Atatürk Diyor Ki;

     Büyük ölülere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir.
                     
                 
                          GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

     Bilelim ki milli benliğini bilmeyen milletler başka
milletlere yem olurlar.

 Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çeliklemiş bir ifadesidir. »

01.11.1937

TÜRK ORDULARI BAŞKUMANDANIYIM

Afyonkarahisar'ın hatlarının çözülmesi sonunda birkaç Yunanlı tutsak, geceleyin Mustafa Kemal'in çadırına getirilmişti. Bunlardan birisi, Muzaffer Generalin doğup büyümüş olduğu Selanik'ten gelmişti. Yüz, kendisine yabancı gelmediğinden ve üniformasında da hiçbir bellilik görmediğinden kim olduklarını ve rütbelerini sormaya başlamıştı.
- Binbaşı mısınız?
- Hayır.
- Albay mı?
- Hayır.
- Korgeneral mi?
- Hayır.
- Peki nesiniz?
- Ben Mareşal ve Türk Orduları Başkomutanıyım! Şaşkınlıktan ağzı açık kalan Yunanlı kekeledi:
- Bir başkomutanın savaş hattına bu kadar yakın yerlerde dolaşması işitilmiş değil de!..

Atatürk Ve Şıh
Atatürk Amasya gezisinde öyle bir kişi görür ki Valiye kim olduğunu sorar. Vali de onun yörede hatırlı bir şıh olduğunu söyler
Atatürk şıhı çağırır:" Bak baba imanın ölçüsü sakalda değil biraz kısaltsan" der
Şıh" emrin olur paşam" der
Aradan zaman geçer, Atatürk valiye ,şıhı sorar ve kestirmedi cevabını alır. Atatürk Amasya Valiliğine şıha verilmesi için bir tebligat gönderir. Tebligatı alan şıh hemen Ankara'ya Mustafa Kemal'le görüşmeye gelir. Sakal sinek kaydı kesilmiş saçlar kısaltılmış, takım ellbise giymiştir. Görüşmenin ardından Şıhı bu kadar değiştiren yazının ne olduğunu sorarlar Ata'ya,"onu Afyon'a Vali tayin ettim"der ve ona yeni bir yazı verilmesini söyler
Yazı şöyledir:

"İnanç ölçüsünün sakalda olmadığını anladığına sevindim. Valilik meselesine gelince; bu gün koltuk için sakalından vazgeçen yarın başka bir şey için milletinden vazgeçer. Seni böyle bir durumda bırakmak istemem. Onun için seni azlettim.

"Müsbet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kudretli bir nesil yetiştirmek ana siyasetimizin açık dileğidir."

Atatürk

Milletimiz davranışlarında ve gayretlerinde sarsılmaz bir
bütünlük gösterdiği için başarılı olmuştur.

 Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur.

              GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

...

“Fikirler anlamsız, mantıksız, boş sözlerle dolu olursa, o fikirler hastalıklıdır.”
                               
                                 GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

 "Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça; Savaş bir cinayettir."
M. KEMAL ATATÜRK

"Biz kimsenin düşmanı değiliz. Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız."

 M.Kemal ATATÜRK

BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK

Yazı devriminden sonra(192,Atatürk'ün kara tahta başındaki resmi görülünce,O'na "başöğretmen" denilmeye başlanmıştı.
Aslında,adlandırmada geç kalınmıştı.
Kurtuluş Savaşı'ndan hemen sonra,bir İstanbul gazetecisi kendisine şöyle bir soru yöneltmişti:
-Yurdu kurtardınız.Şimdi ne yapmak istrerdiniz?
Hiç duraklamadan şu cevabı vermişti:
-Milli Eğitim Bakanı olarak Türk Kültürünü Yükseltmeye çalışmak,en büyük amacımdır.
Ondan sonra Atatürk nerede görünse,mutlaka orada bir okula girer,öğretmen ve öğrencilerle konuşurdu.
Birgün Atatürkün yolu köy okuluna düştü.Tek sınıflı okulda bir genç öğretmen ders veriyordu.
Atatürk sınıfa girince,öğretmen kürsüsünü terk etti.
Atatürk:
-Hayır,yerinizde oturunuz ve dersinize devam ediniz,dedi.Eğer izin verirseniz,bizde sizden faydalanmak isteriz.Sınıfa girdiği zaman,Cumhurbaşkanı bile öğretmenden sonra gelir.

« Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çeliklemiş bir ifadesidir. »

Öğretmen, yıllar sonra ödülünü alır.