Her çocuk bir ümitti benim için. Zamanın uzak bir yerinde memleketi için, insanlık için, dünya için çırpınan bir yürekti. Ben öyle hayal ettim. Baktığım her çocukta bunu görmeye çalıştım. O ıslak, rutubet kokan, keçi koyun derisi kokan o yamalı montlarda ben cenneti gördüm.”
.....
Hepimiz bir zamanlar, analarımızın dizlerinin dibinde oynayan çocuklar değil miydik? Düşerdik, kalkardık, dizlerimiz kanaya kanaya analarımıza koşardık…”
...Dedim ya size susmak tarifi olmayan duyguların tercümanıdır diye, bazen de suskunluğu tarif eden kelimeler ötesi anlar vardır. Ki insanı hiç ummadığı bir anda vuruverir. Yıllarca görmediğiniz, belki de görmek istemediğiniz bir gerçek, hiç ummadığınız anda çıkıverir karşınıza
Gönül Dağı...