İKİ ÖĞRETMEN YANARAK ŞEHİT OLDU
Hüseyin Hüsnü TEKIŞIK
Öğrenciler ve okul yanmasın diye kendilerini ateşe atan iki öğretmeni kurtarmak için seferber oluyor bütün doktorlar... Sonuçta boşa çıkıyor bütün çabalar... Hayatlarının baharında, öğrencileri, okulu uğruna can veriyor Aysun ve Burçin Öğretmenler.
Mevsim kış... Aylardan aralık... Ağrı'da Doğubayazıt ilçesi karlar içinde... Hava öylesine soğuk ki buz kesiyor sanki...
Doğubayazıt'ın Ortadirek Köyü okulunda ısınma aracı soba, yakıtı da tezek... Doğu Anadolu'nun pek çok köy okulunda olduğu gibi... Yakacak ödeneği vermeyince devlet, çocuklar her sabah ellerinde bir tezekle geliyorlar okula.. Hizmetlide yok köy okullarında... Sobayı yakmak öğretmen ve öğrencilerin görevi...
56 yıl önce, Bingöl'ün Karlıova ilçesinin Bahçe Köyü'nde, samanlıktan oluşturduğum okulda öğretmenlik yaptığım günleri hatırlıyorum bir anda...
Mevsim kış... Aylardan aralık... Doğubayazıt karlar içinde... Ortadirek Köyü'nde öğretmen ve öğrenciler dondurucu soğukla başbaşa...
24 Aralık sabahı, soba yakma sırası 5. sınıf öğrencisi Okan Kömürcüoğlu'nda... Okan tezekle dolduruyor sobayı... Çabuk tutuşsun diye tiner döküyor üstüne... Ve çakınca kibriti, sobadan önce alev alıyor tiner bidonu... Bir top ateş içinde kalıyor Okan... Öğrencilerin "Okan yanıyor... Okul yanıyor" çığlıklarını duyan Aysun öğretmen, Okan'ı ve okulu kurtarmak için, dalıyor alevler arasına... Onları kurtarmak isteyen Burçin öğretmen de kendini atıyor ateşin içine...
Öğretmen Aysun Kayalar (23), Burçin Uysal (25) ve öğrenci Okan (13) ağır yaralı...
Milli eğitim ve sağlık teşkilâtı helikopter temin edemiyor... Aysun öğretmenin akrabası emekli bir subay giriyor devreye... Anında yardıma koşuyor Hava Kuvvetleri... Ağır yaralı öğretmenler ve öğrenci önce Van'a, sonra Diyarbakır'a sevkediliyor...
Öğrenci Okan, can veriyor helikopterde... Diyarbakır'da Yanık Tedavi Merkezi bulunmadığı için yaralı öğretmenler Ankara'da GATA (Gülhane Askerî Tıp Akademisi) Hastanesine getiriliyor.
Öğrenciler ve okul yanmasın diye kendilerini ateşe atan iki öğretmeni kurtarmak için seferber oluyor bütün doktorlar... Sonuçta boşa çıkıyor çabalar. Öğrencileri ve okulu uğruna can veriyor GATA'da Aysun öğretmenle Burçin öğretmen...
Burçin öğretmenin ailesi, cenazelerini götürüp Samsun'da toprağa veriyor sessiz sedasız... Olayı haber alan Millî Eğitim Vakfı koşuyor Aysun öğretmenin ailesinin yardımına... Vakfın kiraladığı bir otobüsle cenaze gönderiliyor Manisa'ya... Aysun öğretmen de yine sessiz sedasız toprağa veriliyor Akhisar'da...
Öğrencileri ve okulu yangından kurtarmak için kendilerini ateşe atan ve bu uğurda, hayatlarının baharında can veren öğretmen Aysun Karalar ve Burçin Uysal'ın meslek yaşamları noktalanıyor böylece...
Millî Eğitim Bakanlığının önünde anlamlı bir tören düzenlenerek şehit öğretmenlerin cenazeleri törenler uğurlanıp memleketlerinde törenle toprağa verilemez miydi? Bu törenlerin anlamlı bir şekilde medyada yer alması sağlanamaz mıydı?... Fakat olmadı bunlar nedense...
O günlerde yılbaşı eğlencesi hazırlığı içinde bulunan televizyonlar; her zaman olduğu gibi şarkıcı, türkücü ve dansözlerle meşguldü daha çok... "Hürriyet'te Bekir Coşkun, Milliyet'te Hasan Pulur ve Abbas Güçlü hariç, yanan öğrencisini ve okulu kurtarmak için kendilerini ateşe atıp yanan Aysun öğretmenle Burçin öğretmenden bahsetmedi hiçbir gazete... Bu yönü ile bütün medya yine sessiz sedasızdı... Çünkü onlar için önemli olan; şarkıcı, türkücü, dekoltesini ve eteğini en çok açan dansöz ve artislerdi... Onların eğlenme, evlenme ve boşanma hayatını anlatan magazin haberleriydi... Çocuklarımızın iyi bir insan olarak yetişmesini sağlayan, ülkenin aydınlık geleceğini hazırlayan ve gerekince bu uğurda tereddütsüz can veren öğretmenlerin hayatı ve yaşadığı acı olaylar hiç de önemli değildi medyamız için...
Milli Eğitime hizmet yolunda iki genç öğretmenin can verdiği günlerde, bütçe müzakereleri vardı. Ankara'da... Köy okullarına yakıt ödeneği veremeyen ve yangın söndürme aracı alamayan Millî Eğitimin Bakanı Hüseyin Çelik, 43 bin okula (25 bini köy okulu) 2005 yılı sonuna kadar internet bağlantısı yapılacağını, 81 ilde bütün öğretmenlerin bilgisayar okur yazarı olması için seferberlik ilan ettiğini anlatıyordu TBMM'nde...
Adalet Bakanı Cemil Çiçek 'de; son yıllarda ülkemizde 20 bankanın sahipleri tarafından soyulduğunu, bu bankalardan çalınan 56 milyar doları (2004 milli eğitim bütçesinin 6 katı olan 80 katrilyon TL'yi) millet olarak hep birlikte cebimizden ödeyeceğimizi açıklıyordu yine o günlerde...
Okuluna yakıt ödeneği verilemeyen ve yangın söndürme aracı alınamayan köy okullarından birinde çıkan yangında, bir öğrenci iki öğretmen can verirken, bankaları soyan büyük hırsızlar, yalılarında, yatlarında ve dış ülkelerde krallar gibi eğlenip yaşıyorlardı...
Mevsim kış... Aylardan aralık... Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesi karlar içinde... Ortadirek Köyü bürünmüş yasa figan içinde... Köylülerle öğrenciler, Aysun öğretmen ve Burçin öğretmenleri ve öğrenci Okan için ağlıyorlar...
Şehit meslektaşlarımız Aysun Karalar, Burçin Uysal ve öğrenci Okan'a Tanrı'dan rahmet ve kederli ailelerine baş sağlığı diliyoruz. Millî eğitimi yönetme sorumluluğu taşıyanların da, bu acı olaydan ders alıp çok akıllıca hareket ederek öğretmenlerine sahip çıkmasını ve gereken değeri vermesini bekliyoruz.
erdem öğretmenim bu acı olayı nerdeyse unutmuştuk. Hatırlattığınız için teşekkür ediyor ben sizi alkışlıyorum....