzerlik
göstermekte ve sırasıyla en sık görülen davranış “eşyaya zarar verme”, “küçük
düşürme” ve “ayrımcılık yapma” daha az görülen ise “gruptan dışlama” olarak
görülmektedir.
Cinsel zorbalık en seyrek görülen zorbalık türüdür. Ancak yine de 8’inci sınıflarda
öğrencilerin %30’a yakınının “cinsellik içeren sözler” ile karşı karşıya kaldıkları,
5’inci sınıflarda ise öğrencilerin %20’ye yakınının “elle rahatsız etme” ile karşı karşıya
kaldıkları görülmektedir. Hem 8’inci sınıflarda, hem de 5’inci sınıflarda “sarkıntılık”
yüzde olarak düşük görülmesine karşın 8’inci sınıflarda %30’u aşan oranlarda
5’inci sınıflardan daha fazla olduğu görülmektedir (Kapcı,2004.Nelson,2001).
İlköğretim 5’inci sınıflarda bağımsız gruplar için yapılan t-testine bakıldığında
bedensel, sözel, duygusal zorbalık ile yüksek düzeyde karşı karşıya kalan öğrencilerin
boyun eğici davranışlarının, bu zorbalık türleri ile daha az karşı karşıya kalan
öğrencilerden daha yüksek olduğu görülmektedir. T-testi sonuçlarına göre p<.05
düzeyinde bir fark olduğu görülmektedir. İlköğretim 5’inci sınıf öğrencilerinden yüksek
düzeyde cinsel zorbalık ile karşı karşıya kalma ile boyun eğici davranışlar arasında
bir fark görülmemiştir.
İlköğretim 8’inci sınıflarda bağımsız gruplar için uygulanan t-testine bakıldığında,
bedensel, sözel, duygusal ve cinsel zorbalık ile yüksek düzeyde karşı karşıya
kalan öğrencilerin boyun eğici davranışlarının, bu zorbalık türleri ile daha az karşı
karşıya kalan öğrencilerden daha yüksek olduğu görülmektedir. T-testi sonuçlarına
göre p<.05 düzeyinde anlamlı bir fark olduğu görülmektedir (Kaya, Güneş,Kaya,
Pehlivan,2004).
İlköğretim 8’inci sınıflarda bağımsız gruplar için uygulanan t-testine bakıldığında
bedensel, sözel, duygusal ve cinsel zorbalık ile yüksek düzeyde karşı karşıya
kalan öğrencilerin bu zorbalık türleri ile daha az karşı karşıya kalan öğrencilerden
daha çok sürekli öfke belirtisi gösterdikleri görülmektedir. T-testi sonuçlarına göre
p<0.05 düzeyinde anlamlı bir fark olduğu görülmektedir (Kepenkçi, Çınkır, 2001,.
Türk Eğitim- Sen, 2005).
İlköğretim 5’inci sınıflarda bağımsız gruplar için uygulanan gruplar için
uygulanan t-testine bakıldığında, bedensel, sözel, duygusal, zorbalık ile yüksek
düzeyde karşı karşıya kalan öğrencilerin bu zorbalık türleri ile daha az karşı karşıya
kalan öğrencilerden daha az sürekli öfke belirtisi gösterdikleri görülmektedir. T-testi
sonuçlarına göre p<.05 düzeyinde anlamlı bir fark olduğu görülmektedir. Ancak cinsel
zorbalık ile yüksek düzeyde karşı karşıya kalma ile sürekli öfke puanlarının arasında
bir ilişki olmadığı görülmektedir.
İlköğretim Öğrencilerinin Farklı Zorbalık Türleri ile Karşı Karşıya Kalma Sıklığının ve ... u
68 Millî Eğitim u Say› 190 u Bahar/2011
Öneriler
Türkiye’de yapılan sınırlı araştırmalar ve Dünyada’ki çeşitli ülkelerde ve
okullarda yapılan araştırmalar göre zorbalık bir sonun olarak görülmektedir.
Öncelikle okulda ailede çocukların temel ihtiyaçları olan ait olma, eğlence,
özgürlük ve güç gibi ihtiyaçlarının karşılanması gerekmektedir.(Öğrencilerin temel
ihtiyaçlarının karışlanma düzeylerinde yükselme olduğunda zorbalık düzeylerinde
azalma olduğu görülmektedir)
Yalnız kalan, itilen çocuklarla özel olarak ilgilenilmesi gerekmektedir. Çok
Yalnız olan bu çocukların zorba ve karışmayan çocuklara göre de daha yalnız oldukları
da görülmüştür.
Okullarda öğrencilerin, duygusal, sosyal, gelişimlerine katkıda bulunan etkinliklerin
gerçekleştirmeleri gerekmektedir.
Okullardaki yöneticilerin, öğretmenlerin, sınıf rehber öğretmenlerinin ve okul
psikolojik danışmalarının zorbalığı önleme çalışmaları yapmaları gerekmektedir.

Burada verilen bazı davranışlar her nekadar istenmeyen davranış olsada çocuklar için normal bir davranış gibi gelmekte.İtme ,çekme ,vurma v.b. Bazen de oyun adı altında bu davranışlar sergilenmekte gördüğüm kadarıyla .

Teneffüslerde sık sık çocukları gözlemliyorum.Birbirlerini kovalıyor,yakalamak için,tekme-tokat atıyorlar.Çocukları çağırıp niye böyle yapıyorsunuz diye soruyorum.
Cevap: Oyun oynuyoruz öğretmenim.

Bir de bizim çocukluğumuzda olmayan yakalamaca diye bir oyun var.Sadece birbirlerini kovalamaktan ve birbirlerine zarar vermekten başka birşey olmayan bir oyun.Nasıl oyunsa.

Bu konuda ne yapabilirim,bunun önüne nasıl geçerim diye düşündüm ve bunu önlemenin yolunun çocuklara eğlenerek,öğrenecekleri oyunlar öğretmek olduğuna karar verdim.Gerçekten çocuklar oyun bilmiyorlar ki.Bildikleri varsa yoksa bilgisayar,kovalamaca,yakalamaca,çizgi film seyretme vb. şeyler.

Özellikle beden eğitimi ve serbest etkinlik saatlerinde çeşitli oyunlar üzerine yoğunlaştım.Şu anda çocuklar o oyunları bıraktı diyecek kadar unuttular.Benim yokluğumda kendi kendilerine ve severek öğrendikleri oyunları oynuyorlar.

       Bu konuda degerli öğretmenlerimize çok büyük görevler düşüyo,böyle öğrencileri gözlemleyip sürekli uyarmalı cocuk öğretmenin gözünün üstünde olduğunu bilmeli odamı fada etmiyo(şimdi ki coçuklar bi alem)aileyle görüşüp cocugunun durumu anlatılmalı,öğretmen duyarsız kalınca aileler kötü oluyo(tecrübeli biri olarak)çirkin şeyler yaşanıyo ,çocuk sınıfa girgiği andan itibaren öğretmenine emanettir.Bu sene ne yaşıycaz kaygıyla bekliyorum okul fobi oldu bende

   

Bunun çözümü karma eğitimin kaldırılmasıdır.Zorbalık gücü kime yeterse ona yapılıyor.Genelde kız çocukları şiddete uğruyor.Çocuğumuzu özenle yetiştirip okula gönderiyoruz erkek arkadaşlarından şiddet görüp,ezilip,sindirilip geri geliyor.Şiddet gören erkeklerde var ama az ve erkekler kendini koruyabiliyor kızlar ise şimdiki kadınların hali gibi,dayak yemeye alışmışlar.Modern eğitim diye kız çocuklarını eziyorlar,büyüyünce de neden eşinin şiddetine karşı çıkmıyorsun diyorlar.

akran zorbalığıyla başedebilmekiçin öğretmenin elinde hiçbir şey yok. öğrenci davranışlarını değerlendirme kurulundayım. cezalar komik ve caydırıcı değil. en ağır ceza olan okul değiştirme cezası ilçede incelenip genellikle geri dönüyor. düzenli ve işleyen bir disiplin sistemi oluşturulmalıdır. böylece kurallara uyan öğrenciyi korumuş oluruz. zorbayı kaybetmemek için diğer öğrencileri kaybediyoruz.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çocuklar arasında ‘akran zorbalığı’ diye nitelendirilen ‘sindirme ve yıldırmayı’, ‘bulliying’ kavramıyla açıklayan Gün, şöyle devam etti: “Akran zorbalığı mobbing kadar önemli. Kadına şiddetin nedenlerinin başında bu olgu yatıyor. Pek farkına varılmayan ‘bulliying toplumda kanıksanmış, ‘çocuktur, böyle yapar’ diye düşünülen, bir konu; ama öyle değil. Bulliying çocuklarda çok önemli sorunlara yol açar. O çocuk yetişir, toplumun içinde bir cani haline gelebilir. Bizlerin hayatını söndürür.”

insan bazen bunlar çocuk diyor aralarındaki ufak tefek sorunları önemsemiyor ama bir bakıyorsun birileri gruplaşmış birileri yalnız bırakılmış hatta bazen öğrenci bu durumdan illallah ediyor ve "öğretmenim kimse benle oynamıyor" diyor her teneffüs öğrencilerin başında durup hadi çocuklar şu oyunu birlikte oynayalım sen bunu yap sende bunu yap diyemiyorsun bu zaten tabiata aykırı yani çocuk yahu bunlar. bizim zamanınmızda böyle değilde çocuklar daha saf daha çocuk daha içtendi şimdiki bir çok çocuk ailenin sürekli ondan yetişkin gibi davranmasını istemesi ve ailede ailenin fark etmediği gizil öğrenmeleri sebebiyle haddini aşıyor.

Bu konu çok önemli.Hatta hayati derecede önemli.Özellikle tüm ilkokullarda bununla ilgili projeler oluşturulmalı ve hayata geçirilmeli.Aileler işin içine çekilerek çözüm yolları oluşturulmalı.
 Okulda dikkatimi çekti, zorbalıkla ilgili bir iki olaya müdahale ettim diye çocuklar nöbetçi olmasamda bana gelip arkadaşlarını şikayet ediyorlar.Öğretmenler olarak bizlere de çok önemli görevler düşüyor. Eğitim-öğretim meselesinin hep öğretim tarafını tutturmuş gidiyoruz ve bir toplum bir ulus eğitimi eksik almış olarak ellerimizden kayıp gidiyor.

 Bu konu hakkında çok acil adım atılmalı.Herkes öğretmen şiddetine odaklanmış durumda.Ama akran zorbalığından bahseden yok.Çocuklar sürekli birbirlerine zarar veriyorlar.Bir öğretmenin öğrencisine sesini bile yükseltemezken aynı çocuklar arkadaşları tarafından ciddi şiddete uğruyor.Ama bunu gören yok.
    Fiziksel olarak güçlü olanlar her teneffüs birine şiddet uyguluyor ve buna karşın hiçbir şey yapamıyoruz.Uyarıya aldırmıyorlar.Bu tarz davranışlar için ciddi cezalar gelmeli.

bu çocuklar gelecek için oldukça zararlı olacaklar...şimdi bizim bağırmalarımıza bile avaz avaz bağıranlar ileri de çok ama çok pişman olacak ve iş işten geçmiş olacak..

Okulum için akran zorbalığı konusunda erasmus projesi yazdım. Kabul edildi. İki farklı ülkede eğitim alacağız. Burada paylaşırım inşallah

Okulum için akran zorbalığı konusunda erasmus projesi yazdım. Kabul edildi. İki farklı ülkede eğitim alacağız. Burada paylaşırım inşallah

Çok güzel.Paylaşımlarınızı bekliyoruz.

biz sınıf öğretmenleri olarak bir çok duruma ve olaya müdahil olup konuşup dikkat ediyoruz ama ortaokulda çocuklarımız resmen ne yapacaklarını bilemez haldeler .devamlı öğretmenlerine şikayet eder  durumdalar öğretmenlerimiz de uzun süre sınıf öğretmeni kadar vakit geçiremediği için örencilerle durumdan biraz uzak kalıyor bu durum 5.sınıfların oratokula gitmesiyle daha da karmaşık bir hal almıştır diye düşünüyorum .bu durumda rehberlik öğretmenlerimizin akran zorbalığı konusuna  sanki biraz  daha  titizlikle ilgilenmesi gerektiği kanısındayım

Akran zorbalığınin türleri var arkadaşlar. Ancak akran zorbalığı birçok okulda ciddi bir sorun olarak ele alınmıyor. Bu konuda okulların ve tabi öğretmenlerin bir stratejisi yok. Avrupa'da bir sorun olarak kabul ediliyor ve Özellikle İngiltere eğitim sisteminde koçluk sistemi ile çözüm bulunmaya çalışılıyor. Yazdığım proje akran zorbalığına karşı koçluk tedbiri alınması konulu. Burada ve ebada paylaşım yapacağız inşallah. Öğrendiklerimizi aktarmak istiyoruz.