Anlamlı Yazılar

Şarkılar söyleyen, hikâyeler anlatan, yaşamın tadını çıkaran, neșesi gözlerinden okunan insanlarla yakınlaş. Zira neşe bulaşıcıdır, insanların bunalıma, yalnızlığa, zorluklara kapılarak aksamasını önler.

Paulo Coelho

"Yaşlılık, bilgisiz için kış,
bilgili için hasat mevsimidir.'

Yaşamı boyunca herkes birini bulur ama
Birbirini bulmak çok az insana nasip olur.

Eylül hüzünlendirir..
Ekim üşütür..
Kasımda Aşk başkadır..
Hepsi laf işte..!

Seviyorsan, seviliyorsan..
Hissediyorsan sevgiyi yüreğinde..

Her ay her gün güzeldir..
Gerisi sadece bir yapraktır takvimde..!

Boşuna mı çalıştık: Amaç öğrenmek değil!

Dert etmemeyi bilmek ,mutluluğun başlangıcıdır...

"İnsanın Allah katındaki değeri
Kalbindeki derdi kadarmış.."

O zaman tüm derdimize binlerce kez ;
Elhamdülillah

"İnsanın Allah katındaki değeri
Kalbindeki derdi kadarmış.."

O zaman tüm derdimize binlerce kez ;
Elhamdülillah

..ve Dedi ki bu dert kalbime dokundu ...

"İnsan insanın misafiridir;
Sözünde dinlenir,
Gönlünde demlenir.."

*Hayat öyle garip ki..Bazen kendinizi çok kalabalık,seven sevilen sayılan biri olarak hissederken bazen de yapayalnız,değersiz,sayılmayan,sevilmeyen  biri olarak düşünürsünüz.Çünkü en ihtiyaç duyduğunuz anda ne arayan,ne soran vardır..İçten içe üzülür kabuğunuza çekilir,kırgın,dargın öylece beklersiniz....*

Kendini başkaları ile kıyaslarsan mutsuz veya kibirli olursun. Çünkü her zaman senden iyi ve kötü birilerini bulursun...

                                                        Şeyh Edebali

Yapayalnızım, ama bir kente yürüyen ordu gibiyim...
 Jean-Paul Sartre

İnsan ineğe seslenmiş:

Ey İnek!

Ne yapmaya geldin dünyaya?

Maça gitmezsin, dans etmezsin, çay içmezsin,

kahveye gidip oyun oynamazsın. Gündüz çayıra gece ahira.

Tek düzen bir hayatın var! Yeyip, içip yatıyosum.

Bunun için mi geldin dünyaya?

İnek dile gelmiş, cevap vermiş:

Ey insan!

Ya bu sözü, sen bana nasıl söylersin?

Şu buzdolabını aç bir bak.

Süt benden, yoğurt benden, tereyağı benden, kaymak benden, köfte benden, dolma benden, sucuk bende pastırma benden.

Ayağındaki ayakkabı, belindeki kemer benden.


Kışın yaktığın tezek benden! Kemiklerim bile işe yarar.

Ben olmasaydim belindeki pantolonu bile bağlayamayacaktın.

"PEKİ..! SEN NE YAPMAYA GELDİN DÜNYA'YA..!"


Etin yenmez, derinden bir halt olmaz, saçından çorap örülmez Güzelim doğayı tahrip etmek, birbirinizi öldürmektenbaşka hiçbir işe yaramazsın. Sen ne yapmaya geldin dünyaya?

"Hoşgörü itikatsiz adamın faziletidir."
Kelimeler olanın değil, olmayanların anlatımıdır.  Dil, sadece gerçekliğin mantıksal olarak yeniden yaratılması ise aslında her kelime gerçekdışıdır... Bu mihvalde, doğal bir durum olan 'hoşgörü' gibi ilişki vurgusu olan kelimeler 'olmayan bir duruma' atıfta bulunur... Sonuçta, etik ilkelerin kişiselleşmesini, ahlaki olanın görecileşmesini sağlar... Kapitalistler bu tür söylemler üzerinden kendi ideolojisini daim kılar... Vurguladıkları tüm sözel-mantiksal şeyler, gerçeklikten koparılarak zihinlerimize mutlak bir gerçek olarak yerleştirilir... Hakikat başka bir şeydir, hakikatli olan ise başka; Orada duran gerçek asla bize verilmez, ancak dildeki perdenin arkasından görebiliriz...

“İşkence çeken insanlığın zincirleri büro kâğıtlarındandır.” Kafka