Hocam çok iyi bir tespit yapmışsınız. Ben bu duruma düşen bir öğretmenim. Atandığım ilde 2 yıla bir derece alıyorduk, tayinimiz çıkmıyor zaten, bu durumun tesellisiyle avunuyorduk. Şimdi onu da elimizden aldılar, yazık ve haksızlık oldu bize. Verilmiş bir hak nasıl olur da geri alınır bilemiyorum. Bence bu durum düzeltilir, ama dillendirmek gerekiyor.
Yönetmelikteki bir hak mağduriyeti de eğitimcilerin yaralanmakta olduğu 657 sayılı DMK nın 64. maddesinin son fıkrasının(2 yıla 1 kademe verilmesi) uygulamasına son vermesidir. Bu mağduriyet incelediğim kadarıyla pek gündeme getirilmemiştir.
Aksaray, Amasya, Bartın, Çorum, Gaziantep, Karabük, Karaman, Kırıkkale, Osmaniye, Samsun, Sinop, Trabzon ve Zonguldak illeri 04.03.2006 tarih ve 26098 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ile 1 inci hizmet bölgesine alınmışlardı; bu illerde görev yapan ve zorunlu çalışma yükümlülüğünü ifa eden öğretmenler; 04.03.2006 tarihinden sonra bu illerde kaldıkları sürece yönetmeliğin “zorunlu çalışma süreleri bakımından kazanılmış hakları saklıdır.(Geçişi Madde 3)” ifadesi gereğince kişinin her iki yılına bir kademe ilerlemesi uygulanmaktaydı. Fakat 06.05.2010 tarihli yönetmelikte kazanılmış haklar saklıdır denmemiş ve eğitimcilerin yararlandığı 2 yıla 1 kademe hakkı ellerinden alınmıştır.
Peki, bu doğru mudur? Maalesef MEB yaptığı yönetmelik değişikliğiyle eğitimcilerimizin elinden bu haklarını da almıştır. Kamuda çalışan bazı memurlar kanuni düzenlemeyle nerede çalışırlarsa çalışsınlar 2 yıla 1 kademe almaktadırlar. Fakat görüldüğü gibi MEB kendi personeline yararlandıkları bu hakkı bile çok görmektedir. Eğitimcilerin MEB den beklentisi bu gibi haklarının elinden alınması değil tüm eğitimcilere 2 yıla 1 kademe verilmesi ve özlük haklarının olumlu yönde geliştirilmesidir. Fakat görüldüğü gibi MEB ben yaptım oldu anlayışını sürdürmektedir.
Peki, bu hakkın eğitimcilerin elinden alınması hukuksal açıdan doğru mudur?
Hukuksal Açıdan:
Bilindiği gibi 2 yıla 1 kademe uygulaması 657 sayılı DMK nın 64. maddesinin son fıkrasıyla düzenlenmektedir. Yani kanuni bir düzenlemedir. MEB yayımladığı yönetmelikle kanuni düzenlemenin işlevselliğini kaldırmaya çalışmaktadır. Yönetmelikler kanunların altındadır ve yönetmeliklerle kanunların düzenlenemeyeceği açıktır.
Yasal düzenleme ile şartları oluşturulan bir hakkın kullanımının ancak yine aynı yasal düzenlemeyle eşit olan başka bir yasal düzenleme ile kısıtlanabileceği ya da ek şart getirilebileceği, hukuk âleminde yasal düzenlemelerin altında yer alan bir hukuk normu ile kısıtlama yapılamayacağı ya da ek şart öngörülemeyeceği hukukun genel ilkelerindendir. Bu açıklarımızdan sonra şunu diyebiliriz: MEB hukuksal olarak yanlış yapmıştır ve ısrarla yapmaktadır.