Muhtaç olan her kalbe uzanmaktır, dokunmak…
El olmaktır, yüreklere serpilen sevinç tohumlarını taşıyan…
Bir yetimin saçını okşamaktır.
Bir tas çorbansa içtiğin şu dünyada, onu da paylaşmaktır.
Ve dokunmak, yardım eli olmaktır…
Tebessümünse tek servetin, onu da cömertçe sunmaktır…
Dokunmak…
Keşfetmektir, sevgiye aç olan kalpleri…
Dokunmak…
Aç olan karınların, ekmek kokulu sevgisidir.
Bayramlarda beklenen bir parça etin rüyasıdır dokunmak…
Kulluğun en anlamlı hikâyesidir.
Ve bir lütuf değil, vazifedir dokunmak…
Sonsuzluğa açılan sevap kapısıdır.
ALLAH’a olan merdivenindeki adımındır, dokunmak..
Ve dokunmak, sevaplarla dolu bir hikâyeyi cennette dinlemektir…