Daha önceleri herkes sınıf öğretmeni olmuştu bu kadar ses çıkmamıştı kimseden bence kendine güvenen,bu işi yapabileceğine inanan insanlar geçtiler. Ama her ne kadar daha rahat olduğunu düşünseler de içlerinde tuhaf bir burukluk duyduklarına eminim...Allah hepimizin yarımcısı olsun.Karalamalara gerek yok diye düşünüyorum...
Daha önceleri de başka branşların sınıf öğretmenliği yapmasına devlet izin vermiş, toplum da meslektaşlarımız da buna ses çıkarmamıştır bundan sonra da bu böyle olacaktır.
Okuttuğumuz çocuklar yaşça, bedence küçük olunca ilkokul öğretmenliği de "küçük öğretmenlik" miş gibi görülüyor, "sınıf öğretmeni küçük çocukla uğraşır, çok bilgili olmasına gerek yok, yoldan geçen herhangi birini de getirsen yapar" anlayışı var herkeste.. Çocukların yaşları ve boyları büyüdükçe derslerine giren branş öğretmenlerinin de itibarı büyüyor herkesçe , bize öğretmen onlara hoca demek gibi ayrımlar başlıyor.
Bugün sınıf öğretmenliğinden branşa geçen arkadaşlara " siz küçüksünüz biz büyüğüz" " sizin mesleğiniz bizim mesleğimiz bizim mesleğimiz bizim mesleğimiz, siz daha dün mesleğini elinden aldığımız fakir ama onurlu genç değil misiniz, ne işiniz var burada?" tarzında yaklaşılması hep bu "küçük-büyük " kastlaşmasının sonucudur.
Kimse "az bilgili-çok bilgili, yapar-yapamaz" ın derdinde değil..Asıl hazmedilemeyen ünvan değişikliği.."Düne kadar basit, küçük bir ilkokul öğretmeniydin şimdi nasıl ve hangi hakla büyük, değerli branş öğretmeni oldun? "
Aynı şeyi bir branşçı yapınca " Koskoca matematikçi atanamayınca sınıf öğretmeni oldu" deriz acırız ya da "iyi , en azından çocukların matematiği kuvvetli olur bari " diye seviniriz veli isek..