Amerikan İsrail Mallarını Boykot Edelim

Sn. elbruz , hoş  güzel de bu boykotu memlekette
yüze kaça kabul ettirebileceğiz? Hesapladın mı?Teknoloji onlardan, silah onlardan,
tohum onlardan,gübre onlardan, Dünya'nın  ise binde biri hatta milyonda biri senin isyanını duymakta. Buyuralım boykot edelim.En Başta Amerikan fimlerinden hodri meydan...

birkaç kanalın duyarsızlığına aldanıp sanmayınki kimse önemsemiyor.anadoludan yardım yağıyor.zaten bezmemizi istiyorlar.ne var bu kadar korkacak.amerikan israil malları mı var sadece dünyada.neden bu kadar karamsarız hiç anlamıyorum.bizim de aynı ürünlerden var.mesela almasak öleceğimiz, sadece israil in ürettiği ürünler neler ki imkansız geliyor boykot anlamadım.sizin vazgeçemeyeceğiniz ürünler varsa alın.biz boykota devam edeceğiz.burada birkaç sayfa olduğumuza bakmayın.kartel medyaya da...bu ülkede sadece amerikan filmleri izleyip pembe dizilerdeki yaşamlara hayran kalan,gözü gerçekleri görmeyen insanlar yaşamıyor .filistindeki katliamı gözyaşlarıyla dualarla izlerleyen milyonlar var.sadece yürüyüşlere katıyanlar boykot yapsa yeter.en küçük ilçelerden metropollere her yerde milyonlar yürüdü.onlar boykot yapmayacaklar mı sanıyorsunuz.az değiliz çok şükür....

arkadaşlar boykota devam. boykot ilk başladığı sıralarda marketten kahve alacaktım. kahvelerin hepsi israil malıydı. özellikle ordaki görevliye türk ürünlerinden bir marka sordum. yok dedikten sonra sizdemi boykot ediyorsunuz diye sordu. demekki birşeyler farkediliyor. şimdi bırakırsak taviz vermiş oluruz. onların deterjanlarını yiyecek ve içeceklerini kullanmayalım. ne kaybederiz. hem içine ne koyduklarını biliyormuyuz. cola içmeyelim. zaten bir faydası yok. elimizden geldikçe israili boykot edelim.

Boykot Boykot Boykot Yapmalıyız....
yoksa O Masumların İki Cihanda Elleri Yakamızdadır..
alış Veriş Yaparken O Masumların Katledilişini Düşünelim Ona Göre Karar Verelim....

boykota devam ...
yaşananlara alışmayalım...

Boykot ediyorum yazdığınız bütün malları almıyorum. Ama bunu herkesin yapması lazım. Büyük marketlere bakıyorum. Hala raflarında bu mallar duruyor. Vatandaş da alıyor.

birden olmaz mutlaka ama oluyor zamanla.ne zaman markete gitsem elinde liste yada ürünü inceleyen israil malı falan diye konuşan insanlar görüyorum ve çok seviniyorum.isr.ve yandaşları  bezmemiz için hiçbirşey olmuyor gibi davransınlar bırakın.siz emin olun birşeyler oluyor bu ülkede çok şükür.

tarih hep tekerrür ediyor sevgili arkadaşlar.Türklerin ve müslümanların tarihine bakarsanız hiç bir zaman batılıdan hayır görmemişlerdir. hiç bir zaman vaatlerini yerine getirmemişlerdir. hepinizin bildiği şu ayeti takrar buraya yazmak istiyorum "siz onlar gibi olmadıkça onlar sizden razı olmazlar" bunu bile bile hala kapılarında yalakalık yapmayı anlamıyorum. netice isteklerine bir bakın  zinayı şuç olmaktan çıkrdık,domuz üretim ve satışını serbest bıraktık ,milli bütün şirketlerimizi devrettik,toprak satışını serbest bıraktık ,tohumculuk yasası ile kendimizi  köle ve açlığa mahkum ettik, aklıma  gelenler bunlar eminim ki daha fazlasını yapmışızdır .zamana yayarak meclistede de çoğunu onayladık malesef.
şuna çok kızıyorum.akşam bir alış veriş merkezine gittim . kendini müslüman diye tanımlayan en azından dış görünüşü ben öyleyim diyen yüzlerce insan o gavur oğlu gavur marka hamburgercilerin önünde kuyruğa girmiş.ya bu milleti alkışlıyorum lanet olsun arkadaşlar böyle müslümana yaaaa.böyle kara cahile.
sevgili öğretmenler bu ülkenin tek kurtuluşu sizlersiniz. daha çok konuşun ,daha çok anlatın toplumdaki saygınlığınızı kullanın daha çok örnek olun pes etmeyin.bu psikolojik savaşı kazanmalıyız.ben çocuklarımı o hamburgercilere hiç sokmadım ,o içeceklerini evime hiç almadım.güzelim meyveli sodalarımız var yerli malı onu alın yav ölürmüsünüz.alıştırmayın çocuklarınızı .ve bu boykotum ömrüm boyunca sürecek çünkü ben dış görünüşümle değil yüreğimle müslümanım.
sizi de aslan gibi çağın savaşına davet ediyorum unutana kadar değil ölene kadar.

"Ülkem batar, ben yırtarım.."
‘Gencim, milliyetçiyim, milletten şikâyetçiyim’
Ankara Genç İşadamları Derneği bir “gençlik araştırması” yaptırdı.
Sonuçlardan çıkan manzara şu:
Gençlerin kafası karışık...
*   *   *
Ailelerinden dayak yiyorlar.
“Kendine kimi örnek alıyorsun?” diye sorunca, “Anne babamı” diyorlar.
*   *   *
Sigara ve içki içiyorlar.
En çok askere ve dine güveniyorlar.
*   *   *
Siyaseti takip etmiyorlar.
Ama “Siyasi yelpazedeki yeriniz?” diye sorunca, ağırlıkla “Milliyetçi-muhafazakâr” seçeneğini işaretliyorlar.
Yurtlarını çok seviyorlar yani...
Aynı gençler, “Yurtdışında yaşamak ister misiniz?” sorusuna yüzde 80 oranında “Evet” diye kafa sallıyorlar.
Yurdun en çok dışını seviyorlar.
*   *   *
“Türkiye AB’ye girsin mi”ye “Hayır” cevabı veriyorlar.
Yani?
“Ülkem dursun, ben gireyim” diyorlar.
*   *   *
“Milliyetçi gençler”, gazete okumuyor; televizyonda da sadece eğlence programı izliyorlar.
Polat gibi şekil yapmak, Koç gibi para kazanmak, Acun gibi sahillerde “sabaha kadar eğlence”ye dalmak istiyorlar.
*   *   *
Çoğu Türkiye’nin geleceğinden umutsuz...
Kendi geleceklerinden ise umutlular.
Yani?
“Ülkem batar, ben yırtarım” sanıyorlar.
*   *   *
“Ülkem varsa ben de varım”, “Ülkem batarsa ben de batarım”, hatta “Ülkemi batmaktan ancak ben kurtarırım” diyen kuşakları birbirine kırdırıp darağaçlarında, cezaevlerinde yok ettiler.
“Kitap günah, örgütlenmek yasak, siyaset tuzak” diye diye, dayağı, magazini, içi kof bir milliyetçiliği vere vere, her koyunun kendi bacağından asıldığını söyleye söyleye, “Okumadan da yırtmak mümkün”ü işleye işleye, siyasete aklı ermeyen, gözü dışarıda, “Polatist” umutsuzlar yarattılar.
*   *   *
Madem manzara böyle, ben de gençlerin yurtdışında yırtmış idollerinden Mert İçgören’in, gençler arasında pek yayılmış şarkılarından biriyle kutlayayım, yeni kuşağın Gençlik ve Spor Bayramı’nı:
“Üç gün üç gece/ Bodrum’da eğlence/
Yanımda Ceylan, Merve ve Ece/
Teker teker ya da hep birlikte/
Üç gün üç gece, sabaha kadar eğlence.../
Kızı uçağa koydum/ iki tane kız buldum/
İyice yağladım, sonra güneşe koydum/
İki saat beklettim, çıkarıp soydum/
İkisini de yedim, ohhh doydum.”
*   *   *
Bayramınız afiyetli olsun!
 
CAN DÜNDAR

tarih hep tekerrür ediyor sevgili arkadaşlar.Türklerin ve müslümanların tarihine bakarsanız hiç bir zaman batılıdan hayır görmemişlerdir. hiç bir zaman vaatlerini yerine getirmemişlerdir. hepinizin bildiği şu ayeti takrar buraya yazmak istiyorum "siz onlar gibi olmadıkça onlar sizden razı olmazlar" bunu bile bile hala kapılarında yalakalık yapmayı anlamıyorum. netice isteklerine bir bakın  zinayı şuç olmaktan çıkrdık,domuz üretim ve satışını serbest bıraktık ,milli bütün şirketlerimizi devrettik,toprak satışını serbest bıraktık ,tohumculuk yasası ile kendimizi  köle ve açlığa mahkum ettik, aklıma  gelenler bunlar eminim ki daha fazlasını yapmışızdır .zamana yayarak meclistede de çoğunu onayladık malesef.
şuna çok kızıyorum.akşam bir alış veriş merkezine gittim . kendini müslüman diye tanımlayan en azından dış görünüşü ben öyleyim diyen yüzlerce insan o gavur oğlu gavur marka hamburgercilerin önünde kuyruğa girmiş.ya bu milleti alkışlıyorum lanet olsun arkadaşlar böyle müslümana yaaaa.böyle kara cahile.
sevgili öğretmenler bu ülkenin tek kurtuluşu sizlersiniz. daha çok konuşun ,daha çok anlatın toplumdaki saygınlığınızı kullanın daha çok örnek olun pes etmeyin.bu psikolojik savaşı kazanmalıyız.ben çocuklarımı o hamburgercilere hiç sokmadım ,o içeceklerini evime hiç almadım.güzelim meyveli sodalarımız var yerli malı onu alın yav ölürmüsünüz.alıştırmayın çocuklarınızı .ve bu boykotum ömrüm boyunca sürecek çünkü ben dış görünüşümle değil yüreğimle müslümanım.
sizi de aslan gibi çağın savaşına davet ediyorum unutana kadar değil ölene kadar.

çok doğru yazmışsınız.üzerine söyleyecek birşey bulamıyorum.ömür boyu boykot...

kola  ve hamburger manyağı olmuş bu millet . benlikten vazgeçilir kola ve malboradan vaz geçilmez.

alkışlar.ama bir yereden başlamalıyız.o içecek ve  gıdalara ,makyaj malzemelerine verdiğimiz para azımsanmayacak miktarda .inan ki o silahlara verdiğimizden çok çok fazla.rakmaları bulabilirsem burda yayınlarım

Vatandaş Osman’ın Üretmedikleri
 
Bereketti memleketin toprağı
Sen çevirdin çöle vatandaş Osman
Ormanları yakıp dağları yıktın
Sundun bozgun sele vatandaş Osman
 
Parayı basana düdüğü çaldın
Aynaya bakmadan haline güldün
En sonunda artık belayı buldun
Muhtaç oldun ele vatandaş Osman

karamanın koyunu oyunu
Elin oğlu gelir ölçer boyunu
İçirirler İngiliz’in çayını
Su mu döktün küle vatandaş Osman
 
ABD’den buğdayını getirdin
Pancarını yavaş yavaş bitirdin
Kanındaki şekerini yitirdin
Avucunu yala vatandaş Osman
 
İsviçre’den saatin var kösteksiz
İthal bezden don diktirdin lastiksiz
Üç-beş tane çocuk yaptın isteksiz
Kuvvet gelsin bele vatandaş Osman
 
Arjantin’den ithal ettin darıyı
İsrail’den getirirsin arıyı
Daha kime yüzdürecen deriyi
Saç mı ektin kele vatandaş Osman
 
Brezilya’dan portakalsız kalma
Yunanistan pamuğu, Şili’den elma
IMF buyurdu sıkıysa alma
Kul olmuşsun kula vatandaş Osman
 
Çin’den gelir hem sarımsak hem ceviz
Almanya’dan vişne, Panama’dan muz
İthal edeceğiz oğlan ile kız
Tek sermayen hile vatandaş Osman
 
Ukrayna’dan ısmarladın arpayı
Meksika’dan nohut için kâr payı
Ne kadar alırsın? Yok mu ar payı
Bitti çala çala vatandaş Osman
 
Hollanda’dan inek bekler kasapta
Milli yemek fasulye var hesapta
O da İran’dan dır kara bir kapta
Bulur isen sula vatandaş Osman
 
İtalya’dan bakla satın alırsın
Bu gidişle yarı yolda kalırsın
Çok yakında artık uşak olursun
Sıra geldi dile vatandaş Osman
 
Yatmaktan iyidir biraz sürünsen
Çılgın Türk’ün ruhuna bir bürünsen
İnsan gibi biraz olsun dirensen
Yüreğini bile vatandaş Osman
 
Yiğit’in bağrına saplanan oktur
Saymakla biter mi dahası çoktur
Artık şarj etmezsin faydası yoktur
Taksam seni pile vatandaş Osman…
 

Harun Yiğit

Bu yazıyı yıllar önce bir mahalli gazetede aynı başlık ile okudum ve önemine
binaen sakladım. Gürbüz AZAK tarafından yazılan yazıyı aynen yayınlıyorum;

   Bu kadın unutulması güç bir Yahudi idi. Gerçi İsrail'de yaşamıyordu ama,
Yahudi ırkına, kültürüne toz kondurmazdı. Sadece kendi ırkı için yaşadı,
öldü.


   90 yaşının üstündeyken Avusturalya'da bir gazeteci ile aralarında geçen
konuşma şöyle:


   -Bayan Rubenstein... Kadınları süslemek, güzelleştirmek için yetmiş yıldır
yüzlerce kozmetik üretiyorsunuz. Dünya güzellik piyasası sizin elinizde.
Bunca krem, allık, pudra, losyon ve müstahzarın sahibisiniz. Doğru söyleyin,
bu yaşınıza kadar hangilerini kullandınız.


Cevaba dikkat:
   -Hiçbirini...


   Gazeteci şaşkınlık ve dehşet içindedir...
   -Anlamadım efendim... "Hiçbirinimi" dediniz?
   -Evet hiçbirini..
   -Niye ama?
   -Çünkü kozmetiğin faydasına inanmam...
-Peki ama, o halde yetmiş yıldır niçin imal ediyor ve dünyanın dört bir
yanına pazarlıyorsunuz?


Bu cevaba dikkat:
-İsrail devleti için.
 
Ya biz ülkemiz için ne kadar çalışıyoruz ?

Kim suçlu? Hepimiz.Üreten bir toplım olmaktan uzaklaştırıldık.Tükeden bir toplum haline geldik.Bu yüzden de elin oğluna muhtaç duruma düşürüldük.et,buğday,şeker daha aklıma gelmeyen nice ürünleri ithal ediyoruz hocam.Yetmiyor mu ondan mı hyr dışarıdan gelen devlete daha ucuza mal oluyo.Bizimde Vatandaş Osmanımızın ürettikleri maliyetini kurtarmayınca üretmez oluyor.Olay buuuu