ohhh ne ala memleket alan değiştir batıya gel sonra da aman ben pişman oldum alanıma geri dönmek istiyorum ne güzel iş yıllardır doğu il dıiı bekleyenler bilmiyor muydu alan değiştirmeyi
Bir dağ köyüne atandığında babası vefat edeli on yıl olmuştu. Hasta annesini memleketin en batısında bırakıp memleketin en doğusuna gelirken yolda geri dönmekle dönmemek arasında hayli karamsarlıklar yaşamıştı. Lakin çaresizdi..
Atandığı okul tek öğretmenli birleştirilmiş sınıflı bir okuldu. Bakımsızlıktan harabeye dönmüş, lojmanında ise yaşanacak hal kalmamıştı. Merkezden geliş gidiş yapma şansının sadece kışa kadar olduğu bilgisini edindi. Bu süre zarfında kendi imkanlarıyla lojmanı yaşanılır hale getirdi.
İlk görev yerinde olanca tecrübesizliğine rağmen elinden gelenin en iyisini yaptı.
Görevinin dördüncü yılında annesinin hastalığı ilerledi ve kanser teşhisiyle hastaneye yattı. Ablası ve eniştesi ilgileniyordu belki ama aklı sürekli annesinde olduğu için bir türlü hayata konsantre olamıyordu.
Sınıf öğretmeni olduğu için puanıyla il dışı yer değiştirme şansı bir türlü olmadı.
Bu senenin başında annesinin özrünü belgeleyip tayin istedi. Olmadı.
Daha sonra alan değişikliği şansı doğdu ve altıncı yılının sonunda annesine gidebildi.
Aradan çok değil dört ay geçti.
Annesi vefat etti..
Bu öğretmen alenen insandır..
Can taşımaktadır.
Canı çıkası olmuştur gerçi yaşadıkları karşısında.
Zihinsel engelliler öğretmenliği 30 yaşına kadar aklından geçmezken birden başına gelen olaydır.
Suçsuzdur..
Suçlu sistemdir..
Sistem suçunu telafi etmelidir..