Gazi Karabulut'un yazısı
Yüreğimi,gönlümü ortaya koyarak,ümit ederek ve hayallerimi süsleyerek bir alemin özlemini paylaşmak istiyorum gönül dostları ile…
Bir alem özlüyorum:insanların insan olmaktan utanmadığı, muhabbetin hakikat olduğu ve sinelerin pak bir dünya için çarptığı…
Bir dünya özlüyorum ki,gönül kapılarının sonuna kadar açık tutulduğu ve o gönül kapısından içeri girenlerin dirildiği bir dünya…
Bir ülke özlüyorum,halka hizmeti Hakka hizmet olarak gördüğü için Nil’in kenarındaki kuzunun mesuliyetini yüreğinde hissedenlerle dolu…
Ve bir yer özlüyorum ki;orada erkekler evinden başka hane bilmesin.Evini,evladını,evdeşini cennet kokusu bilsinler, evinin içini nur ile doldursun.Erkek ayarlı,kararlı,vakarlı, çalışkan olsun.Yuvanın kurucusu kadın,temiz,vefakar,saygılı, sevgili olsun.
Bir gençlik özlüyorum;orada gençler,orada delikanlılar, denizler gibi coşanlar,mukaddes bir davanın peşinde koşanlar olsunlar.Büyük davalara şümul olup ulvi sevdalarla sevdalansınlar.O gençlik imandan kaleler gibi canlı hisarlar gibi dipdiri dursunlar.O gençliğin nezih kalbinde Allah, vatan,millet,bayrak sevgisi olsun.
Bir millet özlüyorum ki;insanlar ego duygusunu aşmış diğergamlığı destanlaştırmış,rahman ve rahim olan yüce yaratıcıya safça,samimiyet ve sadakat ile bağlanmışlar. Bütün başlar sadece ve sadece O’nun huzurunda eğilmiş.
Özlüyorum:iki cihan güneşi gibi “Bir elime ayı öbürüne güneşi verseniz yine davamdan vazgeçmem.” Diyebilecek yüce ruhlu dava adamlarını.
Hasretle bekliyorum;hayata gözlerini yumacağı sırada kendisine su getirenler“Zafer kime nasip oldu?” diyen ve “ Müjdeler olsun Allah Rasulu’nun ordusu muaffak oldu.”cevabını alınca elsiz,kolsuz,bacaksız haline rağmen tebessüm ederek gözlerini kapatan Ebu Akil ruhlu kahramanları…
Bir yürek çarpıntısı ile özlüyorum,Yavuz soylu,Yunus huylu yiğitleri…
Gözlerim ufukta bekliyorum,vatana kurban olsun diye saçına kına yaparak Çanakkale’ye gönderen anaların yetiştirdiği Kınalı Kuzuları…
Yollarını gözlüyorum;”Allah’ım bana zulmedenlere hidayet eyle.Başımı yaranları,dişimi kıranları,sineme kılıç vuranları bağışla,hidayete erdir.Çünkü onlar gerçeği bilmiyorlar.”diyen iki cihan güneşini örnek alacak neslin.
Öyle bir alem istiyor ve özlüyorum ki;orada insanlar fani olduklarını bilsinler.ihtiraslarının esiri olmaktan kurtulsunlar.“Ben insanları ve cinleri ancak bana kulluk etsin diye yarattım.” emri doğrultusunda bir hayat sürsünler.Aklını,ilmini,beynini,gönlünü Allah’a layık kul olma istikametinde kullansınlar.
Evet Efendim! İşte böyle bir alem özlüyorum.Bu alemde buluşmak ümidiyle...
H.İBRAHİM ELMACI