"Hayata ha şimdi, ha sonra başlayayım derken; bir bakıyorsun, tükenmiş ömür. Avucumuzda, son kullanma tarihi çoktan geçmiş bir yığın tecrübe kalıyor. Atsan atılmıyor, satsan satılmıyor. "Gençlik, bir kuştu; tutmak istedim, tutamadım. Yaşlılık, bir paçavra; satmak istedim, satamadım".
Bir ikindi gölgesi "ömür" dediğin. Gece olur, duramazsın; güneş vurur, kalkamazsın. Sade bir ikindilik, kısa bir dinlencelilk.
Dünyaya ait ne varsa, harcanıp gidiyor. Yiyip içmeler, gezip tozmalar, gülüp eğlenmeler. Evin, arabanın taksitleri; filanca yerde yaptığımız tatiller; almalar, vermeler, saçıp savurmalar; bizim zannederek, saklayıp durduğumuz altınlar; azıcık bile vermeye kıyamadığımız paralar. Hepsi, birer birer kaçıyor bizden; ya da, istemesek de biz onlardan ayrılmak zorunda kalıyoruz.
Bir "secde yerleri" kalıyor geriye. Alnımızda mıh gibi çakılı kalıyor. Bozulmuyor, kokmuyor, yitmiyor. Bir o bize kalıyor.
Okşanmış bir "yetim başı", öpülmüş bir "anne eli", alınmış bir "baba duası". Reyyan kapısından geçmek için, vize mahiyetinde saklanmış "oruçlar". Gizliden, şöyle kimseye çaktırmadan, bir fakirin eline tutuşturulmuş "sadakalar" kalıyor.
Masivadan sıyrılıp, vakit saat dinlemeden "açılmış eller"; tek O'ndan istemeler, tek O'na "gönderilmiş dilekçeler" kalıyor.
Yürekten söylenmiş "elhamdülillahlar"; acizce, kulca yapılmış "nasuh tövbeleri"; isyanları yıkayan gözyaşları kalıyor.
Mümince gülüşler, şeker tadında sözler. Kimsenin etini yemeden, kırıp dökmeden, gözünde yaş bırakmadan geçirilmiş günler kalıyor.
Biraz dur, bekle biraz. Arada bir arkana dön ve geriye neler bıraktığına bak. Harcanmış yıllarını seyret usulca. Bak nasıl bitiyor ömür dediğin.
Bir kapıya bir kere gidersin, ikincisinde utanırsın. Ama bir kapı var ki; her gün gidersin, gitmelere doyamazsın. Çünkü bilirsin, seni kapısından kovmayacak bir tek O vardır. Her gün, her gün içini dökersin; bir O sıkılmaz senden, bir O affeder seni, bir O yüzüne vurmaz ayıplarını.
Akıttığımız her damla gözyaşı, cehennem ateşini söndürsün inşallah. Dua ve muhabbetle. O sonsuz rahmet sahibi Allah'ıma emanet olun"
(Adana'da, korona virüs nedeniyle vefat eden İmam Hatip Lisesi Müdürü İsmail İnan'ın, ömrünün son günlerinde aile efradına gönderdiği metin.)