MEB Teftiş sisteminde;
Denetçi ve denetmenlerin "maarif müfettişi" adı altında birleştirilmesi, merkez teşkilatta daire başkanlıklarının oluşturulması, illere yeniden başkan atanması, kurumlara ait denetim kılavuzlarının güncellenmesi gibi değişiklikler yapıldı.
Bu değişiklikler sırasında dikkat çekici çalışmalardan biriside müfettişlerce yapılan ders denetiminin kaldırılması konusudur.
Ders denetiminin kaldırılmasını; çoğunlukla öğretmenler, okul yöneticileri, kısmen müfettişler tarafından savunanlar olduğu gibi, başta akademisyenler olmak üzere ilgili taraflardan aksini savunanların olduğu bir tartışma süreci yaşanmıştır.
Bu konu kamuoyunda;
"MEB Teftiş'de Devrim", "MEB'den öğretmenleri rahatlatan düzenleme, artık müfettiş ders denetimi yapmayacak", "Müfettiş stresi nihayet bitti!" gibi ilginç ve düşündürücü başlıklar atılmasının yanında, işi magazinleştirerek "Hababam Sınıfı filminde, Kemal Sunal ile sınıfta öğretmeni teftişe gelen müfettiş arasındaki diyaloglarla hafızalardan silinmeyen Hababam teftişi devri bitti." şeklinde duyuranlarda oldu.
Bu haberlerde müfettişlik imajı adına yansıtılanların doğruluğu yada yanlışlığını tartışmanın gelinen noktada çok anlamlı olmadığını, her meslek grubunda az da olsa işinde gayri ciddi davrananların olduğu, bunun yanında müfettişlerden işini ciddiyetle, titiz bir şekilde, doğru yapanlara haksızlık edildiğini ve meselenin abartıldığını düşünüyorum.
Bu haksızlığın ve abartının;
Tasvip edilmesi mümkün olmayan istisnai kişisel uygulamalardan, kulaktan duyma veya münferit hadiselerden kaynaklandığını söylemek mümkün.
Kimilerine göre ders, kimilerine göre ise öğretmen denetimi olarak adlandırılan bu denetim gerçekten kaldırıldı mı?
Mevzuat cihetinden bakılacak olursa;
Yürürlükten kaldırılan;
MEB İlköğretim Müfettişleri Başkanlıkları Rehberlik Ve Teftiş Yönergesinin Teftiş çeşitleri başlıklı 13/1. maddesinde; Öğretmen teftişinden bahisle aynı yönergenin 20. Maddesinde ise bu teftişin nasıl yapılacağı anlatılmış.
Yürürlüğe konulan;
MEB Rehberlik Ve Denetim Başkanlığı İle Maarif Müfettişleri Başkanlıkları Yönetmeliğinin Müfettiş ve müfettiş yardımcılarının görev ve yetkilerini düzenleyen 57.maddesinde, ne öğretmen nede ders teftişinden bahsedilmiştir. Bunun dışında bir düzenleme yapıldığını hatırlamıyorum.
Rehberlik ve Denetim Başkanının yasal düzenlemeden sonraki bir toplantıda "gerekmedikçe öğretmen denetimi yapılmayacak" sözlerinden ve mevzuatta açıkça ifade edilmemesinden dolayı öğretmen teftişinin kaldırılmadığı, gerektiği zaman yapılabileceği,
Bununla birlikte;
Literatürde "teknik denetim" olarak adlandırılan ders denetiminin müfettişlerin görev alanında gösterilmemesinden dolayı öğretmen teftişinin müfettişler tarafından yapılmasının fiilen kaldırılmış olduğunu anlıyoruz.
Peki, Müfettişlerin görev alanından çıkarılan "Öğretmen teftişi"nde neler yapılıyordu, neden kaldırıldı? Kaldırılması yerinde mi oldu?
Denetim ile ilgili;
Bursalıoğlu (2000) denetimi, kamu yararına davranışı kontrol etme süreci olarak görürken, Başaran (1994) denetimi planlanan örgütsel hedeflerden sapmaları önlemek, örgütün işleyişini izlemek ve düzeltmek amacıyla yerine getirilen bir etkinlik olarak tanımlar.
Bu tanımlardan kamu yararı gereği, insan faktörünün olduğu, kaliteli ürün beklenilen her yerde "denetim"in sürecin içinde olmasının zorunluğuna vurgu yapılmıştır.
Ülkemizde de yukarıda tanımlar kapsamında;
Eğitim faaliyetlerinin icra edildiği sınıf ortamının; ekonomideki "verimliliğin" karşılığı, öğretmen çalışmalarından elde edilen ürün olan öğrenciler açısından "etkinlilik" durumunun kamu adına denetlenmesi yapılmaktaydı.
Bu teftişler sırasında;
Uygulamalarda birliktelik sağlanamadığı, objektif, nesnel ve amacına uygun denetimin yapılamadığı, "Öğretmen teftişi"nde kullanılan puanlamaya esas teftiş formunun güncelliğini yitirdiği, en önemlisi denetleyenler ile denetlenenler arasında güven duygusunun bir türlü tesis edilemediğinden sistemde sorunlar yaşanıyordu.
Müfettişlerce yapılan ders denetiminin şimdilik rafa kaldırılmasında yukarıdaki sorunlar mı etkili oldu bilmiyorum. Bu denetimin eğitimimize hiç mi katkısı yoktu. Bu ayrıca tartışılacak bir konudur.
Uygulamadan kaynaklanan sorunlar nedeniyle örgütlerin olmazsa olmazlarından olan denetimin, bu işi yapmak üzere yetiştirilen müfettişlerden alınmasının sonuçlarını ilerleyen zamanda hep birlikte göreceğiz.
Bundan sonra öğretmenlerin ders denetimlerinin okul müdürlerince yapılacağı zikredilmektedir.
Okul müdürlerimizin dönemde en az bir kez öğretmeni sınıfta ziyaret ederek denetim yapmakta olduğunu biliyoruz.
Mademki denetim işinde okul müdürlerimiz daha aktif bir rol üstlenecekler öyleyse;
Denetim alanında etkililiklerini artırmak için, durum saptama, performans değerlendirme, geliştirme, etkili iletişim, çatışma yönetimi, bilgi paylaşımı ve yönetimi, sürekli iyileştirme, destekleyici ve işbirliğine önem verme konularında hizmet içi eğitimler verilmesi faydalı olacaktır.
Himmet YÜCELDİ
Maarif Müfettişi