Alo 147

Az önce koca kafalarda bununla ilgili güzel bir skeç vardı. Acınacak halimizi gösteriyordu.

bi şeyler(çok) demek istiyorumda dökülemedi cümleler...çok doluyum galiba...zaten bi hiç bişey hissetmediğimde bide çok dolu olduğumda düğümlenir..çözülünce yazacağım inşallah...

Yorumsuz

zaten aldığımız maaş itibarıyla  polisten askerlikten hizmetliden düşük velinin hatta çocuğun cebindeki telefon bizim bir maaşımız kadar öğretmenlerin saygınlığı ayaklar altında bir de öğretmeni şikayet öğretmen olmanın anlamını sorgulatacak düzeyde ayrıca neden bakanlık çocuklara çocuk haklarının öğretilmesi, uygulanabilirliği ve çocukların hak araması konusunda bir şey yapmıyor da direk öğretmeni hedef gösteriyor...

Sizlere gerçek yaşanmış bir olay anlatacağım.Bir arkadaş köyde göreve başlıyor.Birleştirilmiş sınıf.Köydeki bazı insanlar  bir sabah "Hoca kalk" diye evin kapısına gelirler Öğretmen buyrun der.Hoca sen bizim çocukları geziye götürmüşsün çocuklar bir küp altın bulmuşlar altını sen almışsın Altınları ver.derler.Öğretmenin hiçbir seyden haberi yok.Neyse sonradan iş anlaşılmış ki öğrencilerden bir tanesi bu olayı rüyasında görür ve velilerine gerçekmiş gibi anlatır.Yorum sizindir...

ben de öğretmenliği bu kadar basitleştiren milli eğitim bakanlarını şikayet edebileceğim bir hat istiyorum
bakın bu hat 9 yıl önce olsaydı hemen şikayet edilirdim
bir ilçede 1.sınıf okutuyorum bilgilerini yeni doldurduğum için mesleği lisede hizmetli olan( küçük gördüğüm için değil ama bize karışma hakkını bulduğu için yazıyorum)
kapıyı bile vurmadan bir hışımla sınıfa girdi. Kavgaya gelmiş belli
ben Mehmet'in velisiyim hoca hanım
buyrun
sen bu çocuklara a'yı b'yi öğretmeden Ali bak. Ali ata bak yazdırıyorsun
eeeeeeeeeee
öyle olmaz önce a'yı b'yi öğreteceksin sonra yazdıracaksın gerçi ben evde öğretiyorum ama SEN 'de öğretsen iyi olur (lisede  bir işi olduğuna göre öğretmene SEN diye hitap edilmeyeceğini biliyor ama özellikle yapıyor belli)
ben nasıl öyle davrandım hala anlayamıyorum ama sakin bir şekilde artık cümleden başlayarak öğretildiğini anlattım
FAKAT AKLIMA HER GELDİĞİNDE PİŞMAN OLURUM SINIFTAN KOVMADIĞIMA
kovsaydım bakanlığa kadar gitseydi belki bizleri ne konuma düşürdüklerini anlarlardı

Bir yaşanmış olayda benden.Öğretmen öğrenciye Fatma diye hitap eder çocuk eve gidip ağlar. Babanne okula damlar ona Fatma diyemessin Fatma Hanım diyeceksin çünkü Fatma Hanım benim adım.Bunu öğretmen hanımın eşi cenazesinde anlatmıştı.Kadıncağız kanser olup ölmüştü.Seneler geçsede bu olayı hiç unutmadım.

1. yorumum:
Artık öğrenciyi dövmeyeceğim, hatta kızmayacağım, hatta ser bakış bile bakmayacağım, hatta uyarmayacağım....
ister ödevini yapmasın, ister ders çalışmasın, ister sınıfa zamanında girmesin, ister kavga çıkarsın, ister sınıfın eşyalarını kırsın dağıtsın asla ama asla Artık öğrenciyi dövmeyeceğim, hatta kızmayacağım, hatta ser bakış bile bakmayacağım, hatta uyarmayacağım....

neme lazım, arar 147yi, beni şikayet eder, mesleğimden, ekmeğimden olurum, çoluğum çocuğum var benim.

2. yorumum,
en iyi öğretmen karışmayan, bağırmayan, görmeyen öğretemndir. hatta çocuklarla beraber, hiç istemediğimiz hatta engelmeye çalıştığımızın disiplin zafiyeti olan hususlarda bile öğrenciyle beraber bizzat yapan öğretmendir. bayılır öğrenciler o öğretemene, kızarlar, afedersiniz söverler karışan öğretmene,
neme lazım çoluğum çocuğum var benim, öğrencilerimin sevgisini! kaybedemem.

3. yorumum,
şikayet demokratik bir haktır, belki bazı yazılı ve yazılı olmayan kanunların nizamların yerine getirilmesi için bir otokontroldur. belki kaçak elektrik kullanan komşumuzu, ne bileyim ehliyetsiz araba kullanan arkadaşımız şikeyet edebilmeliyiz. belki iyi bir şikeyet etme eğitimini vermeliyiz. biliyorsunuz alo rütk hattına rahahatsız olduğumuz gayri ahlaki reklam ve proramları şikayet edebiliyoruz. ama istismar etmediğimiz müddetçe,

tabiki öğrencisini döve öğretmen şikayet edilir, haksız yere dövüyorsa, en basit kusurlarda bile vuruyorsa, şikeyet edilsin. hatta burada dayalk konusu tartışıldı, öğretmenlerimizin önemli bir bölümü kesinlikle ama kesinlikle öğrenciye vurulmaması gerektiği idi, tamam vurulmasın, dayak atılmasın, öğrenci çok ciddi kusurlar işleyebilir, verilecek doğru bir tepki çocukların karşılaştığı olumsuz davranışlara karşı bir rol model bile olabilir, ama öyle anlar oluyor ki ne öfkeni yenebiliyorsun, ne de sakin olabiliyorsun, öğrenciye bir tokat yada bir kulak çekme yapıyorsun. ne yani böyle durumlarda bile kırk yılda bir tokat atrtı diye o öğretmen aforoz edilecek yani, biraz mantıklı olalım, türkiyemizin heryeri çok elit değil. ama biz yine de vurmayalaım malum bakanımız her hatayı öğretmende buluyor, çoluğumuz çocuğumuz var bizim, en iyisi vurmamak, cezasını başka türlü vermek.

4. yorumum
artık o kadar pasifiz, o kadar da yalnız kaldık i, hiç bir yetkimiz ve gücümüz yok, öğrencisi çıksa"ne diyon lan sen" dese kızmayayız, bağıramayız, uyaramayız, dövemeyiz, müdüre götüremeyiz. aslında yarın törende çıkıp öğrencilere şunu demeliyiz, "çocuklar bize istediğiniz gibi konuşabilirsiniz, istediğinizi yapabilirsiniz, hiç ders çalışamayabilirsiniz, her türlü disiplinsizliği yapabilirsiniz, çünkü bizim size karşı hiç bir şekilde uyarma, ikaz etme hakkımız yok, yaparsak şikeyet edin. vurun, kırın, yakın, serbestsiniz demeliyiz. ha eğitim düşmüş, disiplin bozulmuş, okuldan çıkan öğrenci toplum için bir canavar olmuş, yine öğretemnin suçu, çünkü gerekn eğitimi verememişiz.

Arkadaşlar ben yorum yapmak gereği bile duymuyorum. Öğretmeni bu hale getiriyorlar sonrada çıkıp eğitim kalitesiz yorumları yapıyorlar. Maalesef öğretmenlik mesleği ayaklar altında şu anda...

Arkadaşlar ben yorum yapmak gereği bile duymuyorum. Öğretmeni bu hale getiriyorlar sonrada çıkıp eğitim kalitesiz yorumları yapıyorlar. Maalesef öğretmenlik mesleği ayaklar altında şu anda...

kadir hocam dikkatli olun yoksa ALO 147...

Annemden bir replikk
Kızım bulaşıkları yıka
Yıkayamam anne
seni 147 ye şikayet edeceğimmm
Allahım yandığımızın resmidirr...

işte zekaaaa